Siyaset

Erdoğan: Ben ekonomistim, faiz sebep enflasyon neticedir!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi tahsili gördüğünü belirterek 'faiz sebep, enflasyon neticedir' tezini yineledi.

Erdoğan: Ben ekonomistim, faiz sebep enflasyon neticedir!
29-11-2021 17:03

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi tahsili gördüğünü belirterek 'faiz sebep, enflasyon neticedir' tezini yineledi. Göreceksiniz enflasyon inşallah seçim öncesi nerelere düşecek" ifadesini kullandı. Erdoğan, asgari ücretle ilgili de konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Hükümetin ekonomi politikalarına yöneltilen eleştirilere tepki gösteren Erdoğan, "Felaket tellallarına, mandacı iktisatçılara, ekonomik tetikçilere aldırış etmeden hedeflerimize yürümeyi sürdüreceğiz" dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz adımları ve kendi açıklamaları sonrası döviz kurlarında yaşanan yükselişe değinen Erdoğan, "Son günlerde kur üzerinde iktisadi temelleri bulunmayan hareketler nedeniyle yaşanan fiyat artışlarının oluşturduğu sorunları da milletimizin lehine yatırım, istihdam ve üretimle çözeceğiz. Büyüyeceğiz, büyüdükçe milletimiz kazanacak" ifadesini kullandı.

'FAİZ SEBEPTİR, NETİCE DEĞİLDİR; BAZILARI BUNUN TAM AKSİNİ SAVUNUYOR'

Erdoğan, bu noktada 'faiz sebep - enflasyon netice' tezini savunarak "Eğer ben de ekonomi tahsili görmüşsem ve bu ekonomi tahsilinden de öte bazı değerler silsilesi içerisinde de inandıklarım, bilgim varsa, faiz sebeptir, netice değildir; enflasyon neticedir. Tabi burada bazıları bunun tam aksini savunuyorlar. Bunlar enflasyonun sebep, faizin netice olduğunu savunuyorlar" diye konuştu.

İSRAİL'İ ÖRNEK GÖSTERDİ

Erdoğan, İsrail ekonomisini örnek gösterdiği açıklamasında şunları kaydetti:

"Peki öyleyse dünyaya şöyle bir bakalım; şu anda küresel ekonominin egemen olduğu dünyada acaba enflasyon sebep, faiz netice midir; yoksa faiz mi sebep, enflasyon mu neticedir? Şu anda işte Amerika’da enflasyonun geldiği nokta ortada. Avrupa’da enflasyonun geldiği nokta ortada. İsrail’e bakalım… İsrail’de faiz nedir, enflasyon nedir, oranlar ne durumdadır? Buna bakalım. Buna baktığımız zaman bizim tezimizin doğru olduğunu oralarda zaten görüyoruz. Şu anda da ben yine iddiamdayım.

'GECELİK FAİZLERİN 7.500'LERE VARDIĞINI GÖRDÜK'

Son dönemlerde ülkemizde bu konuyla ilgili yapılan spekülasyonlar var. Burada en önemlisi, hatırlayın geçmişte Türkiye’de gecelik faizlerin 7.500’lere vardığını gördük. O dönemde iktidarda CHP vardı. CHP’nin olduğu bir dönemin faturasını bu millet ödedi. Tabi şimdi 18 yaş altı genç kesim, genç kuşak bunları yaşamadı ama bunları biz yaşadık, gördük. Şu anda bu CHP’nin Sözcüsü de o dönemin faillerindendir."

CHP LİDERİNE TEPKİ: FARKLI DÜŞÜNENLER DE ÇIKSA TAYYİP ERDOĞAN AYNI NOKTADADIR

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Faizi 1'e indirin, biz de gelip sizi destekleyeceğiz" şeklindeki açıklamasını da eleştirdi. 

"Bir insan akşam sabah bu şekilde bir değişiklik gösteremez. 'Faizi 1’e indirin, biz de gelip sizi destekleyeceğiz' diyeceksin, ondan sonra da kalkıp şimdi de faiz indirimine tepki göstereceksin" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tayyip Erdoğan’ın böyle zikzakları yok. Tayyip Erdoğan, zaten en başından beri düşük faizden bahsediyor ve “Bu faiz inecek” diyor. Ben hiçbir zaman faizin yükseltilmesini savunmadım, savunmuyorum ve savunmayacağım. Farklı düşünenler de çıksa Tayyip Erdoğan aynı noktadadır. Asla bu konudan taviz vermem. Çünkü bu benim aynı zamanda değerler silsilesi içindeki yapımdır. Bundan taviz veremem ve vermeyeceğim. Bu şekilde gidişle de biz bu işi başaracağız."

YİNE TÜSİAD'I ELEŞTİRDİ

Erdoğan, faiz lobisi olarak adlandırdığı ancak isim vermediği grup için "Kuduruyorlar" dedi. 2023 Haziran'da düzenlenecek seçimi işaret eden Erdoğan, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'ne (TÜSİAD) yönelttiği eleştirilere de bir yenisini daha ekledi:

"Göreceksiniz enflasyon inşallah seçim öncesi nerelere düşecek; çok açık net bütün delilleriyle her şeyiyle ortada. Çünkü faiz lobileri kuduruyor. Ben ne dedim TÜSİAD’a? 'Hadi buyurun, para sizde, finans sektörü sizde. Niye yatırım yapmıyorsunuz? Arkadaş sen zengin misin, para sende mi, finans sende mi? Biz sizden bir şey istiyoruz; yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme…

Ama biz size bunu söyleyince siz tam aksini söylüyorsunuz.' 'Faizi düşürelim', yok… Başta kamu bankaları olmak üzere biz yatırım yapacak olanlara gerekli destekleri vermeye hazırız. Yeter ki yatırım yapın, mevcut yatırımlarınızı büyütün ve bununla birlikte de istihdam oluşsun. İşsizliğin en önemli çözümü istihdam, üretim, ihracat. Arkadan da büyüme geliyor. Büyümede de biz şu anda gayet iyi bir konumdayız ve bu böyle gidecek. Bu işi de başaracağız."

Gazetecilerin yönelttiği diğer sorular ve Erdoğan'ın bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI: KİMSENİN MAĞDUR OLMASINA MÜSAADE ETMEYİZ

- 1  Aralık itibarıyla asgari ücret komisyonu toplanacak ve çalışmalarına başlayacak. Vatandaş asgari ücretin ne olacağı konusunda merak içinde. Sizin açıklamalarınız oldu, Bakan Bilgin’in açıklamaları oldu. Sayın Özhaseki’nin “Cumhurbaşkanımız asgari ücreti açıklayacak” dedi. Bu da haliyle beklentiyi yükseltti. Asgari ücretle çalışan vatandaşlar, asgari ücretin artması ile iş verenin, patronun işçiyi çıkartıp çıkartmayacağı konusunda bir korku da besliyor. Bu konudaki değerlendirmenizi almak isterim. Böyle bir olasılığı ortadan kaldırmak için ne gibi tedbirler alınacak? 

Görüşmelerin akışına göre inşallah biz de kararımızı hayırlısıyla vereceğiz. Asgari ücret arttı diye işçi çıkarma gibi bir durumla karşılaşacağımızı da zannetmiyorum. Biz alt gelir grupları başta olmak üzere milletimizin bütün kesimlerinin hayat şartlarını iyileştirmek için mücadele ediyoruz. İstenmeyen durumların oluşmasını engellemek için elimizdeki araçları kullanırız. Kimsenin mağdur olmasına müsaade etmeyiz.

'STOKÇULUK DİNİMİZDE YASAKTIR'

- Son dönemde özellikle un ve şeker gibi bazı gıda maddeleri dahil, hatta hizmet ve üretim sektöründe bazı mal ve hizmetlerin piyasada bulunamadığına -ki üretimde bir sıkıntı yok aslında- karaborsacılığın ve stokçuluğun yaygınlaştığına dair çokça şikayet var hem vatandaştan hem iş dünyasında görüştüğümüz isimlerden. Bu konuda bir ek tedbir yapılabilir mi cezai yaptırımların artmasına yönelik?

Bu konuyla ilgili başta Ticaret Bakanlığımız gerekli tedbirleri alıyor, adımları atıyor. Bu tür stokçuluğun yapılması kesinlikle yasaktır. Örneğin şekerle ilgili yapılan açıklamaların ardından Tarım ve Orman Bakanlığımız depolarda ne kadar şeker olduğunu oralarda göstermek suretiyle herhangi bir sıkıntının olmadığını çok açık net ortaya koydular. Böyle bir sıkıntı yok.

Bunun dışında sanayide bakıyorsunuz bazı parçaların, yedek parçaların vesaire satışı veya bunların piyasaya sürülmesi noktasında da ne yazık ki depolama yöntemiyle bunu piyasadan çeken ve bu konularda da üretimi engelleyen ahlaksızlar var, edepsizler var.  İlgili Bakanlıklarımızla bütün bunların üzerine gitme kararlılığımız var. Arkadaşlara şunu da söyledim; eğer cezai müeyyideleri düşükse, bunların cezai müeyyidelerini artırmak suretiyle biz bu işin üzerine gidelim. Stokçuluk dinimizde de yasaktır.

'GENÇLERİ DÜŞÜNEN, GENÇLERLE YATIP GENÇLERLE KALKAN TEK PARTİ AK PARTİ'DİR'

- Z kuşağı diye bir kavram var. Z kuşağına ne mesaj vermek istersiniz?

Bizim Teknofest kuşağına ihtiyacımız var. Teknofest kuşağı zekalarıyla, teknolojik ve bilimsel çalışmalarıyla şu anda çok ciddi bir yarış içerisinde ve maşallah her tarafı duman ediyorlar. Teknofest’in Azerbaycan’da da önemli bir programı olacak. Samsun’da da bir program var. Teknofest’i özellikle devam ettireceğiz. Şu nokta da çok çok önemli; biz geldiğimizde seçme ve seçilme yaşı 30’du. Biz bu seçme ve seçilme yaşını önce 25’e, sonra 18’e indirdik. Gençleri düşünen, gençlerle yatıp gençlerle kalkan parti AK Parti’dir.

Niye bizden önce 25 ve 18 yaş grubu gündeme gelmedi? Biz getirdik. Bütün belgeler, tarih her şey ortada. Çünkü bizim hareket merkezimiz şuydu; bizim ecdadımız Fatih İstanbul’un fethini 21 yaşında gerçekleştirdi. Bu milletin büyükleri 20’li yaşlarında büyük bir fetih gerçekleştiriyorsa bu milletin tevarüs ettiği emanetle biz Allah’ın izniyle her işi başarırız.

BAE YORUMU: ADETA BİR AİLE HASSASİYETİ İÇERİSİNDE BİR ZİYARET OLDU

- Birleşik Arap Emirlikleri Prensi’nin ülkemize bir ziyareti oldu. Bir dizi anlaşmaya imza atıldı. BAE ile yeni bir döneme girildi diyebilir miyiz, nasıl değerlendirirsiniz?

Muhammed Bin Zayed’le 2011 yılında bir görüşmemiz olmuştu. Ondan sonra bazı değişik dönemler yaşadık. Ama biz tamamen ipleri koparmadık. En azından istihbarat teşkilatları karşılıklı olarak görüşmelerine devam etti. Bu arada ticari olarak da ilişkilerimiz devam etti. Arzu edilmeyen gelişmeler olmasına rağmen sonunda iş iyi bir noktaya geldi. Önce kardeşini gönderdi ve onlar bizim ilgili birimlerimizle görüşmeler yaptılar. Yatırım Ofisimiz’le bazı görüşmelerde bulundular. Türkiye’de yatırım için hazır olduklarını söylediler. Daha sonra da Muhammed Bin Zayed kendisi özellikle ziyaret etmeyi arzu ettiğini söyledi ve bu ziyareti de bu şekilde gerçekleştirdik.

Hakikaten adeta bir aile hassasiyeti içerisinde bir ziyaret oldu. Bu ziyarette de bu anlaşmaları gerçekleştirdik. Bu anlaşma metninde olan maddeler inanıyorum ki Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında yeni bir dönemin başlamasına ve bunu kalıcı kılmaya vesile olan bir adım oldu. Gerek ikili gerek heyetler arasındaki görüşmelerimiz çok çok iyi geçti ve orada imzaları attık.

'İADE-İ ZİYARETİM OLACAK'

Bundan sonraki sürece yönelik de nasip olursa şubat ayı içerisinde benim bir iade-i ziyaretim olacak. Benden önce gerek Dışişleri Bakanım gerek Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımın ziyaretleri olacak. Ön hazırlıklar olacak. Arkasından şubatta da inşallah ben geniş bir heyetle gideceğim ve bazı adımları çok güçlü şekilde atacağız. 10 milyar dolarlık bir yatırım planı sundular. Bu yatırım planını da uygulamaya koymak suretiyle çok daha farklı bir geleceği inşa etmiş olacağız. Bu konuda da güzel gelişmeler olacak. Tabi Bay Kemal saçma sapan şeyler konuşup duruyor. 

- Birleşik Arap Emirlikleri ile başlayan ilişki ister istemez İsrail ve Mısır’la ilişkileri akla getirdi. Siz bu ilişkilere nasıl bakıyorsunuz? İsrail ve Mısır’a büyükelçileri atayacak mısınız? 

Şimdi zaten kararımızı verdiğimiz zaman tabi ki büyükelçileri de belli bir takvim içinde atama durumunda olacağız. Bu söylediğiniz ülkelerin kiminde maslahatgüzar olarak atılmış bazı adımlar var. Büyükelçi yok ama maslahatgüzar var. Bu adımları da peyderpey belli takvim içinde atmış olacağız. Birleşik Arap Emirlikleri ile aramızda nasıl bir adım atıldıysa, diğerleriyle de buna benzer adımları atacağız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER