
Halıdere Eskiköy Yolu Caddesi’nde 19 Mayıs 2024 tarihinde saat 02.30 sıralarında kamyonetin uçuruma düştüğü ihbarı üzerine bölgeye giden polis ve sağlık ekipleri, aracın 15 metre ilerisinde 18 yaşındaki Rümeysa Meriç Özcan’ın boynuna ip bağlı haldeki cansız bedeniyle karşılaştı.
Özcan’ın cansız bedeni, olay yerindeki incelemelerin ardından otopsi için morga kaldırılırken, polis ekipleri Tunay A. (23), Eşref K. (21), Yaser A.A. (21) isimli erkekler ile Ceylan Ç. (21) ve Kibar N.K. (17) isimli kızları gözaltına aldı.
Olaya ilişkin gözaltına alınan 5 şüpheliden Tunay A. tutuklanırken, Eşref K., Yaser A.A., Ceylan Ç. ve Kibar N.K. ise serbest bırakıldı.
3 KEZ İFADE DEĞİŞTİRDİ
Tunay A., polise ilk ifadesinde olayın kaza olduğunu belirtti ancak olay mahallindeki incelemenin ardından tekrar ifadesi alınan zanlı cinayeti işlediğini itiraf etti. Savcı karşısına çıkarılan zanlı Tunay A., tekrar ifadesini değiştirerek olayın kaza olduğunu söyledi.
Hazırlanan iddianamede ise sanığın, hem kadına karşı hem de cinsel saldırı suçunu işleyememekten dolayı duyduğu infialle "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, "Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçundan ise 2 yıldan 7 yıla kadar cezalandırılması istendi.
Tunay A. hakkında "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme" ve "Kadına karşı kasten öldürme" suçlarından dava açıldı.
Rümeysa Meriç Özcan’ın hayatını kaybettiği Halıdere Eskiköy Yolu Caddesi, dron ile havadan görüntülendi. Kamyonetin düştüğü uçurumun yaklaşık 60 metre derinliğinde ve bölgenin tenha bir yer olduğu tespit edildi. Ayrıca, otoparka çekilen kamyonet de kayda alındı.
"KIZIMIN DÜŞTÜĞÜ VE SON NEFES ALDIĞI YERE BAKIYORUM"
Yaklaşık 10 aydır adalet arayışını sürdüren acılı anne Kevser Erden, kızını kaybettiği olay yerinde açıklamalarda bulundu.
Erden, "Kızım vefat edeli yaklaşık 10 ay oldu. Burası kızımın katledildiği yer. Ara ara buraya gelip saatlerce oturuyorum. Kızımın düştüğü ve son nefes aldığı yere bakıyorum. Kelimelerin bittiği yerdeyim artık. Aylardır söyleyecek bir şey bulamıyorum. Artık bitsin istiyorum, adalet istiyorum. En ağır cezayla cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
"KIZIM KAMYONU SÜREMEZ"
Sanık Tunay A’nın sürekli suçlamaları reddettiğini ifade eden Erden, "Sanık her şeyi reddediyor. İkinci duruşmada da kendi ifadelerini de reddediyor. Biz bunları kabul etmiyoruz. Sürekli ifade değiştiriyor. ’Buraya geldik ve kamp sandalyesinde oturduk’ demiş ama öyle bir şey yok. Sandalye de yok. Buradan bir arabanın çıkması zor. Hadi çıktı diyelim, tel yok. Kendisi, ’Aracı ters çevirdim, arkada tuvaletimi yaptım. O sırada Rümeysa yoktu’ gibi çelişkili ifadeleri var. Kızım zaten kamyonu süremez" diye konuştu.
"YAKLAŞIK 8-10 METRE MESAFE VARDI"
Olay günü kamyoneti bulunduğu yerden çıkaran oto kurtarıcı Şehmuz Günaytan da açıklamalarda bulundu.
O gece telefonla arandığını ve olay yerine polisten yaklaşık 20 dakika sonra ulaştığını anlatan Günaytan, "Gittiğimizde ortamı gördük. Cenaze aşağıdaydı, araç da motoru çalışır vaziyetteydi. Araç takla atmış, teker üstündeydi. Takla ata ata teker üstünde kalmış. Motoru çalışır, lambaları ise yanık vaziyetteydi. Genç kızın cenazesi ile araç arasında yaklaşık 8-10 metre mesafe vardı. Ben boynundaki ipi görmedim ancak konuşulanlara kulak misafiri oldum. Polislerin, genç kızın boynundaki izlerden şüphelendiklerini öğrendim" ifadelerini kullandı.
"RÜMEYSA’NIN CEP TELEFONUNU BİZ BULDUK"
Günaytan, sözlerine şöyle devam etti:
"Olay yerinde fazla beklemedik. ’Kurtarma sabah olacak’ denildi. Bizde geri döndük. Ertesi gün sabah saat 10.00 gibi yeniden olay yerine gittik. Kamyoneti nasıl çıkarmamız gerektiğiyle ilgili keşif yaptık. Araç takla atarken etrafa malzemeler de saçılmış. Orası yukarıdan aşağı çok dik bir yer. Malzemeler vardı, ayrıca kızın cep telefonunu da orada biz bulduk. Cep telefonunu bir şeylere sardık ve polise teslim ettik. Ardından vinçle kurtarma işlemini yaptık."
"KENDİSİNİN KAZA YAPTIĞINI SÖYLEMİŞ"
Olay yerinde konuşulanlara da kulak misafiri olduğunu söyleyen Şehmuz Günaytan, "Biz çevredekilerin konuşmalarına kulak misafiri olduk. Tunay, akşam Rümeysa ile beraber çıkıp hafriyat taş ocağı yolunun oraya kadar geldiğini, orada tuvaletini yapmak için araçtan indiğini, aracı çalışır vaziyette bıraktığını ve kızın araca binip geri geri sürdüğünü söylemiş ama oraya baktığımızda öyle bir şey olacağını zannetmiyorum. O kız o aracı geri geri süremez. Ayrıca, sanık orada bir eve gitmiş. Kaza yaptığını ve cep telefonunun şarjının bittiğini söylemiş. Ardından da ’Polisi arayın, ambulans arayın’ demiş. Yine duyduğum kadarıyla, kendisinin kaza yaptığını söylemiş" şeklinde konuştu.
Günaytan, kamyonetten çıkan Rümeysa’nın montu ve ayakkabılarını da annesi Kevser Erden’e teslim ettiklerini dile getirdi.