CHP'den ayrılıp Memleket Partisi'ne giden oradan da AKP'ye katılan Mehmet Ali Çelebi'nin emekli Korgeneral Vural Avar'ın cezaevinde hayatını kaybetmesinin ardından yaptığı paylaşıma emekli albay Alican Türk'ten sert tepki geldi.
Emekli Albay Alican Türk, 28 Şubat kumpas davası sonucu cezaevinde hayatını kaybeden Emekli Korgeneral Vural Avar’ın vefatı için "Vural Avar paşamız vefat edene kadar üç maymunu oynayanlara, tek kelime etmeyenlere aldanmayınız.” diyen AKP’li Mehmet Ali Çelebi’ye sert tepki göstererek "Senden Memleket Partisi'nde iken Meclis'te yaptığın o güzel konuşmayı şimdi de AKP sıralarından yapmanı ve 28 Şubat'ın bir darbe olmadığını, komutanların suçsuzluğunu vurgulamanı bekliyoruz." dedi.
CHP'den Memleket Partisi'ne, daha sonra da AKP’ye katılan İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, 28 Şubat davası kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırılan emekli Korgeneral Vural Avar'ın cezaevinde hayatını kaybetmesinin ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Çelebi yaptığı paylaşımda, "28 Şubat davasını Yüce Mecliste en çok gündemde tutan, Meclisi göreve çağıran tek milletvekili benim. Vural Avar paşanın dirisine sahip çıkmayanların ölüsü üzerinden siyaset yapmalarını ibretle izliyoruz. Vural Avar paşamız vefat edene kadar üç maymunu oynayanlara, tek kelime etmeyenlere aldanmayınız" ifadelerini kullandı.
Çelebi'nin söz konusu ifadelerine, 28 Şubat davasında yargılanıp beraat eden emekli Albay Alican Türk'ten sert tepki geldi. Türk, Çelebi'nin paylaşımını alıntılayarak, "Vural Avar paşamız vefat edene kadar üç maymunu oynayanlar" derken sanıyorum öncelikle AKP grubunu kastediyordun. Yanılıyor muyum? Bak şimdi sana 28 Şubat kumpas davasına ilişkin birkaç bilgi vereyim" dedi.
Türk paylaşımının devamında şunları kaydetti:
"Aslında vereceğim bilgileri sen henüz Memleket Partisi'ndeyken bir bilgi notu olarak sana göndermiştim ve sen de bunları Meclis'te gündeme taşımış, açıklamanı onu üzerine yapmıştın. Çok sağ ol, hakkını asla inkâr edemem. Ama şunları hatırlatmak isterim:
28 Şubat soruşturması kapsamında henüz tutuklamaların olduğu ilk gün, dönemin Başbakanı Erdoğan AKP grubunda, "Bugün mazlumun âhının aheste aheste çıktığı, adaletin tecelli ettiği gündür" diye konuşarak savcının talebiyle yapılan tutuklamaları bile "adalet" olarak tanımlamıştı.
Yine Erdoğan, (bu kez Cumhurbaşkanı iken), yerel mahkemenin kararını açıklamasından 3 ay önce yaptığı konuşmada "28 Şubat cuntacılarının tuzaklarını bozduk" demiş, biz yargılananları "cuntacı" ilan etmişti.
Ardından Başbakan Binali Yıldırım önce "28 Şubat darbecileri adalet önünde hesabını vermektedir" diye beyanat vermiş, bilahare "28 Şubat darbecileri hukuk içinde hak ettikleri en ağır cezayı alacaklar. bundan kimsenin kuşkusu olmasın" diye resmen mahkemeyi yönlendirmişti.
"BU BİLE MAHKEME ÜZERİNDE BİR BASKIYDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 28 Şubat döneminde biri 12 diğeri 14 yaşında olan iki kızı mahkemeye "müşteki" sıfatıyla başvurmuş ve mahkeme de bunları kabul etmişti. (Bu bile mahkeme üzerinde bir baskıydı. Hem sahi, eğer onlar Cumhurbaşkanının kızları olmasaydı müştekilikleri kabul edilir miydi?)
28 Şubat kumpas davası -tıpkı senin de yargılandığın- Ergenekon kumpasının bir benzeridir. O süreçte tespih taneleri gibi peşpeşe gelen bütün o davaların AKP-FETÖ ortaklığının ürünü olduğunu kimse görmemezlikten gelemez, inkâr edemez, yok sayamaz.
Sonuçta, belki diğer partiler Vural Paşa vefat edinceye kadar "üç maymunu" oynamış olabilirler ama şunu bil ki AKP iktidarı 28 Şubat kumpas davasında ve cezaevindeki komutanlar olayında üç maymunu hiç oynamadı; doğrudan cezalandırmanın önünü açtı, cezaları alkışladı!
Senden Memleket Partisi'nde iken Meclis'te yaptığın o güzel konuşmayı şimdi de AKP sıralarından yapmanı ve 28 Şubat'ın bir darbe olmadığını, komutanların suçsuzluğunu vurgulamanı bekliyoruz.
Son söz: Sırça köşkte oturanlar komşusunun penceresine taş atarken bir daha düşünmeli!"