Romalılar tarafından M.Ö. 64 yılında Paflagonya Eyalet Merkezi olarak kurulan Kastamonu’nun Taşköprü ilçesindeki Pompeiopolis Antik Kenti’nde, kazı çalışmalarında önemli bir keşif yapıldı. Tiyatro alanında devam eden kazılarda, Yunan mitolojisinde aşk tanrıçası Afrodit’e ait iki heykel parçası bulundu.
TİYATRO VE ODEON ALANINDAKİ ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Antik kentte yer alan 2 bin kişilik tiyatro alanında ve hemen yanındaki odeon (müzik dinleme yeri) yapısında yoğun çalışmalar devam ediyor. Tiyatro ve odeon yapılarının M.S. 2. yüzyıla, özellikle 150-160 yıllarına tarihlendiği belirtiliyor.
Kazı Başkanı Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, tiyatro ve odeon yapılarında bulunan kalıntıların büyük bölümünün, tarih boyunca mermerlerin yakılarak kireç elde edilmesi nedeniyle yok olduğunu belirtti. Eliüşük, “Oturma sıralarından günümüze ulaşan çok az kalıntı bulduk, ancak oturma sıralarının formunu tespit edebildik. Odeon yapısının duvarlarının tuğla ve üzerinin mermer kaplama olduğu anlaşılıyor. Ayrıca birkaç duvar resmine de rastladık” dedi.
İKİ AFRODİT HEYKELİ KEŞFEDİLDİ
Tiyatro ve odeon alanındaki kazılarda Afrodit’e ait iki heykel parçası bulunması kazı ekibini heyecanlandırdı. Eliüşük, “Heykellerden biri Afrodit’in başına, diğeri ise küçük bir figürüne ait. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında, tiyatro ve odeon yapılarında restorasyon çalışmaları yapılacak ve bu eserler turizme kazandırılacak” diye konuştu.
"POMPEİOPOLİS, KARADENİZ’İN EN BÜYÜK ANTİK KENTİ"
Kazı çalışmalarını yerinde inceleyen Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Pompeiopolis Antik Kenti’nin Karadeniz Bölgesi’nde önemli bir turizm destinasyonu haline geleceğini belirtti. Başkan Arslan, “Pompeiopolis, Karadeniz’in en büyük antik kenti. Turizm rotasında çok önemli bir yer tutacak. Tiyatro ve odeon alanında yapılan kazılar bu değeri daha da artıracak” dedi.
2025 yılı itibarıyla restorasyon ve konservasyon çalışmalarının tamamlanması ve antik kentin turizme açılması hedefleniyor.
Pompeiopolis Antik Kenti, Anadolu’nun en büyük Roma yerleşimlerinden biri olarak, hem tarihi hem de kültürel açıdan büyük bir miras olarak öne çıkıyor.