USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Suriye’de 'Fırat’ın doğusu' konuşuluyor... Bölge nelere gebe?

Esad yönetiminin devrilmesi sonrası Suriye’de politik birliğin korunup korunmayacağı merak ediliyor. İsrail, güneydoğuda işgal alanını genişletirken terör örgütü YPG, kontrol ettiği bölgelerde ayaklanmalarla karşı karşıya.

Suriye’de 'Fırat’ın doğusu' konuşuluyor... Bölge nelere gebe?
14-12-2024 14:38
Google News
Esad yönetiminin devrilmesi sonrası Suriye’deki faaliyet gösteren farklı gruplar, kontrol alanlarına genişletmek adına harekete geçti. Halep operasyonuyla İdlib’den çıkarak ülkenin büyük bir kısmını ele geçiren HTŞ’nin yeni Suriye yönetiminin temelini oluşturması beklenirken ülkenin toprak bütünlüğünün devam edip etmeyeceği hala tartışma konusu.

İsrail ordusu sözcüsü Arye Sharuz Shalicar, yaptığı paylaşımda dileğinin “3 parçalı bir Suriye” olduğunu vurguladı. Shalicar’a göre Lazkiye ve Tartus’ta bir Nusayri devleti kurulmalı, ülkenin kuzeydoğusunu işgal altında bulunduran YPG terör örgütü Fırat’ın batısına geçmeli ve İsrail ile sınır paylaşmalı. Türkiye ise Suriye denkleminden çıkarılmalı.

YPG BATI’DA TUTUNAMADIKasım sonunda başlayan Halep operasyonunun Esad’a bağlı Suriye Ordusu savunmalarını hızlı bir şekilde yarmasının ardından ülkenin her yanında çekilmeler başladı. Suriye Ordusu’nun terk ettiği Deyrizor kenti, terör örgütü YPG’nin kontrolüne geçti. YPG, Fırat’ın batısında sınırını genişletirken güneydoğuda da İsrail, Golan Tepeleri için Suriye ile yapılan 1974 tarihli anlaşmanın iptal olduğunu iddia edip işgal alanını büyüttü.

Ancak dengeler kısa sürede YPG’nin aleyhine döndü. HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesi ve Esad’ın ülkeyi terk etmesi sonrası YPG’nin kontrol ettiği bölgelerde yaşayan Arap topluluklar ayaklanma başlattı. Terör örgütünün çatı yapısı olan SDG, altında birçok Arap grubu barındırıyor. Tahminlere göre YPG’nin militan gücünün yüzde 50 ila 70’i Araplardan oluşuyor. Deyrezor’da çıkan isyanı bastırmak için gönderilen birlikler de HTŞ tarafına geçmek istediğini belirtti. Bu sırada ABD’den kente yaklaşmakta olan Suriye Milli Ordusu ve HTŞ unsurlarına Rakka ve Deyrezor’dan uzak durmaları konusunda uyarı yapıldı. Ancak kentte çıkan kargaşa kısa sürede YPG militanlarının bölgeyi terk etmesiyle son buldu.

Halep operasyonu sonrası SMO’nun müdahalesiyle önce Tel Rıfat’tan sonraysa Münbiç’ten çatışmayla çıkarılan YPG, Deyrezor’da da Fırat’ın doğusuna çekildi. Şu anda Fırat’ın batısında sadece Rakka bölgesine bağlı El Tabka kenti etrafında YPG faaliyeti gözlemleniyor. Ancak YPG’yi asıl korkutan uzun süredir kontrol altında bulundurduğu Rakka ve Haseke kentlerinde de Deyrezor’a benzer ayaklanmaların başlaması. Rakka’nın nüfusu 531 bin, Haseke’nin ise 439 bin civarında. Bu iki büyük kent de Arap çoğunluğa sahip. İki bölgedeki militan, yönetici ve politik grupların HTŞ tarafına geçmesi terör örgütünü Türkiye sınırındaki Ayn-el Arab ve Kamışlı bölgelerine sıkıştıracak. Son birkaç günde Deyrezor benzeri protestoların iki kentte başladığı, YPG militanları tarafından göstericilere ateş açıldığı bildiriliyor.

Suriye Milli Ordusu, operasyonlarını Fırat’ın doğusuna şimdiden taşıdı. Işid’in bölgeyi işgal etmesinden önce taşınan Süleyman Şah türbesinin olduğu Karakozak köyü YPG’den alındı. SMO, türbenin eski yerinden terör örgütünün çıkması için dört gün müddet tanıdığını açıkladı.

ABD VE RUSYA NE YAPACAK?YPG’nin kontrol ettiği alanlardaki eylemlerde ABD birliklerinin de tepki gördüğü gözlemlenirken terör örgütü sözcüsü Ferhad Şami, ABD’nin onları terk etmesinden korktuklarını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’ın Türkiye ziyaretinde de Fırat’ın doğusuna yapılacak olası operasyon gündemin ilk maddesiydi.  Yeni seçilen başkan Donald Trump’ın “Suriye’ye karışmayın” ifadesi YPG terör örgütünün bölgede yalnızlaşma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Örgüt liderlerinden Mazlum Kobani, HTŞ ile anlaşmaya yakın olduklarını ve Fırat nehrini bir sınır olarak belirleyeceklerini söylese de Rakka ve Haseke’deki gelişmeleri takip etmekte fayda var.

Esad yönetiminin yıkılmasıyla üslerinin akıbeti merak edilen Rusya için ise bir ümit doğdu. Lazkiye ve Tartus bölgeleri muhaliflerin kontrolüne geçse de Rusların üslerine bir saldırı yapılmadı. Rusya’nın üsleri korumak adına yeni Suriye yönetimiyle anlaşmaya yakın olduğu iddia ediliyor. Ancak Rusya, Türkiye’yle ortak devriye yaptıkları Ayn el-Arab bölgesindeki gözlem noktalarını tamamen terk etti. Konvoylar, Akdeniz kıyısındaki Hmeymim hava üssüne ulaştı.

Sonuç olarak YPG’nin Fırat’ın batısında varlık gösterme planı başarısız olduğu gibi Doğu’sunda da kontrolü zayıflama belirtileri gösteriyor. Yeni Suriye bayrağını “kabul edeceklerini” belirten YPG’nin HTŞ ile müzakereleri kritik önemde olacak. Kontrol ettikleri alanda yaşayan Arap topluluklar, YPG üzerindeki baskıyı giderek arttıracaktır. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü