Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Türk lirasındaki sert değer kaybı ve enflasyonun yüzde 70'e dayanmasına rağmen yüzde 14 olan politika faizini serbest bırakması tartışmalara yol açtı. Birçok uzman, seçimin bu yıl sonbaharda yapılması olasılığının arttığı görüşünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düşük faiz ısrarı ve ekonomi yönetiminin bu yönde attığı adımlar, Eylül 2021'de 8.60 dolaylarında olan dolar/TL kurunu dört aylık süreçte 18 seviyesine kadar yükseltmişti. Ekonomistler, 20 Aralık'ta uygulamaya konan ve doları 12 liraya çeken kur korumalı mevduat düzenlemesinin kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini söylüyor; bir noktada faiz artırımına gidilmesi gerektiğini ısrarla vurguluyorlardı.
Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, AKP kaynaklarından iyi haber alan bir dostunun kendisini aradığını ve "Meğer şapkadan çıkacak bir tavşan kalmış" dediğini aktardı. Gazeteci, şunları kaydetti:
"Ne olduğunu sordum, anlattı:
'Dövizin bir süre daha yükselmesi beklenecek. Pik yaptıktan sonra enflasyona endeksli bir tahvil çıkarılarak, hem tasarrufların buna yönlenmesi, hem de doların tıpkı KKM'ye geçişte olduğu gibi belirli bir seviyeye inmesi sağlanacak. Yaz aylarında turizmden gelen döviz akışı da buna eklenince, görece bir rahatlama olacak. Sebze ve meyve fiyatlarındaki mevsimsel düşmeyi iktidar ‘Bakın enflasyonda söz verdiğimiz düşüş başladı' diye pazarlayarak, ilk fırsatta baskın erken seçime gidecek. Böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 3. kez seçilmesinin önündeki Anayasal engel de aşılacak.'
Dostuma 'Peki ama enflasyona endeksli tahvil Hazine'ye, dolayısıyla vatandaşın sırtına muazzam bir yük daha bindirmez mi?' diye sordum.
Güldü. 'İç borçtan batan bir devleti tarih henüz yazmadı dostum' dedi."
