Türkiye’den Almanya’ya işgücü göçü, 30 Ekim 1961 tarihinde iki ülke arasında imzalanan Türk-Alman İşgücü Anlaşması ile resmen başladı. Almanya, hızla büyüyen ekonomisinin ihtiyaç duyduğu işgücünü karşılamak için Türkiye’den işçi alırken, özellikle sanayi sektöründe çalışmak üzere binlerce işçi ülkeye gitti. Bugün dünyanın üçüncü büyük, Avrupa’nın en büyük ekonomisi konumundaki Almanya yine kalifiye eleman açığıyla karşı karşıya bulunuyor. Bunda yaşlanan nüfusun yanı sıra, yeni açılan iş alanları da etkili oluyor. Kasım 2023’ten itibaren kademeli olarak yürürlüğe giren yeni Nitelikli İşgücü Göçü Yasası (FEG), nitelikli çalışanların Almanya’ya göçünü kolaylaştırıyor.
Yüksekokul mezunu olan veya belirli mesleki niteliklere sahip kişilerin, yeniden düzenlenen yasanın Almanya’ya göç konusunda öngördüğü çeşitli kolaylıklardan faydalandığını söyleyen Europe Card Yöneticisi Hukukçu Abdullah Alanoğlu, “Almanya, son 20 yıldır istikrarlı istihdam oranlarına sahip olduğu halde, hâlâ işgücü açığı var. Bu açığın oluşmasını sağlayan faktörlerin başında, nüfusun beşte birinden fazlasının 65 yaşının üstünde olmasının yarattığı demografik dengesizlik geliyor. Bir diğer önemli faktör de birçok meslek için yeterli sayıda kalifiye çalışanın bulunmaması. Statista verilerine göre, 2024’ün ortası itibarıyla Almanya’da 1 milyon 337 bin açık pozisyon bulunuyor” dedi.
AYNI ZAMANDA UZMANLIK MERKEZI
Europe Card’ın Almanya’da nitelikli işgücü için oluşturulmuş resmi oturum (Aufenthaltserlaubnis) ve çalışma (Arbeitserlaubnis) izni sistemi Blue Card için başvuru ve ilgili süreçlerin tamamında hizmet veren güvenilir danışmanlık hizmetleri sunduğuna dikkat çeken Hukukçu Abdullah Alanoğlu, “Yurt dışında çalışmak, yalnızca daha iyi maaş ve sosyal haklar değil, aynı zamanda kariyer gelişimi, uluslararası deneyim ve farklı kültürlerle etkileşim gibi pek çok avantajı beraberinde getiriyor. Almanya, özellikle sağlık, mühendislik, lojistik ve teknoloji gibi sektörlerde büyük bir talep yaratırken, Türk çalışanlara hem ekonomik hem de sosyal anlamda güçlü bir yaşam kurma imkanı sunuyor” ifadelerini kullandı.
Europe Card’ın, profesyonel ve müşteri odaklı yaklaşımıyla, Türk vatandaşlarına Almanya’da kariyer fırsatlarını değerlendirme sürecinde destek sunan bir danışmanlık şirketi olduğunu söyleyen Hukukçu Abdullah Alanoğlu, “Yalnızca bir aracı değil; doğru pozisyonlara yönlendiren, bürokratik süreçlerde rehberlik eden ve çalışanların Almanya’ya adaptasyonunu kolaylaştıran bir uzmanlık merkeziyiz. Bu profesyonel destek sayesinde Türk çalışanlar, uluslararası standartlara uygun bir şekilde kariyerlerini şekillendirebiliyor” dedi.
TÜRKİYE’DEN GÖÇTE %55 ARTIŞ
Europe Card Yöneticisi Hukukçu Abdullah Alanoğlu, “Almanya’nın işgücü ihtiyacını Türkiye’den karşılamaya yönelik güvenilir bir çözüm sunuyoruz. Çalışanların yeterlilik belgelerini doğrulama, Almanya’daki firmalarla bağlantı kurma ve uyum süreçlerini kolaylaştırma gibi hizmetler, Türkiye’deki nitelikli çalışanların yurt dışında başarılı bir kariyer yapma şansını artırıyor. Almanya’da daha fazla çalışana ihtiyaç duyulan birçok sektör var” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Almanya Federal İstatistik Ofisi Destatis’in verilerine göre, Türkiye’den Almanya’ya 2022’de 81 bin kişi göç ederken, aynı sayı 2023’te %55 artışla 126 bine yükseldi. Bu rakamın 2024 sonu itibarıyla çok daha yüksek olmasını bekliyoruz. Almanya nüfusu yaşlanırken, yeni iş alanlarının açılması, Türkiye’den gidebilecek nitelikli ve sertifikalı çalışanların önemini artırıyor. Bu durum, hem Almanya’nın ekonomisini güçlendirmek hem de Türk işgücüne uluslararası kariyer fırsatları sunmak açısından önemli.
Europe Card olarak biz de bu konuda köprü görevi görüyoruz. Türk vatandaşlarının Almanya’da Blue Card başvurusu yapabilmeleri için uzman bir ekiple çalışma ve oturum izni konularında danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Özellikle mesleki yeterlilik alanında, hem Almanya’da hem de Türkiye’de diploma denkliği süreçleri için işbirliği yaptığımız güvenilir partnerlerimiz bulunuyor. Doğru danışmanlık şirketiyle çalışmak, Almanya’ya göç etmek isteyenlerin işini kolaylaştırması ve maddi-manevi hayal kırıklıkları yaşanmaması için önemli.”