Gaziantep Büyükşehir Belediyesince, bu yıl üçüncüsü düzenlenen Rumkale Uluslararası Su Sporları Festivali kapsamında Rumkale’nin yer altı zenginlikleri sergi çalışmalarına yansıdı. Yer üstü kadar yer altında da büyük bir hazineye sahip olan Belkıs (Zeugma), Erenköy, Gümüşgün ve Rumkale’ye dalan dalgıçların çektiği fotoğraflar sergilendi. Yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda turiste ev sahipliği yapmaya hazırlanan Rumkale’nin Fırat’ın altında kalan kısmı belgeselleştirildi, fotoğraflandı. Büyük bir ilgiyle karşılanan sergiyi gezen Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, sergiyi çok beğendi, emeği geçenlere teşekkür etti.
RUMKALE BAŞKAN ŞAHİN’LE PARLADI!
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin en görkemli 13 kalesi arasında gösterilen Merzimen Çayı’nın görkemli Fırat Nehri’yle buluştuğu mevkide dimdik yükselen sarp kayalıklarla çevrili yüksek bir tepenin üzerine kurulu Rumkale, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin döneminde parladı. Buram buram tarih kokan saklı cennet, Başkan Şahin’in özel gayretleriyle gerçek değerini kazandı.
Kültürel mirasın korunması, yaşatılması, tanıtılması ve turizme kazandırılması yönünde başlatılan çalışmalar, Gazi şehri başkalaştırdı. 2014-2019 yıllarında zihinsel dönüşümle şehrin gizlenmiş yüzü, açığa çıkarıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’le birlikte, tarihi ve kültürel değişimle kent turizmde zirveye çıktı. Yürütülen çalışmalarla, Gaziantep’in Yavuzeli ilçesi Kasaba köyünün yakınında bulunan Rumkale, kentin gözbebeği oldu. Bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Uluslararası Su Sporları Festivali’yle adından söz ettiren Rumkale, turistlerin gezip görebileceği tarihi mekanlar listesinde ilk sıralara yükseldi.
DAHA CANLI VE DİNAMİK HALE GETİRİLECEK
Başkan Şahin, sanayi şehri Gaziantep'in tarihi, kültürü ve sanatıyla da iddialı bir şehir olduğunu belirterek, hazırlanan projelerle tarihi ve kültürel eserleri ayağa kaldırdıklarını bildirdi.
Fırat Nehri'nin bütün güzelliğinin, dik kayalar üzerinde bulunan Rumkale'ye yansıdığını dile getiren Şahin, şunları kaydetti: "Roma ve Hitit gibi en güçlü medeniyetler Fırat'ın etrafında şekillenmiştir. Büyükşehir Belediyesi olarak, Rumkale'yi önemsiyoruz, burayı turizme kazandırmak için geceli gündüzlü çalışıyoruz, Rumkale'yi daha canlı ve dinamik hale getireceğiz. Teleferik ve sahil düzenlemesine ilişkin çalışmalarla yer altındaki hazineyi, bir su altı arkeoloji müzesiyle taçlandıracağız. Osmanlının, Selçuklunun ve İslam medeniyetinin de en güzel eserlerini bu topraklarda görebiliyorsunuz. Tarih, bu özellikleri zenginlik olarak sunmuş, bize de onu en iyi şekilde değerlendirmek düşüyor. Dalgıçlarımız Fırat’ın altında kalan Rumkale’nin gizli yüzünü gösterdi, çektiği fotoğrafları sergiledi, yer altındaki zenginliği gün yüzüne çıkardı. Ellerine sağlık çok güzel bir çalışma olmuş."
RUMKALE HAKKINDA
Rumkale, Antik dönemden günümüze kadar Şitamrat, Kal-a Rhomayta, Hromklay, Ranculat, Kal-at el Rum, Kal-at el Müslimin, Kale-i Zerrin (Altın Kale) ve Rumkale gibi birçok isimle adlandırıldı. Kale, Nizip-Birecik Barajı gölünün oluşmasıyla doğmuş bir yarımadada konuşlandı. Hz. İsa’nın havarilerinden Johannes (Yuhanna)‘in Roma döneminde Rumkale’yi mesken yaparak kayadan oyma bir odada incilin nüshalarını çoğalttığı rivayet edilir. 1279 da kaleyi kuşatan Memluklular bu aşamada kaleyi zapt edemedi. Ancak Memluklu sultanı Melik el-Eşref 1292 de Rumkale’yi tekrar kuşatarak, Rumkale’nin fethi gerçekleşti. Sultanın emriyle Suriye naibi Sancar Suca tarafından tamir ettirilen Rumkale, Kal’at el Müslimin adını aldı. Daha sonraları Kale-i Zerrin (Altın Kale) olarak adlandırıldı. Rumkale Memluklular zamanında yeniden uç kalesi olarak kullanılmışsa da, eski parlak dönemini bir daha yaşayamadı. 1516 da Osmanlıların eline geçen Rumkale, Halep Eyaleti’nin Birecik Sancağı’na bağlı bir kaza haline getirildi. 17’nci yüzyılda Evliya Çelebi, Rumkale’nin bir tepe üstünde sağlam bir kale olduğunu, dışarıda camii, hanı, hamamı ve küçük bir çarşısı bulunduğunu belirtir. Katip Çelebi de burasının bahçe ve meyvelerinin bolluğunu vurguladı. Rumkale; üç yanı zümrüt yeşili göl ve bunu çevreleyen dik, sarp kayalıklı tepelerle çevrili doğa ve insan harikası bir yer olarak tanımlanır.
Editör: Turgut Bozgeyik
