'HAK TEMELLI YAKLAŞIM HAYATI ÖNEM TAŞIYOR'
Prof. Dr. Yazıcıoğlu, engelli bireylerin yasal haklarının güvence altına alınmasında önemli adımlar atıldığını ifade etti. “Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme ve Ek İhtiyari Protokol gibi uluslararası belgelerle birlikte ülkemizde 5378 sayılı kanun çerçevesinde erişilebilirlik, eğitim ve istihdam alanında ciddi ilerlemeler kaydedildi. Ancak bu hakların toplumsal hayatın her alanında içselleştirilmesi gerekiyor. Rampalardaki eğim oranlarından, engelli tuvaletlerinin depo olarak kullanılmasına kadar pek çok sorun hâlâ çözüm bekliyor” dedi.
'SPOR, BIRLEŞTIRICI BIR GÜÇ'
Sohbetimiz sırasında Yazıcıoğlu, 2024 Paris Paralimpik Oyunları’nda elde edilen başarılara da değindi. Türkiye Milli Para Atletleri’nin altı altın, on gümüş ve 12 bronz madalya kazandığını hatırlatarak, “Sporcularımız sadece başarılarıyla değil, azim ve kararlılıklarıyla da engelli bireylere rol model oldular. Sporun birleştirici ve iyileştirici gücünü kullanarak engelli bireylerin toplumsal hayatta daha aktif yer alması için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
'KAPSAYICI VE SÜRDÜRÜLEBILIR BIR GELECEK MÜMKÜN'
Birleşmiş Milletler’in bu yılki temasını hatırlatan Yazıcıoğlu, “Kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek için engelli bireylerin liderliğini güçlendirmek” mesajını önemli bulduklarını belirtti. “Toplum olarak engelli bireylerin hayatlarını kendilerinin şekillendirebileceği bir düzen yaratmalıyız. Örneğin, evde bakım yardımlarının doğrudan engelli bireye verilmesi, onların hayatlarına dair kararları kendilerinin almasına olanak tanıyacaktır” dedi.
'ENGELSIZ BIR TOPLUM İÇIN HEP BIRLIKTE'
Engelleri aşmanın yalnızca bireylerin değil, toplumun ortak sorumluluğu olduğunu dile getiren Yazıcıoğlu, “Türkiye Milli Paralimpik Komitesi olarak paralimpik hareketi daha çok tanıtmak ve engelli bireylerin toplumsal hayatta daha fazla yer almasını sağlamak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Engelsiz bir toplum yaratmak hepimizin görevi” diye konuştu.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü, yalnızca farkındalık yaratmak değil, aynı zamanda harekete geçmek için bir fırsat sunuyor. Sporun gücüyle engelleri aşmaya kararlı bireyler, geleceğin kapsayıcı ve sürdürülebilir toplumunun temel taşlarını oluşturuyor