USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

Özgür Özel'den 'pazarlık' iddialarına tepki

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tüm programlarını iptal ederek İstanbul'a geldi. Özel, Silivri Cezaevi'ne Ekrem İmamoğlu ile görüştü.

Özgür Özel'den 'pazarlık' iddialarına tepki
27-04-2025 18:33
27-04-2025 18:46
İSTANBUL
Google News

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tüm programlarını iptal ederek İstanbul'a geldi. Özel, Silivri Cezaevi'ne Ekrem İmamoğlu ile görüştü. "İmamoğlu'nun özgürlüğü için pazarlık" iddialarına tepki gösteren Özel, "Değil Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun kendisi bile bu vakitten sonra cumhurbaşkanı adaylığından çekilemez. Adayımız Ekrem İmamoğlu'dur" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik dün (26 Nisan) yapılan operasyonun ardından Manisa ve İzmir programlarını iptal eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, bugün saat 13:00'te Silivri'deki Marmara Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer tutukluları ziyaret etti.

Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özel, Silivri Cezaevi'nde Ekrem İmamoğlu ile görüştüğünü belirtti.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile görüştüğünü de belirten Özel, "Biraz önce son olarak Ümit Özdağ’ın yanından ayrıldık. İddianamesini değerlendirdik. İddianamesi bomboş, elle tutulacak hiçbir yanı yok. Bu dosyadan, Salı günkü dosyadan tutuklu değil. Ama 11 Haziran’daki dosyadan tutuklu ve orada artık serbest kalmasını kendisi de bekliyor, biz de bekliyoruz, partisi de bekliyor" ifadelerini kullandı.

"ÇOCUKLARLA, EŞLERLE UĞRAŞMAK NAMERTLİKTİR"

"Bugün burada Sayın Ekrem Başkanımızla yaptığımız görüşme, her görüşmemizde olduğu gibi Türkiye’nin tüm meselelerine, ülke politikalarına dair çok önemli değerlendirmelerde bulunduk" diyen Özel, şunları söyledi:

"Savaş hukukunda bile, savaşta bile eşlere ve çocuklara dokunmazlar. Ayıptır, yazıktır, günahtır, namertliktir. Eğer bir eşin birey olarak bir suçu varsa o başka bir şeydir. Ama siz bir eşi yargılayacaksınız, onu Silivri’de tutacaksınız, sonra başka cezaevine süreceksiniz. O eşe savcının sorduğu sorunun cevabı verilecek, sonra eşi olduğu için gideceksiniz hanımefendiyi küçücük çocuğu evdeyken alacaksınız, şimdi dört gün emniyette tutacaksınız, ona da kocasına sorduğunuz soruyu soracaksınız. Bu aileyle uğraşmaktır, bu küçücük çocukla uğraşmaktır.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan Özel Kalemini, 10 yaşında evladının yanından, 40 gün sonra eğer ona soracak bir sorun vardıysa iddia edeceğin bir suç vardıysa 40 gün önce bu işler konuşulurken soraydın. Olmadığı belli, ortada yeni bir şey olmadığı belli. Ama zulmün sürsün diye 10 yaşında çocuğun yanından gözaltı yapıyorsan, annesi bir gün boyunca ‘Evladımı kim aldı, nereye gitti?’, ne zaman ki duydu ablası geldi evladı ona teslim edildi, o zaman içi rahatlayabiliyorsa, bu zulümdür. Çocuklarla, eşlerle uğraşmak namertliktir. Burada çok önemli bir nokta var. Eşle çocukla uğraşmak namertliktir. Bakın bizim kitabımızda bunun rövanşı bile olmaz. Benim kitabımda bunun rövanşı yok. O açıdan Erdoğan’ın ve Erdoğan’a yakın olanların eşleri, çocukları rahat etsin. Yarın bunun rövanşını almayız, biz o ahlakın insanı değiliz.

Ama Anadolu irfanı dediğiniz, Anadolu irfanı diye günü geldiğinde prompterdan okuduğunuz mesele var ya, kentlere gidince övünmek için. Anadolu irfanında, Yozgatlı’nın irfanında bu yok. Rizeli’nin irfanında bu yok, Sivas’ta da bu yok Erzurum’da da bu yok. Eşle, çocukla, kadınla, çolukla, çocukla uğraşmak yok. Siz bunu edindiyseniz, bunu Trabzon’da Rize’de öğrenmiş olamazsınız. Sivas’ta bunu öğretmezler, Erzurum’da bunu öğretmezler, Konya’da yok bu, Burdur’da yok. Ne Manisa’nın Hacıaliler köyünde var Rize’nin Güneysuyunda var. Anlatabiliyor muyum? Anladınız mı? O yüzden biz buradayız ya.”

"PAZARLIK" İDDİALARINA TEPKİ GÖSTERDİ

"Pazarlık" iddialarına tepki gösteren Özel, şunları ifade etti:

"‘Pazarlık ediyorlar, tutuksuz yargılama karşılığında Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmamasını taahhüt edecekler.’ Değil Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun kendisi bile bu vakitten sonra cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilemez. 15,5 milyon kişi vermiş o oyu ona. 96 yaşında, iki bastonlu beli bükük anam merdiven çıkıp oy kullandı ona Üsküdar’da. Oy kullandı ona Şırnak’ta, Edirne’de, Antalya’da, Burdur’da, Isparta'da. 104 yaşında dede geldi. Karnında üç aylık bebesi ile kadın geldi, oy kullandı. Ne ben, ne bir başkası, ne kendisi. Adayımız Ekrem İmamoğlu’dur, Türkiye’nin bundan sonraki Cumhurbaşkanı milletimiz takdir ederse inşallah Ekrem İmamoğlu’dur. O yüzden biz öyle Erdoğan’dan, İmamoğlu’na özgürlük dileneceğiz, karşılığında da adaylık vereceğiz. Biz bu siyasetin insanı olsaydık bugün burada olmazdım ben. Ne işim var burada? Otururum evladımın, eşimin, anamın, babamın yanında. Ne işimiz var bizim burada? Ondan herkes aklını başına alsın. Orada burada televizyonlarda yorum yaparken, bilmem ne yaparken..."

'JAMMER' TEPKİSİ

AKP'ye yakın iktidar kanallarında yapılan yayıncılığı eleştiren Özel, şunları söyledi:

"Şimdi buradan bütün Türkiye’ye ilan ederim ki benim de koruma ekibim var, Tayyip Bey’in de koruma ekibi var, Ekrem Bey’in de koruma ekibi var. Bu koruma ekiplerinin aldığı bir eğitim var. Bu eğitim gereği bizim gibi korunan -ki zorunlu korumaya tabiyiz- kurultayı kazandım etrafıma geldiler. ‘Gidin’ dedim, gitmediler. ‘Zorunlu korumaya tabisiniz. Başınıza bir şey gelirse hesabını devletten sorar millet’ dediler. Ben bir salona gireceksem, bir yerde toplantı yapacaksam, orada bir kamera varsa koruma ekibi gidip kamerayı kapatıyor. Aldığı eğitim gereği. Şimdi buradan söylüyorum. TRT’de habire kamera kapatılmış, köşe yazısına yazıyor ‘Kamera nasıl kapatılır?’ diye. O köşe yazısına yazanlara ya da TRT’de bu görevi yapanlara fikir versin diye bir gazeteci arkadaşım, lütfen İçişleri Bakanlığı muhabiri bir arkadaşım lütfen İçişleri Bakanı’nı arayıp ya da mikrofon tutup sorar mısınız? Bu devletin koruma eğitiminde VİP diye özetledikleri özel koruma kapsamındaki kişilerin girdikleri odada, otelde, toplantı yapacakları salonda varsa bir güvenlik kamerası, onun kapatılması, devletin memuru polislere tanımlanmış görevdir. Utanmadan, sıkılmadan sanki gizli bir şey yapacakmış da Ekrem Başkan, ondan kapatmış.

Benim gireceğim salonda da kapatıyorlar, Tayyip Bey’in girdiği salonda da kapatıyorlar. ‘Efendim çanta varmış, içinde ne varmış?’ Bir de diyor ki, ‘Para varmış.’ Çantanın içinde jammer olduğunu dönün bütün programlarına bakın Ekrem İmamoğlu’nun, o çana jammer çantası. Sinyal kesici var içinde ve bu sinyal kesicinin işi hem orada yapılabilecek yasadışı dinlemeleri engellemektir evet. Ama esas işi sinyal kesmektir. IŞİD’in veya bir başka terör örgütünün, PKK’nın patlatacağı bombanın sinyalini kesmektir. Ekrem İmamoğlu’nun yanında götürülen jammer, korumasının görevidir. Aynı Tayyip Bey’in peşinde gezen jammer kamyonu gibi. Tayyip Erdoğan'ın toplantı yaptığı bir salonda jammer kullanılmadığını söyle İçişleri Bakanı. Haydi bir söyle bakalım var mı? Onun girdiği yerde de sinyal kesilir, Ekrem Bey’in girdiği yerde de sinyal kesilir. O sinyal kesiciyi de biz Cumhuriyet Halk Partisi kendi cebinden alırız, İBB kendi kasasından alır. Pazartesi günü ilan edeceğim bakın; hangi belediyeler jammer almış ihale ile. AK Partili belediyeleri teker teker ilan edeceğim. Bakanların hepsini ilan edeceğim. Bu jammerların hepsi ihale ile alınıyor arkadaşlar. Jammer almak yasadışı bir iş yapmak değil. Jammer kullanımı, bir belediye başkanını koruyan koruma ekibinin sorumluluğundadır, koruma müdürlüğünün sorumluluğundadır. İki kere iki dört.

Erdoğan’a niye jammer çalıştırılıyorsa bu Cumhurbaşkanına, geleceğin Cumhurbaşkanına da ondan jammer çalıştırılıyor arkadaşlar. Erdoğan neden korkup jammer açtırıyorsa biz de ondan korkup jammer açtırıyoruz. Çünkü Erdoğan’ın koruma ekibi de terör örgütlerinin saldırısına karşı sinyal kesici kullanıyor, İmamoğlu’nun koruma ekibi de sinyal kesici kullanıyor. Erdoğan da yasa dışı dinlemeden endişe ediyor, Ekrem Bey de yasa dışı dinleme ile ilgili ekibinin tedbir almasını, devletin verdiği eğitim ve talep gereği yerine getiriyor. Bundan sonra meydanı boş bulup da her taraftan yalan atmasınlar.”

İBB OPERASYONUNDA YENİ DALGA

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik “yolsuzluk” soruşturması kapsamında dün düzenlenen operasyonda, aralarında İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürü (İSKİ) Şafak Başa ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay'ın da bulunduğu 51 kişi daha gözaltına alındı.

Öte yandan dün sağlık kontrolünün ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Yerleşkesi'ne getirilen isimlerin işlemlerine başlanmıştı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü