USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

Prof. Dr. Şenol: Salgın kör bir taktikle yönetildi!

Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol "Salgın yönetimi sürekli yanlış tahminlerde bulundu" dedi.

Prof. Dr. Şenol: Salgın kör bir taktikle yönetildi!
12-03-2022 21:44
Google News

2 yıldır salgınla baş başa bırakılan bireye en son yapılan açıklamayla bunun ilan edildiğini belirten Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol "Salgın yönetimi sürekli yanlış tahminlerde bulundu" dedi.

Hastalık, ölüm, maske, izolasyon, karantina, eve kapanma ve tedirginlikle geçen koronavirüs pandemisinde Türkiye’de resmi olarak ilk vakanın duyurulduğu günden bu yana tam 2 yıl geride kaldı. Yine resmi verilere göre bu iki yıl içinde 15 milyona yakın insanın enfekte olduğu Türkiye’de, can kaybı 95 bini geçti. Resmi olmayan rakamlar ise can kaybının 250 binden fazla olduğunu söylüyor.

İki yıl önce Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs tüm Avrupa’ya yayılmış yanı başımızdaki İran’da vakalar patlamışken Türkiye’de ısrarla “Vaka yok” açıklamaları yapılıyordu. Ta ki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 11 Mart 2020’de  koronavirüsü pandemi ilan edene kadar. O akşam kameralar karşısına geçen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Türkiye’de ilk vaka tespit edildi” dedi. Salgını geç kabullenen iktidar, o günden sonra da başta veriler olmak üzere hiçbir konuda şeffaf olmadı, salgınla mücadele bilime göre değil siyasi iktidarın önceliklerine göre şekillendi.

Evrensel'den Vural Nasuhbeyoğlu'na konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu Üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol'un çarpıcı açıklamaları şöyle oldu:

EN DÜRÜST AÇIKLAMA!

Sağlık Bakanının son yaptığı “Salgını biz yönetmeyeceğiz, bireye bırakacağız” açıklamasının salgının başından beri sergilenen en dürüst tavır olduğunu belirten Prof. Dr. Şenol, “Zaten birey baştan beri salgınla baş başa kalmıştı. Ne sosyal ne psikolojik ne de maddi yardım alıyordu. Bu ilan edilmiş oldu. Bu güne kadar salgının bir şekilde koordine edildiğini sanan insanlara bu gerçeklik ifade edilmiş oldu” dedi.  

SÜREKLİ YANLIŞ TAHMİNLERDE BULUNULDU

Prof. Şenol, salgının, başından itibaren, veriler bükülerek ve salgın inkarına dayanan bir kör taktikle yönetildiğine dikkat çekti:

“Aynı zamanda liyakat, öngörememe sorunu ve çok boyutlu olarak salgının hem geçmişteki tarihsel perspektifini hem de gelecekteki projeksiyonunu bilemeyen bir salgın yönetimi vardı. Derinlikli bir kavrayış olmadığı için bugünden yarına geçecek inancına kendileri de sahip gibi duruyor. Salgın yönetimi ‘Yaz geldi bitecek, çifte bayram olacak’ gibi söylemlerle sürekli asılsız ve yanlış tahminlerde bulunup yanılarak ve hiç özür dilemeden devam etti.”

"TURİZM AÇILIMI" VAKA VE ÖLÜMLERİ ARTIRDI

Kapanmaların yaşandığı 2020 nisanından sonra 18 yaş altı ve 65 yaş üstü hiç sebepsiz yere eve hapsedilmişken, turizm mevsimi nedeniyle birdenbire büyük bir açılım yapıldığını anımsatan Şenol, “Yanı sıra kınalar, düğünlerle birlikte Kurban Bayramı sonrası büyük ölümler oldu, üzerimize adeta vaka yağdı. 2020 haziranını böyle özetleyebiliriz” dedi.

AŞILAMA ÇOK GEÇ BAŞLADI

Ardından gelen kasım-aralık aylarında İngiltere’yi kasıp kavuran varyant değişimine karşı da gerekli önlemler alınmadı. O dönem sadece okulların kapatılıp sanatın yasaklandığı, esnafı iflasa sürükleyen, bireyi desteklemeyen bir süreç yaşandığını belirten Şenol, “2021’nin başında çok daha ölümcül delta varyantı devreye girdi. Dünyada aşılama başlamıştı. Türkiye ise çokça vaka varken ve sağlıkçılar ölürken, kendisine sunulan tüm imkanlara rağmen aşılamaya çok gecikmiş olarak başladı. Ve aşı seçme şansını çokça pahalı ve etkinliği daha düşük olan inaktif aşıdan yana kullandı. En riskli gruptaki sağlıkçılara ve 65 yaş üstüne bu aşıyla başladı, mRNA aşısıyla ilgili imkan varken kullanılmadı. Şimdi de aslında halka tamamlanmadan yine inaktif olan Turkovac aşısıyla başarı hikayesi yazılmaya çalışılıyor” diye konuştu.

FİLYASYON YERİNE EVLERE İLAÇ BIRAKILDI

mRNA aşısının, aşı karşıtlığını ve tereddüdünü teşvik edecek açıklamalardan sonra geldiğini, orada da ikircikli doz açıklamaları yapıldığını hatırlatan Şenol, tüm dünyanın terk ettiği ilaçların evlere bırakıldığını, bunun da “filyasyon” gibi sunulduğunu söyledi. Şenol, “Halbuki filyasyon, kaynağı bulup ona yönelik önlemler almak, bu hiç olmadı. Dolayısıyla bilimden uzak metotlarla, kırılgan olanı hiç korumayan bir salgın süreci yaşadı Türkiye” dedi.

AŞI VE BİLİM KARŞITLIĞI İŞLERİNE GELDİ

Prof. Şenol, Türkiye’de insanları ölümden kurtaracak çağrıların güçlü yapılmadığını, gebe aşılaması ya da çocuk aşılaması açılmayarak aşı ve bilim karşıtlığına göz yumulduğunu vurguladı. Şenol’a göre, “Bu biraz da işlerine geldi.” Çünkü, “Başarısızlık hikayesi için mazeret lazım, kaynağı onlar olacak, ‘Siz yaptırmadığınız için bu oldu’ denecek. Çünkü Türkiye’de aşıyla tam bağışıklık oranı sadece yüzde 32-33 civarında.” 

BİLİMİN IŞIĞINDA HAREKET EDİLMELİ

DSÖ, ‘bitti’ demeden kimsenin pandeminin bittiğini ilan edemeyeceğini ifade eden Şenol, “Nitekim Yeni Zelanda ve Hong Kong’ta yaşananlar da bunu gösteriyor. Elbette bitecek ama aşılamayla bitecek. Ve aşılama zamana bağlı bir aşınma gösteriyor, ayrıca varyanta karşı değişen bir etkiye sahip. Dolayasıyla iyi bir izlem yaparak, makul kısıtlamalarda kalarak bireyi yormadan ve destekleyerek bir salgın yönetimine geçmek gerekirdi” dedi.

Omikronun nereye vardığını henüz görmeden ve ölümler azalmadan salgın önlemlerinin kaldırılmaması gerektiğini dile getiren Şenol, “Türkiye, dünyada kaydetmemeye çalışmasına rağmen en çok vaka kaydeden 7. ve ölümlerde ise 10. sırada” bilgisini verdi. Türkiye’nin bulaşıcı hastalıklar konusunda geriye gittiğini, ayrıca kronik hastalık yükü çok yüksek bir ülke olduğunu belirten Şenol, “Bu yükü karşılayabilmek için bilimin ışığında hareket edilmeli” çağrısında bulundu.

AKLA ZİYAN KARARLAR

 

  • Beş adet maske ücretsiz dağıtılamadı.  
  • Filyasyon çalışmaları 1 ay sonra başlayabildi.
  • Salgının ilk aylarında sağlıkçılara yeterli koruyucu ekipman sağlanamadı.  
  • Kapanma kararları saatler kala duyuruldu, panik yaratıldı.
  • 65 yaş üstü ve 18 yaş altı uzun süre nedensiz yere eve kapatıldı.
  • Okullar 1.5 yıl kapalı tutularak bu alanda rekora imza atıldı.
  • Açık alanlar, park bahçeler yasakken ilk AVM’ler açıldı.
  • Bilim Kurulu, onay makamı oldu, çoğu kararı medyadan duydular.
  • Cenazelere sayı sınırı getirilirken Sağlık Bakanı, kalabalık bir cenazede poz verdi.
  • Hak arama eylemleri, kongreler yasaklanırken AKP ülke genelinde ‘lebaleb’ kongreler yaptı.
  • Ulaşıma ilk açılan yerler turizm kentleri oldu.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü