Yapay zekâ gündelik yaşantımıza büyük bir hızla giriş yaptı. Diyetten spor programına, ilişki analizinden güncel siyasete, iş sunumlarının hazırlanmasından okul ödevlerine kadar her yerde insanlarla el ele. Hatta canım sıkıldığında ChatGPT’yi açıp sohbet ediyorum diyen çok kişiye de rastladım. Yapay zekâ piyasasına kısaca bir göz atacak olursak daha ocak ayında piyasaya sürülen Çin'in yapay zekâ (AI) uygulaması DeepSeek, ChatGPT ve diğer rakiplerini geride bırakarak ABD, Birleşik Krallık ve Çin'de en çok indirilen ücretsiz uygulama oldu ki bunun nedenleri arasında uygulamanın son kullanıcıya ücretsiz olması da yer alıyor. Peki bu derece yoğun bir kullanıma sahip olan yapay zekâ teknolojisinin çevresel etkileri hakkında hiç düşündünüz mü?
İklim değişikliğini yoğun bir şekilde deneyimlerken elbette teknoloji, iklim uyumu için çözüm anahtarlarından biri olarak gösteriliyor. Dünya Ekonomik Forumu, “İklim Krizinde Yenilik ve Uyum: Yeni Normal İçin Teknoloji” başlıklı yeni raporunda küresel iklim uyumunda "kritik görev" alabilecek altı veri odaklı ve dijital teknolojisine odaklanıyor. Bunlardan biri iklim uyumu için yapay zekânın kullanımı. Ağırlıklı olarak yapay zekânın hava/iklim modelleme sistemlerindeki ve iklim risk analizlerindeki konumu ele alınıyor.
TÜRKİYE'DEN BİR GELİŞME
Raporun yapay zekâ bölümünde ülkemizden bir inovasyon bilgisiyle açılış yapılmasına çok sevindim. 2022'de Koç Holding, Dünya Ekonomik Forumu ile Türkiye'deki orman yangınlarını haritalamak ve tahmin etmek için yapay zekâyı kullanan bir pilot program olan FireAld’ı başlattı. Proje 2021 yılında günlerce süren ve hem birçok canlının kaybına hem de maddi kayıplara neden olan orman yangınlarının ardından yapıldı. FireAId, yüzde 80 doğruluk oranı ile orman yangınlarını başarıyla öngören çözüm odaklı bir yapay zekâ destekli sistem olarak sunuluyor. Koç Holding Dijital Dönüşüm Programı yöneticisi Hatice Yıldırım’ın FireAId ile ilgili söyledikleirne bir göz atalım:
“İlk testlerde bazı ormancılık veri setlerimiz yüzde 42'ye kadar yanlış veya eksikti. Ekibimizdeki mühendisler, yapay zekâ yöntemlerinden yararlanarak veri kümelerini kullanılabilecek noktaya getirmek adına yüksek güvenirliğe sahip tahminler yaptılar.”
ELEKTRONİK ATIK ÜRETİYOR
Yapay zekânın iklim değişikliği ile mücadeledeki olumlu rolünün yanı sıra olumsuz etkileri de var. Yapay zekâ sunucularını barındıran çoğalan veri merkezleri elektronik atık üretiyor ve su krizi yaşanan bir dünyada suyun büyük tüketicileri olarak öne çıkıyor. Yapay zekâ teknolojileri genellikle sürdürülemez bir şekilde çıkarılan önemli minerallere ve nadir elementlere dayanıyor ve gezegeni ısıtan sera gazlarının emisyonunu teşvik ederek büyük miktarda elektrik kullanıyorlar. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) Baş Dijital Sorumlusu Golestan (Sally) Radwan, "Yapay zekanın çevresel etkisi hakkında hâlâ bilmediğimiz çok şey var ancak sahip olduğumuz verilerin bir kısmı endişe verici" açıklamasında bulunmuştu. Diğer taraftan UNEP, küresel ölçekte petrol ve gaz tesislerinin iklim değişikliğine neden olan bir sera gazı olan metan gazı saldığını tespit etmek için yapay zekâyı kullanıyor. Bu teknolojinin en büyük yararı anormallik ve benzerlik içeren verilerdeki kalıpları tespit edebilmesi ve gelecekteki sonuçları doğru bir şekilde tahmin etmek için geçmiş bilgileri kullanabilmesi. Bu özelliği yapay zekâyı çevreyi izlemek ve hükümetlerin, işletmelerin ve bireylerin daha gezegen dostu seçimler yapmasına yardımcı olmak için paha biçilmez duruma getirebilir, verimliliği de artırabilir.
ÖNEMLİ ZİRVE
Unutmadan benim bir süredir merakla takip ettiğim bir etkinlik olan “İyilik için Yapay Zekâ Küresel Zirvesi” (AI for Good) programına da bakmanızı öneririm. Bu yıl 8-11 Temmuz tarihleri arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenecek. Al etiği, çevresel sürdürülebilirlik, sağlık, akıllı kentler gibi birçok konuda esin veren içerikler barındırıyor.