
Zaman, Mekân ve Belleğin Renklerle Yeniden Yazımı
Sinem Kurt’un yeni kişisel sergisi “Toprak Ana-Kara”, 26-30 Nisan 2025 tarihleri arasında İstanbul’un tarihi sanat mekânlarından Fişekhane’de sanatseverlerle buluşuyor. Geçmişin mitik atmosferiyle geleceğin soyut dünyasını bir araya getiren bu etkileyici sergi, 26 Nisan saat 17.00’de düzenlenecek açılış kokteyli ile sanat çevrelerine kapılarını açıyor. Küratörlüğünü Özcan Kandemir’in, koordinatörlüğünü ise Ebru Eryücel’in üstlendiği sergi, izleyiciyi sadece görsel bir deneyime değil, zamansal ve düşünsel bir yolculuğa davet ediyor.
Geçmişten Geleceğe Uzanan Figüratif Hikâyeler
“Toprak Ana-Kara” sergisi, Sinem Kurt’un son dönem resimlerinden oluşan kapsamlı bir seçkiyi içeriyor. Figüratif anlatımın güçlü temsilcilerinden biri olan Kurt, dönemsel kıyafetler içindeki karakterleri postmodern, hatta fütüristik sahnelerde yeniden kurguluyor. Geleneksel ile çağdaş arasında kurduğu bu görsel köprü, aynı anda hem tarihsel hem de zamandan bağımsız bir anlatı sunuyor.
Tuvallerdeki figürler; saray bahçelerinden çıkıp sisli bir gelecek şehrine yürüyen kadınlar, elçiler, peynir satan kızlar ya da kalabalıklar arasında unutulmuş bir yalnızlık hissi taşıyan silüetler… Her biri, geçmişe ait bir anı hatırlatırken geleceğe dair düşsel bir atmosferin içine yerleştiriliyor. Resimlerde kullanılan parlak kırmızılar, puslu morlar, altın sarısı gün batımları; duygu durumlarını görselleştiren bir tür içsel haritaya dönüşüyor.
Şiir ve Resmin Bütünleştiği Bir Anlatı Dünyası
Sinem Kurt’un sergisi sadece resimlerden ibaret değil. Her tuvale eşlik eden metinler, sergiyi klasik bir resim sergisinin ötesine taşıyor. “Spring Has Come the Rose Has Bloomed”, “Meksika’dan Gelen Elçi” ve “Peynircı Kız” gibi kısa anlatılar ve şiirler, izleyiciyi eserin içine doğru daha da çekiyor. Bu metinler, figürlerin taşıdığı anlamları çoğaltıyor; bazen bir şiir gibi, bazen tarihsel bir metin gibi okunabiliyor.
Zamansızlığın içinden geçen bu karakterler, kelimelerin taşıdığı hafızayla buluşuyor. Kadınların baharı hatırlayışı, bir şehrin ikiye bölünmesi ya da sabahın en mavisinde yola çıkan peynirci bir kız… Her anlatı, görselliğin ötesinde duygusal bir iz bırakıyor.
Sinem Kurt Kimdir?
1979 yılında Trabzon’da doğan Sinem Kurt, çocukluk yıllarından itibaren sanata yönelerek kendi iç dünyasında görsel bir evren inşa etmeye başladı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü’ne dereceyle giren sanatçı, eğitim hayatı boyunca değerli akademisyenlerle çalıştı. Özellikle Haydar Durmuş’tan aldığı atölye eğitimi, onun sanat anlayışında belirleyici bir rol oynadı.
Sanatsal üretimi yalnızca tuvallerle sınırlı kalmayan Kurt, yıllar içinde mimari projelere, iç mekân düzenlemelerine ve büyük ölçekli duvar resimlerine de imza attı. Ulusal ve uluslararası birçok fuar, karma sergi ve sanat organizasyonuna katılan sanatçı, aynı zamanda sanat okulları ve galerilerde genç sanatçılara danışmanlık yaparak eğitimci kimliğini de sürdürdü. Bugün çalışmalarına Ankara’daki atölyesinde devam eden sanatçı, Fişekhane’de büyük ilgi gören ilk solo sergisinin ardından bu ikinci aşama ile sanat yolculuğunu derinleştiriyor.
Zamansızlığın Estetiği: Toprak Ana-Kara
“Toprak Ana-Kara” sergisi, insanlığın teknolojik ilerleme karşısında yitirdiği zaman ve mekân algısına karşı, geçmişin huzuruna duyulan özlemi sanatsal bir dile dönüştürüyor. Geçmişin estetiğini bugünün soyut evreninde yeniden yorumlayan Kurt, modern dünyanın karmaşasında unutulan değerlere görsel bir anıt dikiyor. Her tablosuyla insan ruhuna dokunmayı amaçlayan sanatçı, izleyiciyi hem kendi belleğiyle hem de kolektif hafızayla yüzleştiriyor.