Kültür & Sanat

Cinsiyet savaşları...‘Balkondaki Kadınlar’ gösterimde

Noémie Merlant’ın feminist korku komedisi ‘Balkondaki Kadınlar’ gösterime girdi.

Cinsiyet savaşları...‘Balkondaki Kadınlar’ gösterimde
17-03-2025 06:39
17-03-2025 13:22

“Çalışma ve özel hayatımda ne istediğimi bilmeden, umursamadan başkalarına hoş görünmek, yaranmak için çok sayıda fedakârlık yaptım. Yanlış davrandığımı sonra anladım. İnsanın kendisi gibi olması, her zaman her yerde olduğu gibi davranması en büyük özgürlük. Sevgilimden ayrılarak kadın arkadaşlarımın yanında yaşamaya başladım. Ataerkil bakış yok oldu, fiziksel anlamda rahatladım. Birlikte düşlerimizi, travmalarımızı, isteklerimizi, ataerkil baskıyı konuştuk, tartıştık” diyen Merlant bu rahatlatıcı deneyimini film yapmaya karar verdi.

Céline Sciamma’nın yazıp yönettiği romantik dram “Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi”nde (2019) oynayan aktris, hemen Sciamma’dan senaryo yazımı için yardım istedi.

Marsilya’da hava çok sıcaktır. Yazar olmak isteyen Nicole, ilk romanını yazmak için çevrimiçi edebiyat dersleri alır, bir yandan da karizmatik erkek komşusunu gözetler. Ruby internette erotik şovlar yaparak hayatını kazanır. Her şeyden, özellikle toksik evliliğinden bıkmış olan Elise arkadaşlarının yanına gelir, avukat kocası Paul’den kaçar. Üç kadın birlikte mutludurlar, Nicole’ün Brad adlı köpeğini severler, konuşurlar. Gecenin bir vaktinde yakışıklı erkek komşudan mesaj gelir, balkondaki kadınları içki içmeye davet eder. Şen şakrak kadınlar fotoğrafçı Magnani’nin yanına giderler. Ne olursa o gece olur. Ertesi sabah Nicole, Ruby ve Elise birbirlerine kenetlenirler.

AYRIMCILIK

Balkon, kadınlar arasındaki samimiyeti, yakınlığı simgeleyen köprüdür, dairelerinde istedikleri gibi yaşar, kendileri gibi olurlar. Sokak, cadde ise kamu alanıdır. Tüm bu özgürlüğü, sınırsızlığı deneyimlemek için erkeklere izin verilen bayağılık, taşkınlık kadınlar için yasaktır. Yönetmen gerçek özgürlüğü anlatmak için sınırları aşar, görüntüleri çarpıtır, bulanıklaştırır, kamera sürekli devingendir, tüm bunları kadınların ruh halini yansıtmak için kullanır. Emerald Fennel’in “Promising Young Woman”ında (Yetenekli Genç Kadın/2020) olduğu gibi Merlant da mizah, aşırı soyut bir anlatım kullanarak cinsiyet ayrımcılığını, cinsel şiddeti alabildiğine sergiler. Alfred Hitchcock’un “Rear Window” (Arka Pencere/1954), JeanMarie Poiré’nin “Le Père Noel est une ordure” (Noel Baba Bir Çöptür/1982), Pedro Almodovar’ın “Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar” (1982), Quentin Tarantino’nun “Death Proof” (Ölüm Geçirmez/2007) filmlerinden, kızkardeşinin sıkça izlediği Asya korku ve hayalet filmlerinden etkilenen Merlant evlilikte taciz, jinekoloji muayenesi gibi gündelik yaşamdaki şiddeti de vurgular. Kadın dostluğu, kadın dayanışması, kız kardeşlik konularına odaklanır.

FEMİNİST AKIM

Fransa’da son yıllarda beliren feminist akımda çok sayıda kadın yönetmen bu tür filmler çekmeye başladı: Julia Ducournau ilk filmi “Grave”in (Mezar/2016) ardından “Titane”la (2021) Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü aldı. Audrey Diwan, “Happening” (Kürtaj/2021) ile Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan ödülünü kazandı. Kanlı “Revenge”in (İntikam/2017) ardından Coralie Fargeat korku komedisi “The Substance” (Cevher/2024) ile Altın Küre’de en iyi film, kadın oyuncu, Cannes’de, en iyi senaryo ödüllerini aldı. Komedi, fantastik, sosyal dram, “gore” türlerini içeren “Balkondaki Kadınlar” şiddet ile özgürlük, kurtuluş arasındaki gri bölgeyi de ince bir çizgiyle ayırıyor. Kadın oyuncuların hepsi çok başarılı: Ruby’de Sohelia Yacoub, Nicole’da Sanda Codreanu, Elise’de Noémie Merlant. Magnani’yi oynayan Lucas Bravo’yu “Emily Paris’te” adlı TV dizisinden tanıyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER