![Buzullar eriyor insanlık izliyor](https://www.gazikent27.com/files/uploads/news/default/buzullar-eriyor-insanlik-izliyor.webp)
Salı gününe kadar kış mevsimi için anormal sayılabilecek sıcaklıklar deneyimledik. Kış aylarında güneşli ve sıcak günler ne kadar mutluluk verse de unutmamız gereken bir şey var o da doğanın dengesi. Mevsimlerin getirdiği hava olaylarındaki değişiklikler iklim değişikliğinin artan olumsuz etkilerinin sonucu. Şu an bizi güldüren sıcak ve güneşli kış günleri kısa ve orta vadede kuraklık, gıda yoksunluğu, çeşitli salgın hastalıklar ve aşırı hava olayları olarak karşımıza çıkabilir. Bu nedenle her şey mevsiminde, zamanında güzeldir demek yerinde olacak.
BUZULLAR TEHDİT ALTINDA
İnsan kaynaklı yaşanan iklim değişikliği sonucu ısınan gezegenimizde buzullar da tehdit altında. Ne zaman buzullarla ilgili çalışmalara baksam pek de iç açıcı veriler okuyamıyorum. Şubat ayının başında Nature Geoscience’da yayınlanan bir araştırmaya göre dünyanın en büyük ikinci buz kütlesi Grönland buz tabakası küresel ısınma nedeniyle beklenenden daha hızlı çatlıyor. 2016 ve 2021 yıllarında Grönland buz tabakası boyunca çatlak alanlarının üç boyutlu hacmini haritalamak için yüksek çözünürlüklü dijital yükseklik modelleri kullanılan araştırmada beş yıl içinde gerçekleşen yoğun değişimler aciliyet sinyalinin ta kendisi. Bu ay okuduğum diğer önemli bir buzul araştırması ise Earth System Science dergisinde yayımlanan Hindistan’ın Arunachal Pradesh eyaletinde 32 yılda 110 buzulun kaybedilmesi üzerineydi. Eğer araştırmayı tek cümleye indirecek olsam cümle şu olurdu; 1988 ile 2020 arasında Doğu Himalayalar'daki buzulların büyük bir bölümü kayboldu.
İklim değişikliğinin etkileri hakkında bilgi sahibi olmak, bu konuda yapabileceğimiz davranış değişikliklerini etkileyen ana etmenlerden biri. Evet buzullar eriyor ancak tüm bu kötü haberler gezegenin talihsiz kaderine hem neden olan hem de bunu değiştirebilecek insanlığı acil önlem almaya sevk edecek güce sahip. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, buzulların, karın ve buzun iklim sistemi ve su döngüsündeki yaşamsal rolünün yanı sıra hızlı buzul erimesinin geniş kapsamlı etkilerine ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla 2025 yılını “Buzulların Korunması Uluslararası Yılı” olarak ilan etti. Küresel tatlı suyun yaklaşık yüzde 70'i buzullarda ve buz tabakalarında depolanıyor ancak bu buz oluşumları iklim bozulması nedeniyle hızla geri çekiliyor. Bu önemli kaynakları korumak çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik istikrar ve kültürleri ve geçim kaynaklarını korumak için çok önemli.
BUZULLAR GÜNÜ
Dünya Meteoroloji Örgütü de (WMO), UNESCO ile işbirliği içinde 2025 Uluslararası Buzulların Korunması Yılı için çabalara öncülük ediyor. UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay ”Buzulların korunması insanlığın en acil zorluklarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu antik buz oluşumları yalnızca donmuş su değil gezegenimizin iklim tarihinin koruyucuları, milyarlarca insanın yaşam kaynağı ve birçok kültür için kutsal yerler. Hızla yok olmaları, hemen harekete geçmemiz gerektiğinin çarpıcı bir hatırlatıcısı.” ifadesinde bulundu.
UNESCO aynı zamanda, 20-21 Mart tarihlerinde Paris’te ilk “Dünya Buzullar Günü” kutlamalarına ev sahipliği yapacak. Bu nedenle UNESCO Dünya Su Raporu’nu buzullar sorununa adayacak. Raporda buzulların kaybolmasıyla ilgili yeni veriler ve bu zorlukla başa çıkmak için alınan önlemler yer alacak.
KÜRESEL BUZUL İZLEME SİSTEMİ
“Uluslararası Buzul Koruma Yılı” birkaç kritik alana odaklanacak:
- Veri toplama ve analizini geliştirmek için küresel buzul izleme sistemlerini genişletmek.
- Buzullarla ilgili tehlikelere yönelik erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi.
- Buzul bağımlı bölgelerde sürdürülebilir su kaynakları yönetiminin teşvik edilmesi.
- Buzul ortamlarına ilişkin kültürel mirasın ve geleneksel bilginin korunması.
- Gençleri buzul koruma çalışmalarına ve iklim eylemlerine dahil etmek.