CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP’nin İstanbul’da yaptığı milletvekili kampının ikinci gününde Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. CHP’nin, kayyum atanan Esenyurt Belediyesi hakkındaki yol haritasını ilk kez Cumhuriyet’e açıklayan Çelik, parti içindeki tartışmalara ve cumhurbaşkanı adaylığı konusuna da açıklık getirdi.
Birkaç gündür CHP kurmaylarını ve milletvekillerini İstanbul’da ağırlıyorsunuz. Kampın genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biliyorsunuz kamp, Esenyurt belediye başkanının gözaltına alınması, arkasından tutuklanması ve belediyeye kayyum atanması süreciyle beraber İstanbul’a taşındı. Normal şartlarda genel başkanımızın milletvekilleri ile yapacağı kampta hem Türkiye gündemine yönelik hem de meclis grubunun çalışma gündemine yönelik en önemli madde doğal olarak Esenyurt oldu. Belediye başkanımız Özer’in gözaltına alındığı andan bu yana geçen süreç değerlendirildi ve bundan sonraki yol haritası planlandı. Burada da birtakım kararlar alındı.
‘ODAMIZ AÇIK OLACAK’
Bundan sonra nasıl bir yol izlenecek? İstanbul örgütü olarak Esenyurt konusunda atacağınız adımları nasıl sıralarsınız?
Büyükşehir belediyemiz ve ilçe belediyelerimizle entegre bir yol haritası belirliyoruz. Koordinasyon içerisinde bir mücadele yöntemi geliştiriyoruz. 15 günlük bir plan hazırladık. Öncelikle Esenyurt Belediyesi içerisindeki CHP grup odamız her gün açık olacak. Her gün dört milletvekilimiz de sabah saatlerinde Ahmet Özer’i cezaevinde ziyaret edecek. Daha sonra belediye binasına geçerek Ahmet başkanın orada uyguladığı politikaların devamlılığını, oradaki gelişmeleri ve kayyum yönetiminin atacağı adımları yakından takip edecek. Bunun yanında milletvekillerimiz her gün basına düzenli bilgi vermeye devam edecek. Her gün dört milletvekili, iki belediye başkanı, iki ilçe başkanı ve iki il yöneticimiz, İstanbul İl Başkanlığı’nın koordinasyonunda sahada olacaklar. Sahada sivil toplum kuruluşlarına, muhtarlara, esnaflara ve Esenyurtlu yurttaşlarımıza millet iradesine karşı gerçekleşmiş bu darbeyi ve süreci anlatacaklar. Yeniden miting düzeyinde büyük bir çağrı yapma meselesini de genel başkanımız daha sonra değerlendirecek.
Özer’e yönelik tutuklama ve belediyeye kayyum atanmasına ilişkin sürecin hukuki boyutunda ne gibi adımlar atılacak?
Seçim ve hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcımız, yüksek disiplin kurulu başkanımız, İstanbul’da seçim ve hukuk işlerinden sorumlu başkan yardımcılarımız, Ahmet Özer’in şahsi avukatları ve İstanbul CHP Hukuk Komisyonu’ndan oluşacak bir heyet bu işin hukuksal sürecini, karara yapılacak itirazları ve oraya atanan kayyumun hukuksuzluğunu yakından takip edecek. Bizim talebimiz sayın Özer’in göreve geri dönmesidir. Davanın devam etmesi durumunda da meclis içerisinden bir başkan vekilinin seçilerek göreve onun devam etmesini ve kayyumun görevine iade edilmesini talep edeceğiz. Bir anlamıyla seferberlik ilan etmiş bulunuyoruz. Önümüzdeki 15 günlük zaman dilimi içerisinde İstanbul il binası, CHP’nin Esenyurt’taki ilçe binasıdır. Ben bütün süreci oradan yürüteceğiz, zaten 4 gündür de süreci oradan yürütüyoruz. Millet iradesine vurulmuş bu darbeyi Esenyurt’ta insanlara anlatırken ve bunun mücadelesini ortaklaşa biçimde verirken bir yandan da halkın temel ve gerçek sorunlarını da konuşmaya devam edeceğiz.
YIPRATMA ÇALIŞMALARI
Daha genel bir gündemle nokta koyacak olursak, CHP içindeki cumhurbaşkanı adayı tartışmaları için neler söylersiniz? İstanbul örgütü olarak bu konudaki yaklaşımınız nasıl olacak?
Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar. Benim de İstanbul örgütünün de bu konuda bütüncül bir görüşü elbette var. Ancak bu partinin bir genel başkanı, merkez yönetim kurulu, parti meclisi ve tüzüğü vardır. Şu isim aday olmalı dediğimiz zaman parti hiyerarşisine uygun davranmamış oluruz. Bu yönüyle herhangi bir isim üzerinden yorum yapmak yanlış olur. Sürekli olarak isim tartışmak bana göre doğru bir iş değildir. Seçimin ne zaman olacağını bilmediğimiz bir zeminde her gün cumhurbaşkanı adaylığının konuşulmasını doğru bulmuyoruz. Özellikle iktidar medyasındaki tartışmalar isimler üzerinden yürüyor ve partimiz yıpratılmak isteniyor. Buna izin vermeyeceğiz. Kendi adayımız kadar Cumhur İttifakı’nın adayının kim olacağının da tartışılması gerektiğini düşünüyoruz.
‘GÖNÜLLERDEN SİLEMEZLER’
Esenyurt’a atanan kayyum yönetimiyle ilgili neler söylersiniz? Atamadan sonraki süreçte dikkatinizi çeken unsurlar neydi?
39 ilçe içerisinde özellikle bir tetikçiyi seçip getirip buraya kayyum olarak atadılar. Bu şartlar altında nasıl bir yönetim modeli ortaya koyacaklarını da göstermiş oldular. Sayın Özer’in ismini afişlerden, sokaklardan ve belediyenin sosyal medya hesapların silmeleri boş çabalar çünkü vatandaşın gönlünden, kendi oylarıyla seçtikleri bir başkanı silemezler. 2004-2019 arası Esenyurt’u imar planlarıyla betona boğarak mahvettiler. İlçe, kent yoksulluğunun en ağır yaşandığı ilçe haline geldi. İstanbul’da uyuşturucu çetelerinin kol gezdiği bir ilçe haline geldi. Burada kayyum yönetiminin yapacağı uygulamaları çok yakından takip edeceğiz.