Avrupa Konseyi'nde düzenlenen bir konferansta konuşan WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange, CIA'nın, Assange'a karşı bir “intikam kampanyası” düzenlediğini ve dünyaya istihbarat örgütlerinin bölge dışı baskı yeteneklerini gösterdiğini söyledi.
Assange, “CIA'in beni, ailemi ve iş arkadaşlarımı agresif, hukuk dışı ve ülke dışı yollarla hedef alması, güçlü istihbarat örgütlerinin nasıl ulus ötesi baskı uyguladığına dair nadir bir fikir veriyor” dedi.
Assange, zararlı yazılımların seri üretimine ve CIA'in casusluk programına ilişkin verilerin yayınlanmasının ardından, dönemin CIA başkanı Mike Pompeo'nun kendisine ve destekçilerine karşı “bir intikam kampanyası başlattığını” belirtti.
Kendisinin, Londra'da kaçırılıp öldürme planları yapılırken, Avrupa'daki destekçilerinin de hack saldırıları ve hırsızlıkla karşı karşıya kaldığını savunan Assange, şunları söyledi:
“Eşim ve küçük oğlum da hedef alındı. Bir CIA ajanı sürekli olarak eşimi takip etmekle görevlendirildi ve altı aylık oğlumun bezinden DNA elde edilmesi için talimatlar verildi.”
ASSANGE DAVASI
Assange, 2019 yılında Londra'daki Ekvador Büyükelçiliği'nden çıkarıldıktan sonra Belmarsh cezaevine yerleştirildi. ABD yönetimi, beş yılı aşkın bir süredir Assange'nin, Amerikan tarihindeki en büyük gizli bilgi ifşası vakasıyla ilgili suçlarla itham edildiği İngiltere'den ABD'ye iadesini sağlamaya çalışıyordu.
ABD'li savcılarla yapılan anlaşmanın bir parçası olarak Assange mahkemede gizli bilgileri elde etmek ve yaymak için komplo kurmaktan suçlu olduğunu kabul etti. Bu suçtan dolayı Assange'ye, İngiliz hapishanesinde geçirdiği süre kadar ceza verildi.
Assange, 26 Haziran'da ailesinin ikamet ettiği Avustralya'ya döndü. Bu, ABD Adalet Bakanlığı ile yapılan ve aynı gün Saipan adasındaki mahkeme tarafından kabul edilen bir savunma anlaşması ile mümkün oldu.