USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

Yüzdeki ağrıların sebepleri...

Dr. Gülşah Öztürk, hastaların ani başlayan bu ağrılarda yanlış tanı nedeniyle zaman kaybettiğini, hatta ağrı nedeniyle dişlerin çekilmesi gibi gereksiz işlemlere maruz kalabildiğine işaret ediyor.

Yüzdeki ağrıların sebepleri...
05-01-2018 07:30
Google News

Yoksa sizin de mi yüzünüz elektrikleniyor? Karıncalar geziyor ya da durmaksızın hançer saplanıyor gibi mi hissediyorsunuz? Zaman zaman yüzünüzdeki oluşan bu durumdan şikayet ediyor ve üstelik 40 yaşın üzerindeyseniz sorunu biraz daha ciddiye almanız gerekiyor. Çoğu zaman önemsemediğimiz yüz ağrılarının nedeni trigeminal nevralji olabilir. Acıbadem Atakent Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Gülşah Öztürk, hastaların ani başlayan bu ağrılarda yanlış tanı nedeniyle zaman kaybettiğini, hatta ağrı nedeniyle dişlerin çekilmesi gibi gereksiz işlemlere maruz kalabildiğine işaret ediyor.

Sadece göz çevresi, bazen burun düzeyi, bazen de çenemizde ya da tüm yüz de şiddetli çakmalar şeklinde yüz ağrısı deneyimlemiş olabiliriz. Çoğu zaman önemsemediğimiz bu durumun altında, nörolojik hastalıklardan, kulak, göz, diş sorunlarına kas iskelet sistemi rahatsızlıklarından, psikolojik nedenlere kadar pek çok etken bulunuyor. En sık görülen nedenlerinin başında ise nörolojik bir sorun olan trigeminal nevralji geliyor.

Yüzün hissiyatını sağlayan 3 başlı sinir trigeminal sinir olarak tanımlanıyor ve bu sinirin his aldığı yüz bölgelerindeki ağrılı duruma trigeminal nevralji deniyor. Acıbadem Atakent Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Operatör Dr. Gülşah Öztürk, ağrının, yüze hafif bir dokunmadan tıraş olmaya, diş fırçalamadan burun silmeye kadar gündelik rutinlerle bile tetiklenebileceğini söylüyor. Bununla birlikte sıcak ya da soğuk sıvı içme, hafif bir rüzgara maruz kalma, makyaj yapma, gülme veya konuşma sırasında da ağrı ortaya çıkabiliyor.

Trigeminal nevralji, sıklıkla diş ağrısı ile karıştırılıyor. Bu nedenle geçmeyen diş ağrıları şeklinde uzun süre diş tedavisi alıp fayda görmemiş hasta grupları da bulunuyor. Dolayısıyla diş tedavisi sonrası dahi devam eden ağrılarda mutlaka nöroloji ya da beyin ve sinir cerrahisi hekimine başvurulması öneriliyor.

Kadınlarda iki kat daha sık

Yüzümüzdeki hissiyatı sağlayan trigeminal sinirin herhangi bir nedenle tahriş olması sonucu trigeminal nevralji oluşuyor. Sıklıkla bu tahribatın nedeni sağlam sinirin çevresindeki sağlam damarsal yapılarla olan ilişkisinden kaynaklanıyor. Trigeminal nevraljinin diğer sebepleri arasında ise o bölgede bulunun bir tümörün sinire basısı veya multiple skleroz geliyor. Bazen göz çevresinde uçuk virüsü kaynaklı olan zona hastalığı geçirenlerde, yüz travması, diş ya da çene tedavisi sırasında bu sinirdeki herhangi bir hasar sonrasında da trigeminal nevralji ile karşılaşılıyor.

Her ne kadar adı çok fazla duyulmamış bir sorunmuş gibi görünse de, dünyada her yıl yaklaşık 150 bin yeni hasta trigeminal nevralji tanısı alıyor. Ve bunların yüzde 90’ı 40 yaş üzerindeki kişilerde ortaya çıkıyor. Kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha sık görülüyor.

Tedavi şeklini hastanın durumu belirliyor

Görüldüğü gibi trigeminal nevralji tanı koyma açısından ayrıntılı değerlendirilmesi gereken bir hastalık. Yurtdışında önemli merkezlerce önerilen tanı koyma testi ile bu süreç daha sağlıklı bir şekilde yönetilebiliyor. Ardından tanıya yardımcı olarak Beyin MR görüntülemesi isteniyor. Doğru tanı sonrası ilaç ya da cerrahi tedavi kararı verilerek tedaviye devam ettiklerini belirten Dr. Gülşah Öztürk, sözlerine şöyle devam ediyor: “Tip 1 grup olarak ayırdığımız nevralji grubu ilaç tedavisine iyi yanıt verirken bazı durumlarda ilaç yan etkisiyle karşılaşıldığında ya da uzun süre ilaç kullanım sonrası fayda azaldığında cerrahi yöntemlerin düşünülmesi gerekiyor. Cerrahi tedavi kapsamında, açık cerrahi, kapalı yakma işlemi, beyin simülasyonu ve ışın tedavisinden hasta için en doğru olan uygulanıyor.” Her hasta kendi içerisinde özelliklerine göre değerlendirilip bu seçeneklere karar veriliyor.

Trigeminal nevralji tedavi seçeneklerinin hiçbiri hastalığı tamamen ortadan kaldırmazken, yapılan tedavinin çeşidine göre iyi olma hali süresi uzuyor. Dr. Gülşah Öztürk, ilaç tedavisinin ağrı olduğu sürece ömür boyu devam edilmesi gerektiğini belirtiyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü