GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi: “Kaçak giriş yapmış, kayıt dışı çalışan ve güvenlik konusunda problem teşkil eden Suriyelilerin deport edilmesi bu konuda en önemli başlıktır.”
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Haziran Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanlık Divanı, Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Meclis, Danışma Kurulu ve Yeni Nesil Sanayici Platformu üyelerinin katılımları ile gerçekleştirildi.
GSO Meclis Başkan Yardımcısı Saim Akınal’ın başkanlığında yapılan toplantıda, firmalardan gelen talepler, üretim ve ihracatın geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar, yeni kurulmakta olan organize sanayi bölgelerindeki son durum, geçici koruma altındaki Suriyelilerin Gaziantep’e etkileri, yeni vergi yasa tasarısından beklentiler, sürdürülebilir ekonomi için kısa, orta ve uzun vadede atılması gereken adımlar konusunda değerlendirmelerde bulunuldu.
GSO MECLİS BAŞKAN YARDIMCISI SAİM AKINAL
GSO Meclis Başkan Yardımcısı Saim Akınal, toplantıdaki konuşmasına ülkemizin ve İslam aleminin geçmiş Kurban Bayramı'nı kutlayarak başladı. Akınal, "Bayramlar birlik ve beraberliğin, yardımlaşma ve sosyal dayanışmanın pekiştiği özel günlerdir. Sevgi ve kardeşlik dolu, huzurlu nice bayramlar diliyorum. İstanbul Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2023 Araştırması'nın sonuçları bugün yayımlandı. Listede yer alan firmalarımız bizlere ve şehrimize büyük bir gurur yaşattı. Ülkemiz için her koşulda büyük özveriyle çalışıp üreten sanayicilerimize, ihracatçılarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ediyor, firmalarımızın elde ettiği başarıların artarak devam etmesini diliyorum" dedi.
GSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ADNAN ÜNVERDİ
GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi de konuşmasında, son günlerde Gaziantep’te yaşayan geçici koruma altındaki Suriyeliler konusuna ilişkin tartışmaların büyüyerek devam ettiğini belirterek, “İç savaş nedeniyle ülkemiz Suriye’den sığınma talebinde bulanan insanlara kucak açmıştır. 2011 yılından bu yana nüfusuna göre en fazla Suriyeli göçü alan şehir Gaziantep olmuştur. Resmi rakamlara göre şehrimizde 450 bin Suriyeli yaşamaktadır. Maalesef ilk göçle birlikte yatırımcı, meslek sahibi, nitelikli olarak değerlendirebileceğimiz kişiler büyük oranda Türkiye’den başka ülkelere göç etmişlerdir. Gelinen noktada her ne kadar üretime dahil edilmeleri, entegrasyonun sağlanması için önemli politika ve projeler yürütülmüş olsa da tersine göçün istenilen düzeyde olmaması bir dizi sorunları da beraberinde getirmiştir’’ ifadelerini kullandı.
Kent genelinde yaşanan sorunlara işaret eden Ünverdi, “Konut ve işyerlerindeki fahiş fiyat artışları, nüfus yoğunluğu, buna bağlı olarak altyapı ve üstyapı hizmetlerinde yaşanan zorluklar, sağlık, eğitim ve sosyal anlamda güçlükler yaşanması ve bununla birlikte işletmeleri doğrudan etkileyen kayıt dışı işletme ve kayıt dışı istihdam sebebiyle haksız rekabet ve kamu tarafında da kayıplar söz konusudur. Ayakkabı sektörü başta olmak üzere, merdiven altı üretim ve kalitesiz üretim nedeniyle şehrimiz ürünlerindeki algı olumsuz etkilemektedir” dedi.
“İstesek de istemesek de şehrimizde yaşayan Suriyeli gerçeğini göz ardı etmemiz mümkün değildir” diyen Ünverdi, “Bu sebeple dikkatli olmak, bugüne kadar çekmiş olduğumuz zorlukları, kurmuş olduğumuz bağları aleyhimize çevrilmesine sebep olmayacak şekilde bu süreci doğru yönetmek zorundayız” şeklinde konuştu.
KAYIT DIŞI ÇALIŞAN, KAÇAK GİRİŞ YAPMIŞ VE GÜVENLİK KONUSUNDA PROBLEM TEŞKİL EDEN SURİYELİLERİN DEPORT EDİLMESİ EN ÖNEMLİ KONU BAŞLIĞI OLMALIDI
Kayıt dışı çalışma ve güvenlik konusuna dikkati çeken Ünverdi, şunları dile getirdi:
“Kaçak giriş yapmış, kayıt dışı çalışan ve güvenlik konusunda problem teşkil eden Suriyelilerin deport edilmesi en önemli konu başlığı olmalıdır. Bu doğrultuda Suriyeli çalışanlar ve işletmeler kayıt altına alınmalı ve haksız rekabetin önüne geçilmelidir. Bu insanlar üretime katılmalı, ülkemize ve yaşadıkları şehirlere değer katmalıdır. Eğitim yönü, sağlık hizmetleri ve buna bağlı olarak sosyokültürel ve ekonomik gelişimin sürdürülebilirliğini sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Bu süreçte sınır dışında oluşturulan güvenli bölgelere dönüşün teşvik edilmesi için sosyal yardımlar bu bölgelere yerleşenlere verilmelidir.’’
YENİ VERGİ YASASI SARRAF TERAZİSİ GİBİ OLMALI
Yeni vergi yasası taslağına ilişkin çalışmalar hakkında da konuşan Adnan Ünverdi, şunları aktardı:
“Ekonomimizi düzlüğe çıkarmak ve güçlü hale getirmek için hakkaniyet çerçevesinde, belirtildiği gibi adil bir vergi sistemi hepimizin beklentisidir. Doğrudan vergiler konusunda sanayici, esnaf ve toplumun tüm kesimleri sarraf terazisi misali bir hesaplama ile vergilendirme planına alınmalıdır. Sanayici tarafıyla bakıldığında, istihdamın devamı, yan sektörler ve tedarik zincirinin sürdürülebilirliği, ihracatta rekabetçi olabilmek adına vergi yasasında bu unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Vergi adaletini sağlayalım ama bunu yaparken risk alan, üreten, uluslararası pazarda üstlendiği rolle ülkemize katma değer kazandıran, her koşulda istihdam sağlayan üreticilerimizi yormayalım, ihracatta rekabet güçlerini kırmadan bu süreci birlikte yürütelim. Vergi yükü belli bir ölçeğin üzerinde gerçekleşir ve üreticiyi zorlayacak şekilde olursa bu ürün fiyatlarına da yansıyacaktır. Bu da en büyük mücadeleyi verdiğimiz bir dönemde enflasyonu tetikleyecektir.’’
ÜLKEMİZ VE EKONOMİNİN GELECEĞİ İÇİN BEKLENTİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Başkan Ünverdi, sanayiciler olarak ileriki süreçte kısa, orta ve uzun vadede kalıcı ve dönüşüm odaklı çalışmalar yürütülmesi gerektiğine vurgu yaparak, beklenti ve önerileri şöyle sıraladı:
‘’Meslek okullarına olan ilginin artırılması için teşvikler getirilmelidir. Üniversiteye girişte taban puanları artırılmalı ve mesleği olmayan üniversite diploması olan işsizlerin sayısı azaltılmalıdır. Mühendislik bölümleri ve meslek liselerinde yeşil dönüşüm, dijitalleşme, yapay zeka, yalın üretim ve verimlilik konuları muhakkak müfredata alınmalı ve ders olarak okutulmalıdır. Mühendislik bölümü öğrencileri sanayide zorunlu eğitim uygulamaları kapsamında mesleki eğitim merkezinin olduğu şehirlerde bu merkezlerde uygulamalı eğitim almamaları sağlanmalı ve intörn mühendislik uygulaması tüm mühendislik fakültelerinde zorunlu hale gelmelidir. Kesin ihtiyacı olanın dışında sosyal yardımların durdurulması kamu bütçesine hem tasarruf sağlar hem de gençleri çalışmaya yönlendirir. Kadın işgücünün artırılması için OSB içinde kreşler açılması ve çoğaltılması sağlanmalıdır. Ekonomimizde iyileşme olması için hem katma değerli ürün üretmeliyiz hem de ihraç etmeliyiz, bu da nitelikli iş gücü ile olur ki onların sayısı da bunların gerçekleşmesiyle olur. Devlet planlama teşkilatı aktif hale gelmeli, üretim planlaması yapmalı, aynı üretimin yapıldığı yerlerde yığılmaların önüne geçilmeli, teşvikler de buna göre yenilikçi alanlara verilmelidir. Dört tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde lojistik bakanlığı kurulmalıdır’’ diye konuştu.
YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM SANAYİMİZİN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK
Yeşil ve dijital dönüşüm konusunun altını çizen Ünverdi, “AB yeşil mutabakatı ile sınırda karbon vergisi uygulamasına az bir zaman kaldı. Bu konu sanayimizin geleceğini belirleyecek bir konu ve devletimiz de artık uygulamanın içeride de başlayacağının işaretlerini veriyor. Kamuda tasarruf tedbirleri ve verimlilik paketinde, yeşil ve teknolojik üretim ve bu alanların desteklenmesine vurgu yapılmasının ardından, Sayın Mehmet Şimşek karbon ayak izinin vergilendirilmesi konusunu gündeme getirdi. Biz önce kendi meclisimizden başlayarak örnek olmalı ve en önemlisi işletmelerimizi buna hazırlamalıyız. Türkiye’de bizim verdiğimiz hizmeti bu donanımla verebilecek kurum sayısı çok nadirdir. Mesleki Eğitim Merkezi, Model Fabrika, bölgemizde tek çözüm ortağı olduğumuz TÜBİTAK destekleri, KOSGEB tarafından sağlanan yeşil dönüşüm destekleri, TSE tarafından yürütülen çalışmaların doğrulanması ile bu işin tüm sacayaklarını oluşturduk. Bugüne kadar firmalarımızın karbon ayak izi ölçümü ve doğrulanması konusunda 55 firma ile protokol yaptık ve süreci birlikte yürütüyoruz. TÜBİTAK iş birliğinde 10 yeni firmamız ile de sözleşme imzaladık ve firmalarımız TÜBİTAK hibe desteğinden faydalanmak suretiyle dönüşümlerini birlikte gerçekleştireceğiz’’ dedi.
Ünverdi, konuşmasının son bölümünde, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından hazırlanan TİM 1000 İhracatçı Firması-2023 araştırmasında yer alan 59 firma ve İSO 500 listesine girme başarısı gösteren 29 Gaziantep firmasını tebrik etti. Ünverdi, Gaziantep’in İSO 500’de iller bazında 5. sırada yer almasının memnuniyet verici olduğunu kaydetti.
GSO Haziran Ayı Meclis Toplantısı, meclis üyelerinin görüş ve önerilerini dile getirmelerinin ardından sona erdi.