USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Saraçhane tutukluları anlattı: 'İçeride çok zorlu bir süreç geçirdik'

İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolarda tutuklanan 102 kişi hakkında tahliye kararı verdi. BBC Türkçe, serbest bırakılan isimlerle konuştu.

Saraçhane tutukluları anlattı: 'İçeride çok zorlu bir süreç geçirdik'
12-04-2025 09:08
Google News
BBCKoç Üniversitesi öğrencileri tahliye eden sınıf arkadaşları için Marmara Ceza İnfaz Kurumu önünde pankart açtı.

İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolarda tutuklanan 102 kişi hakkında tahliye kararı verdi.

Aralarında CHP Parti Meclisi'ne seçilen ve "Her Şey Çok Güzel Olacak" sloganının ilham kaynağı olmasıyla tanınan Berkay Gezgin'in de olduğu tutuklular, Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'ndan serbest bırakıldı.

Tahliye edildikten sonra BBC Türkçe'ye konuşan tutuklular, cezaevinde kötü muamele gördüklerini ve bazılarının bir süre adli mahkumlarla aynı koğuşlarda kaldığını anlattı.

İsmini vermek istemeyen bir tutuklu, gözaltı ve nezaret sürecinde darp edildiğini söyledi.

Başka bir tutukluysa hapishane yerleşkesi içindeki hastanede "sözlü tacize" uğradığını, konuyla ilgili şikayetçi olduğunu söyledi.

'ZATEN NİYE İÇERDEYDİM?'

İstanbul'un Silivri ilçesindeki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nun girişinde büyük bir kalabalık var.

Hava şartları kasvetli, soğuk ve yağmurlu, ancak kalabalık kararlı.

Onlarca kişi, yaklaşık üç haftadır ayrı kaldıkları yakınlarına kavuşmanın heyecanıyla bekliyor.

Tahliye edilen tutuklular, düzenli olarak servislerle cezaevinin kapısına getiriliyor.

Her yeni servisin kapısı açıldığında kalabalıktan tezahürat ve sloganlar yükseliyor. İçeriden çıkan tutuklular, gözleriyle yakınlarını arıyor.

Ellerinde kişisel eşyalarının bulunduğu siyah çöp poşetleri görülüyor.

Bu kişiler, 19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklamasının ardından patlak veren eylemlere katıldıkları için tutuklanan kişiler.

10 Nisan'da tahliyesine karar verilen 102 kişiden biri olan Ekin Baran Yalnız ile konuşuyoruz.

Bir firmada satış müdürü olarak çalışan 28 yaşındaki Yalnız, 19 gündür gözaltında ve tutuklu olduğunu söylüyor.

Bir protesto sonrası Saraçhane'den ayrılırken gözaltına alındığını anlatıyor.

Kendisi, Silivri'deki cezaevinde getirildikten sonra bir süre adli mahkumlarla aynı koğuşta kalan tutuklulardan biri.

BBC Türkçe'ye konuşan avukatlar, adli hükümlülerle kalan bazı tutukluların psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını anlatmıştı.

Adalet Bakanlığı'na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, tutuklu ve adli hükümlülerin aynı koğuşlarda kalmasına dair 8 Nisan'da yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada bir adli hükümlünün tutuklu bir gence saldırdığına yönelik iddialar yalanlandı.

Oda ve koğuş yerleştirmeleri yapılırken "Tutuklulara isnat edilen suçun niteliği, güvenlik değerlendirmeleri ve tutukluların bireysel özellikleri dikkate alınmakta, farklı suç gruplarından kişilerin aynı ortamda bulunmamasına özel önem gösterilmektedir" denildi.

BBCHaliç Üniversitesi'nden öğrenciler CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile poz veriyor.

Ekin Baran Yalnız, bir süre birlikte kaldığı adli hükümlülerle sorun yaşamadığını söylüyor ve ekliyor:

"Sağ olsun onlar bize bu süreçte çok yardımcı oldular. İnsanlar uyumadı yatağını bize bıraktı, öyle söyleyeyim. Daha sonrasında Saraçhane için ayrı bir koğuş oluşturuldu, bizi oraya naklettiler."

Yalnız, tahliye edildikten sonra ne hissettiği sorusuna "Mutluyum, zaten niye içerdeyim?" yanıtını veriyor ve diğer Saraçhane tutuklularının da en kısa sürede tahliye edilmesi çağrısı yapıyor.

'KAMUOYU BASKISINDAN BİZE KÖTÜ DAVRANMADILAR'

İsmini vermek istemeyen erkek bir tutuklu, 22 Mart'ta Saraçhane'de gözaltına alındığını ve cezaevine getirilmeden önce günlerce Vatan Caddesi'ndeki merkezde tutulduğunu söylüyor.

Tutuklu, Saraçhane'de gözaltına alınanlarla aynı koğuşta kaldığını belirtiyor ve şunları söylüyor:

"[Gardiyanlar] belki haklı olduğumuzu biliyorlardı, ya da kamuoyu baskısından korkuyorlardı. Bize o kadar kötü davranamadılar. Biz bunu hissettik."

Gözaltı sürecinde şiddete maruz kaldığını anlatan tutuklu, "Sağlık raporları filan tutuldu, ama işe yarar mı yaramaz mı Türkiye'de orasını bilemiyorum" dedi.

Serbest bırakılan tutuklulardan Ozan Gültekin, 5 no'lu E8 koşuğunda kaldığını, üçü nezarette olmak üzere toplam 20 gün "içeride" geçirdiğini söylüyor.

Gültekin, "Dışarıdaki kamuoyu baskısı bir nevi bizi çok güçlü bir şekilde çıkardı" diye konuşuyor ve yöneticilerin ve gardiyanların kendilerine sık sık "iyi misiniz? Bir ihtiyacınız var mı?" diye sorduğunu aktarıyor.

Serbest bırakılan tutuklu, bu durumu "Dışarıdaki kamuoyundan korkularından dolayıydı, çok belli ediyordu çünkü" diye yorumluyor.

Gültekin "İçeri alındığımız günden itibaren ister istemez bir umutsuzluk da vardı ama bir umut da vardı" diyor ve halen tutuklu olan onlarca gence şu mesajı veriyor:

"Hiçbiri umutsuzluğa kapılmasın, her zaman yanlarındayız. Bu süreçte de her zaman en büyük desteği bizler vermeye devam edeceğiz."

'İÇERİDE ÇOK ZORLU BİR SÜREÇ GEÇİRDİK'

İsmini vermek istemeyen başka bir erkek tutukluyla konuşuyoruz.

Toplam 18 gün tutuklu kaldığını aktarıyor ve "Özgürlüğün tadı bambaşka bir şey. İçeride de çok zorlu bir süreç geçirdik gerçekten" diyor.

Tutuklu, cezaevinde gardiyanlardan ve memurlardan kötü muamele gördüğünü anlatıyor.

Cezaevinde geçirdiği sürede acile kaldırıldığını, tedavi görmek için nezarethanede saatlerce bekletildiğini söylüyor.

Serbest bırakılan tutuklu, gözaltı sürecinde kendisine ters kelepçe yapıldığını ve bir saat bu şekilde yerde bekletilirken darp edildiğini anlatıyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 1 Nisan'da yaptığı açıklamada kötü muamele iddialarını reddetmiş; aile görüşmeleri, sağlık, hijyen barınma ve diğer temel hakların yasal güvence altında olduğunu vurgulamıştı.

Adalet Bakanı, kötü muamele ve işkence iddiaları hakkındaysa "İşkenceye sıfır tolerans politikasını uygulamaya devam ediyoruz, bu konudaki kararlılığımızdan hiçbir zaman taviz vermedik" diye konuştu.

'SİLİVRİ İŞİN EN İYİ KISMIYDI'

İsmini vermek istemeyen bir kadın tutuklu, gözaltı ve tutukluluk süreci hakkında "Silivri işin en iyi kısmıydı" diyor.

Tutuklu, Vatan Caddesi'nde tutulduğu nezarethanede yiyecek, içecek ve barınma konularında sıkıntılar yaşadığını aktarıyor.

Gözaltına alınırken darp edilmediğini vurgulayan tutuklu, Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nun bulunduğu yerleşkedeki hastaneye götürüldüğü ve burada personel tarafından "sözlü tacize uğradığını", adli hükümlülerin "gözleriyle tacizine maruz kaldığını" söylüyor.

Saatlerce hastanenin nezarethanesinde bekletildiğini, konuyla ilgili uluslararası kuruluşlara ve milletvekillerine şikayette bulunduğunu aktarıyor.

Tutuklu kadın, cezaevindeki süreç hakkında "Gerçekten kadın kadının yurduymuş onu anlamış olduk hepimiz" diye konuşuyor ve ekliyor:

"Keşke böyle olmasaydı. Keşke kimse burada bu iğrenç muameleye maruz kalmasaydı.

"İçeride kalan arkadaşlarımın hepsi çıkacaklar. Ben çıktım, onların sesi olmaya devam edeceğim çıktığım için. Hiçbir şekilde hiç kimseden vazgeçmeyeceğim. İnandığım şeyden vazgeçmeyeceğim."

Getty ImagesEkrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınmasının ardından binlerce genç İstanbul'da protesto gösterileri düzenlemişti.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Nisan'da yaptığı açıklamada 20 ayrı soruşturmada 819 kişi hakkında kamu davası açıldığını duyurmuştu.

Bunlardan 278'inin tutuklu olduğunu söylemişti.

BBC Türkçe'nin 102 kişinin tahliye edilmesine dair gördüğü belgeye göre kararda "Atılı suçun kanunda belirlenen alt ve üst sınırı, atılı suçun CMK'nın 100. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olmadığı, mevcut delil durumu, atılı suç yönünden delillerin büyük oranda toplandığı, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre" gibi etkenler göz önünde bulunduruldu.

Tahliye gerekçeleri arasında ayrıca "sanıkların büyük çoğunluğunun öğrenci olması, öğrenim hayatlarının devam etmesi ve sınavlarının bulunması, bir kısım sanıkların hastalıklarının bulunması, sanıkların kaçma şüphelerinin bulunmaması" gibi faktörlere de yer verildi.

Savcılığın mahkemenin kararına itiraz hakkı bulunuyor.

Tahliye edilenler haricinde 18 Nisan'da ilk duruşmaları yapılacak onlarca öğrenci hala Silivri'deki hapishanede tutuklu bulunuyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü