
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP İstanbul Teşkilatı iftar programında konuştu. Erdoğan, "4 gündür milletin huzurunu kaçırma, insanlarımızı kutuplaştırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri, CHP'yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından yurt genelinde tepkiler devam ediyor. Üniversite öğrencilerinden emekli yurttaşlara milyonlar sokakta adalet çağrısı yapıyor.
Bu gelişmelerin yanı sıra AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin İstanbul Teşkilatı iftar programında konuştu.
"BİZİM BELEDİYELERİMİZ HELAL, HARAM NEDİR BİLEREK..."
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Kamplaşmayı körükleyen, kutuplaşmayı derinleştiren, kucaklaşmayı, muhabbeti, kardeşliği yücelten tarafta yer alacağız. Muhalefet ne yaparsa yapsın sağduyuyu, sabrı, sukuneti hiçbir zaman terk etmeyeceğiz. Bizim belediyelerimiz yolsuzluktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz haksızlıktan yana olmayacak. Hak, hakikat, helal, haram nedir bunu bilerek halkına hizmet edecek.
Bu mubarek günleri milletimizin iç cephesini takviye için fırsata çevirmeye çalışırken ana muhalefet tam tersi gündemle hareket ediyor. Önce Suriye'de eski rejim artıklarının çıkardığı olayları bahane ederek mezhepçilik fitnesini ateşlemek istediler. Alevi canlarımıza adeta pusu kurmaya kalktılar. Bu oyunu boşa çıkardık hamdolsun. Milletimiz bu oyuna düşmedi, provokasyonlara gelmedi.
"4 GÜNDÜR NE VARSA HEPSİNİ YAPIYORLAR"
4 gündür milletin huzurunu kaçırma, insanlarımızı kutuplaştırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar. Sadece görevini yapan polislerimize saldırmaya, yargı mensuplarımıza gözdağı vermekten sokak terörüyle milli iradeyi baskı altına almaya kadar ne ararsan bunlarda her şey var. Bugün basın yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler.
Televizyonların, medya gruplarının adını bile vererek 'hepimizin hesabını tutuyorum' diyerek medyayı tehdit ettiler. Böyle siyaset olur mu? İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde bir gerilim, kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar. Mevcut yönetim altında CHP seçmenlerinin taleplerini Meclis'e taşıyan bir parti değil gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür.
Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP'yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadırlar. Çöp, çukur, çamur, işte aynısını yapıyorlar. Ama bir özellikleri var lafa her başladıklarına Atatürk'ün kurduğu partiyle övünenler Gazi'nin partisini hırsızların emrine vermişlerdir. CHP sadece sadece deveyi hamuduyla götüren haramilerin değil marjinallerin oyuncağı haline gelmiştir.
Diploma sahtekarlığı dair ortaya akıl, ahlak sınırlarını aşan bir sürü pislik saçılıyor. Dolarlar, Avrolar fışkırıyor. Yüzlerce milyar liralık korkunç vurgundan bahsediliyor. CHP genel başkanı ve şurekası bunların hiçbirine cevap veremiyor. 'Sahtekarlık, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet yoktur' diyemiyorlar. Ne biz ne arkadaşlarımız harama el uzatmadı diyemiyorlar. Belediye başkanı, yöneticilerine, yol yürüdükleri arkadaşlarına kefil olamıyorlar. Aslanlar gibi iddialara cevap vermek yerine bize saldırarak Cumhur İttifakı ortağımızın muhterem genel başkanına hakaret ederek gençlerin arkasına saklanarak marjinal örgütleri öne sürerek suç bastırmayla çalışıyorlar.
ÖZEL'E SESLENDİ: 'NEDEN ÇEKİNİYORSUNUZ?'
Sayın Özel neden korkuyorsunuz? Neden çekiniyorsunuz? Bu telaş bu panik havası, bu saldırganlık niye? Düne kadar şaibe yok diyordunuz. Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu. Ne oldu da dizleriniz titremeye başladı. Şimdi kimi tasfiye edecek kimi sırtından hançerleyeceksiniz? Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız?
Ortaya dökülen bu pislikler bizi ve milletimizi değil CHP içindeki vicdan sahiplerini de rahatsız etmektedir. CHP'ye çökmüş bir avuç paragözün asırlık partiyi parmağında oynatması, Gazi'nin partisi CHP diyen CHP vatandaşlarını endişelendiriyor. İSKİ skandalından 32 yıl sonra tekrar aynı olaylara şahit olmayı içine sindiremiyorlar.
CHP bünyesini zehirli bir sarmaşık misali saran bu harami, yağmacılardan temizlenmedikçe, siyasi itibarını ve parti kimliğini tekrar kazanamaz. Siyasette onur, haysiyet, güven bir kez kaybedilirse bir daha yerine kolay kolay konulamayan erdemlerdir. CHP Genel Başkanı Özel iradesine vurulan zincirleri kıramamış, vesayetten kendisini kurtaramamıştır.
"HOŞNUT DEĞİLİZ"
Türkiye'nin ana muhalefet partisi genel başkanının bu hallere düşürülmesinden biz asla hoşnut değiliz. Biz karşımızda kalitemize ve kalibremize uygun muhalefet görmeyi arzu ederiz. Bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum; sokaklara çıkarak yanına sol örgütleri, marjinalleri, vandalları alarak milli iradeye parmak sallama artık geride kalmıştır. Sokak teröründen siyasete, adalete istikamet çizildiği günden eski Türkiye gibi mazide kalmıştır.
Türkiye hukuk devletidir, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bağımsız ülkedir. Cesaretiniz varsa bırakın demokrasi ve hukuk işlesin. Yüreğiniz yetiyorsa bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan Türk milleti adına kararını versin. Akla kara, masumla mücrim hukuk tarafından ortaya çıkarılsın. Türkiye'de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Türkiye'de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı azınlık yoktur ve olmayacaktır.
Demokrasinin, hukukun, meşru zeminin dışında çözüm arayanlar daima avuçlarını yalamışlardır. İnşallah bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklardır. CHP ve yandaşların tahriklerle kamu düzenini bozmaya milletimizin huzurunu kaçırmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz. Türkiye üzerine operasyon yapılmasına, ameliyat yapılmasına 85 milyonun arasına yeni nifak tohumları örülmesine müsamaha göstermeyeceğiz. Bu topraklar üzerinde bir ve beraber yaşamaya, kardeşçe yaşamaya inşallah devam edeceğiz."