Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, emekli maaşının ise geçinmeye yetmekten çok uzakta kaldığı Türkiye'yi yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ekonomik göstergeler gayet iyi” dedi. Erdoğan, bilinmeyen bir geleceğe işaret ederek, çalışan ve emeklilerin durumunun düzeleceğini ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Isparta’da düzenlediği mitingde konuştu. Muhalefetten gelen ekonomi eleştirilerine yanıt veren Erdoğan, “ekonomik göstergeler gayet iyi” dedi.
Çalışanlar ve emekliler için yine geleceği işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye son 10 yıldır terörden darbe girişimine kadar ardı arkası kesilmeyen nice sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi bu depremler üzerimizdeki yükü daha da artırdı. Fakat geldiğimiz noktada yerel yönetim seçimlerine gidiyoruz. Bunların da üstesinden geleceğiz. Genel ekonomik göstergeler gayet iyi. Milli gelirimiz istihdamımız üretimimiz ihracatımız tarihimizin en yüksek seviyesinde. Enflasyon düştükçe ekonomideki olumlu tablonun getirilerini çalışanlarımıza ve emeklilerimize daha iyi yansıtma imkanı bulacağız. Bunun dışındaki palavralara sakın ha kanmayın."
Erdoğan: Genel ekonomik göstergeler gayet iyi. Milli gelirimiz, istihdamımız, üretimimiz ihracatımız tarihimizin en yüksek seviyesinde. Bunun dışındaki palavralara sakın ha kanmayın.https://t.co/dxMBDk9ckg@emrkongar pic.twitter.com/LAevwzuCrE
— Gazikent27 (@Herdaim_Haber) March 20, 2024
ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA, ERDOĞAN SAVAŞ UÇAĞI ANLATTI
Birleşik Kamu-İş araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ocakta 17 bin 442 liraya yükseldi. Açlık sınırı 1 Ocak 2024’ten geçerli olmak üzere 17 bin 2 lira olarak belirlenen yeni asgari ücreti 2024'ün ilk ayında geride bıraktı. Aynı ailenin yoksulluk sınırı da 48 bin 459 liraya çıktı.
Ancak Erdoğan, “Her kim bu ülkenin yandığını bittiğini çöktüğünü iddia ederek etrafına umutsuzluk saçıyorsa emin olun kafasında başka hesaplar vardır" iddiasında bulundu.
“EKONOMİDEKİ OLUMLU TABLONUN GETİRİLERİNİ, ÇALIŞANLARIMIZA VE EMEKLİLERİMİZE DAHA İYİ YANSITACAĞIZ”
Isparta'dan aldıkları güçle, şevkle, heyecanla Türkiye Yüzlılı'nın inşası yolunda emin adımlarla ilerlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biliyorsunuz geçtiğimiz yılın mayıs seçimlerini 6 Şubat depremlerinin acısı eşliğinde gerçekleştirmiştik. Milletimiz depremde sergilediği birliği, beraberliği, kardeşliği hamdolsun sandıkta da sürdürdü. Türkiye, son 10 yıldır terörden darbe girişimine, salgından bölgemizdeki çatışmalara kadar ardı arkası kesilmeyen nice sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi bu depremler, üzerimizdeki yükü daha da artırdı fakat şu anda geldiğimiz noktada yerel yönetim seçimlerine gidiyoruz. Bugün de hayat pahalılığıyla ve onun bir sonucu olan sabit gelirli insanlarımızın refah kaybıyla sınanıyoruz. Allah'ın izniyle bunların da üstesinden geleceğiz. Uyguladığımız programın sonuçlarını bu yılın ikinci yarısından itibaren görmeye başlayacağız."
Genel ekonomik göstergelerin gayet iyi, millî gelir, istihdam, üretim ve ihracatın tarihin en yüksek seviyesinde olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enflasyon düştükçe ekonomideki bu olumlu tablonun getirilerini çalışanlarımıza ve emeklilerimize daha iyi yansıtma imkânı bulacağız. Bunun dışındaki palavralara sakın ha kanmayın" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Eski Türkiye'de bu palavracı siyaset anlayışı yüzünden ülkenin onlarca yılı heba edildi. Güvensizliğin, istikrarsızlığın, programsızlığın, plansızlığın kol gezdiği bir ülkede herkes kaybeder, en çok da çalışanlar ve emekliler kaybeder. Hatırlarsanız bu ülkede emekliye, memura, işçiye maaş ödenememe tehlikesinin yaşandığı günler oldu. Üstelik o günlerin hem çalışan ve emekli sayıları hem bunların toplam bedelleri bugünle mukayese edilemeyecek kadar küçük rakamlardı. Türkiye bugün 32 milyonu bulan çalışan, 16 milyona ulaşan emekli sayısıyla gerçekten çok farklı bir ligin oyuncusudur. Biz güven ve istikrar iklimini muhafaza ederek diğer faktörler ne olursa olsun ülkemizin hedeflerinden sapmasına asla izin vermedik. Bugün de aynı anlayışla hareket diyoruz. Dışarıda ve içeride ne yaşarsak yaşayalım milletimizin işini, aşını, huzurunu, güvenliğini koruma kararlılığımızdan asla geri adım atmıyoruz."
"MİLLÎ GELİRİ ÜÇ KAT BÜYÜTTÜK, ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE İKİ KAT DAHA BÜYÜTEBİLİRİZ"
"Ülkemizin son 21 yıldaki kazanımlarına sahip çıkmadan, daha güçlü ve müreffeh bir toplum hayali kuramayız" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde millî geliri üç kat büyüttüklerini, ilerleyen süreçte iki kat daha büyütebileceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Böylece hepimiz daha iyi refah seviyelerine kavuşabiliriz ama bunu oturup sadece eleştirerek veya yattığımız yerden ahkâm keserek değil çalışarak hem de çok çalışarak yapmamız gerekiyor. Hiç çalışmadan dünyanın en yüksek refah seviyesinde bir hayat yaşamayı umut etmenin adı hayalperestlik değil başka bir şeydir. Milletimizin çalışkan, üretken becerikli olduğunu biliyoruz. Biz insanımızın bu vasıflarını harekete geçirebileceği, kullanabileceği, katma değere dönüştürebileceği bir altyapı oluşturmanın peşindeyiz."
Savunma sanayisinde atılan adımların bunun örneklerinden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda biz dünyada havada var mıyız? İnsansız uçaklarımızla var mıyız? Şu anda daha da yapacağız. KIZILELMA'yla var mıyız? Aynen devam. AKINCI'yla var mıyız? Devam. Dünyada insansız hava araçlarında ilk üç, ilk dördün içindeyiz" diye konuştu.
Türkiye'nin daha düne kadar neredeyse tamamen dışa bağımlı bir savunma sanayisi olduğunu, yerlilik oranını yüzde 20'den yüzde 80'e çıkardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Bize tabanca vermiyorlardı tabanca, şimdi bizim yerli tabancalarımıza dünyanın dört bir yanından talep var. Şu anda aynı alanda dünyanın önde gelen ihracatçıları arasında girdik. İnsanız hava araçları teknolojisinde dünyanın ilk üç ülkesinden biriyiz. Millî savaş uçağımız KAAN'la 5. nesil uçak yapabilen dünyadaki dört ülkeden biri olduk. Aynı tabloyu makineden gıdaya, giyimden seramiğe, turizmden müteahhitliğe her alanda görmek mümkündür."
"MİLLETİMİZİN MORALİNİ ÇÖKERTME TAKTİĞİ UYGULUYORLAR”
Ülkenin "yandığını bittiğini, çöktüğünü" iddia ederek etrafına umutsuzluk saçanların kafasında başka hesaplar olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Eskiler, 'Otu çek köküne bak' derlerdi. Bunların da köküne baktığınızda ya kifayetsiz muhterisleri ya terör örgütü yandaşlarını ya emperyalistlerin beşinci kol elemanlarını görürsünüz. Amaçları karamsarlık bulutlarını tepemize toplayarak milletimizi yıldırmak, insanımızın mücadele azmini kırmak, hepimizin dikkatini dağıtmaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte aynı şeyin "toplumsal farklılıkları çatışmaya dönüştürerek, vesayetçilerin önünü açarak, terör örgütlerini kullanarak, darbecileri destekleyerek, ekonomik tetikçileri harekete geçirerek" yapıldığını söyledi. Şimdi yöntem değiştirildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milletimizin moralini çökertme taktiği uyguluyorlar. Hâlbuki bu milletin morali Çanakkale'de yedi düvel üzerine geldiğinde çökmedi. En zor şartlarda verdiği Millî Mücadele’de çökmedi. Rahmetli Adnan Menderes'in bedelini canıyla ödediği demokrasi mücadelesinde yaşanan o kesintilerde çökmedi. Daha başımıza gelen nice badirelerde çökmedi. Gezi'sinden 15 Temmuz'una, son dönemde maruz kaldığımız onca saldırılarda çökmedi. Aslında bunlara yanıldıklarını 14/28 Mayıs seçimlerinde sandıkta gösterdik. Ama bunlar hâlâ anlamıyor, anlamayacaklar. Şimdi 31 Mart'ta bunlara bunu anlatmaya hazır mıyız? 10 günümüz var. 10 gün sonra sandıklarda gelin bunları demokratik şekilde gömelim."
Isparta'nın "tarihî hesaplaşmada millî irade safının en önlerinde yer alacağına" inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ispartalı seçmene seslenerek şunları söyledi: "Şimdi sizden öyle bir ses vermenizi istiyorum ki aşağıda Antalya'dan, yukarıda Afyon'a kadar duymayan kalmasın, Burdur'dan duymayan kalmasın Isparta. Torosların yiğit evladı Isparta, bir yanını Akdeniz'e, bir yanını Ege'ye yaslayan Isparta, 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları, gençler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Isparta'yla birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız? İnşallah sizlerle birlikte Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart'ı, millî irade bayramını kutlayacağız. Bunun için şu mübarek günleri gecesiyle ayrı, gündüzüyle ayrı değerlendirmeliyiz."
"GAZZELİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'deki katliama değinerek, "Bu yıl Gazze'de yaşanan katliamların üzüntüsüyle buruk bir ramazan yaşıyoruz. Türkiye olarak bilinen ve bilinmeyen yardımlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Rabbim oradaki kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyoruz" ifadelerini kullandı.
Hem Türkiye için hem de dünyadaki tüm mazlumlar için yapılacak en iyi şeyin birliğe, beraberliğe, kardeşliğe sahip çıkarak, ülkeyi hedeflerine ulaştırmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu başardığımızda artık yepyeni bir Türkiye'ye, yepyeni bir bölgeye, yepyeni bir dünyaya Allah'ın izniyle gözlerimizi açacağız. Bize bugüne kadar nice zaferleri yaşatan Rabbimiz, inşallah bu güzel günleri görmeyi de nasip eder" diye konuştu.
"ISPARTA'YA 21 YILDA 76 MİLYAR LİRAYI AŞKIN KAMU YATIRIMI YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetlerinin eser ve hizmet siyaseti olduğunu belirterek, Isparta'ya yaptıkları yatırımları şöyle anlattı: "Bizim istismarla, saplantıyla, yalanla dolanla, kibirle işimiz olmaz. Bizde tevazu egemendir. Biz gece gündüz ülkemizi ve şehirlerimizi nasıl ileriye taşıyacağımızın planlarıyla, projeleriyle yatıp kalkıyoruz. Bu anlayışla Isparta'ya 21 yılda 76 milyar lirayı aşkın kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 1394 yeni derslik kazandırdık. İkinci devlet üniversitesi olarak Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesini faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda 14 bin 510 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açtık. 26 spor tesisi inşa ettik, Ispartalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 2,5 milyar lira tutarında kaynak sağladık."
Isparta'ya 21 yılda 76 milyar lirayı aşkın kamu yatırımı yaptık. Erdoğan, Isparta'ya 845 yataklı şehir hastanesi başta olmak üzere toplam 1290 yataklı 12 hastanenin de aralarında olduğu 35 sağlık tesisi kazandırdıklarını, Yalvaç Devlet Hastanesine 50 yataklı bir ek bina yaptıklarını, Süleyman Demirel Üniversitesi’ne Kadın Doğum Hastanesi ve Engelsiz Diş Hastanesi açtıklarını bildirdi.
TOKİ eliyle 5 bin 348 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 539 konutun yapımının sürdüğünü anlatan Isparta'ya 21 yılda 76 milyar lirayı aşkın kamu yatırımı yaptık. Erdoğan, "Kentsel dönüşümde 9 bin 982 konutu ve ticari alanı dönüştürdük. İktidara geldiğimizde il sınırları içerisinde iki adet atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 39'una hizmet verilirken, bugün sekiz atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 87'sine hizmet veriliyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta'da altı millet bahçesi projesinden üçünün yapımının tamamlandığını, birinin inşasının sürdüğünü, diğer ikisinin proje çalışmalarına devam edildiğini kaydetti.
Isparta'nın 92 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 241 kilometreye çıkardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta şehir geçişi alt geçitli kavşağını, Isparta-Eğirdir yolunu, Isparta-Keçiborlu yolunu ve Keçiborlu-Dinar yolunu tamamladıklarını söyledi.
“AFYON, DENİZLİ, ISPARTA, BURDUR DEMİRYOLU HATTINI MODERNİZE EDİYORUZ”
Isparta-Burdur yolunun yapımına devam ettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta-Konya yolunun 17 kilometrelik kısmının ihalesine 29 Mart'ta, Isparta-Eğirdir Kışla kavşağı ve Şukuf Yeni Otogar kavşağının ihalesine 26 Mart'ta çıkacaklarını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Antalya Dereboğazı-Isparta yolunun kalan 68 kilometrelik kısımdaki sekiz çift tüp tünel ve 12 çift köprü için proje çalışmalarını tamamladık, kısımlar hâlinde ihalelerini yapıyoruz. Afyon, Denizli, Isparta, Burdur mevcut demiryolu hattını modernize ediyoruz. Süleyman Demirel Havalimanımızı yeniledik" diye konuştu.
Şehre 21 baraj, sekiz gölet ve 145 taşkın koruma tesisi inşa ettiklerini belirten Erdoğan, dokuz baraj, bir gölet ve 12 sulama tesisinin yapımına devam ettiklerini, hizmete verdikleri 69 sulama tesisiyle 500 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını, yapımı süren tesislerle 47 bin dekar zirai araziyi daha sulamaya açacaklarını söyledi.
Ispartalı çiftçilere 25 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği verdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayide üniversitelerin ve sanayicilerin el ele vererek teknoloji üretmeleri için şehre bir teknopark kurduklarını ifade etti.
İstihdamı desteklemek için Ispartalı işverenlere 1,5 milyar lira prim teşviki verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enerjide Atabey, Eğirdir, Gelendost, Gönen, Keçiborlu, Kuleönü, Sav, Senir, Senirkent, Şarkikaraağaç, Uluborlu ve Yalvaç'a doğal gaz arzını sağladık" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta'ya yapılan yatırımların izletilmesinin ardından, 31 Mart'tan sonra bunlara belediyelerle iş birliği içerisinde çok daha fazlasını ekleyeceklerini söyledi.
“SONRAKİ NESİLLERE DAHA GÜÇLENMİŞ, DAHA ZENGİNLEŞMİŞ BİR TÜRKİYE BIRAKACAĞIZ”
Kendileri için en büyük mükâfatın insanların gönüllerinden koparak söze döktükleri "Allah razı olsun" duası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Yaptığımız eserlerle gök kubbede hoş bir seda bırakmadıktan sonra siyasetin, hükümetin, unvanların ne önemi var? Hep 'medeniyet' diyoruz, 'medeniyet davası' diyoruz değil mi? Medeniyet içi boş kavgalarla, kimseye faydası olmayan polemiklerle ülkenin vaktini ve enerjisini boşa harcayarak inşa edilmez, geliştirilmez. Deste deste dolarlarla, nereye gidersin? İşte şimdi CHP'nin belediye başkan adayı deste deste dolarlarla İstanbul'da seçim kazanmak istiyorlar. Ben Ispartalı kardeşlerime İstanbul'daki hemşerilerini arayarak, onları da dikkatle uyarmalarını istiyorum.
Ecdat, gece gündüz harama uçkur çözmeden, harama eyvallah etmeden, helalinden kazandılar helalinden yediler ve böyle ter döktüler. Şimdi Selçuklunun, Osmanlı'nın, Cumhuriyet'in bu topraklarda vurduğu her mührün, miras olarak bizlere emanet ettiği her bir eserin gerisinde işte böyle zorlu mücadele var. Ne diyor o güzel Isparta türküsünde bakalım bilecek misiniz? Bahçelerde pazı olur/gül açılır yaz olur/ben yarime gül demem/ gülün ömrü... Ecdadın bize bıraktıklarıyla yetinmeye kalkarsak, milletçe bu vatan topraklarındaki ömrümüz az olur. Sürekli üzerine daha fazlasını, daha güzelini, daha iyisini koyarak devam edeceğiz ki devraldığımız emanetin hakkını verelim. Bizden sonraki nesillere daha büyümüş, daha güçlenmiş, daha zenginleşmiş bir Türkiye bırakacağız ki onlar da çıtayı daha yükseğe koyabilsinler."
Birilerinin hiç bir iş yapmadan, hiç bir eser ve hizmete imza atmadan sadece eleştirerek, sadece hata yapılmasını bekleyerek siyaset yaptığını sandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu, 'armut piş ağzıma düş' zihniyetini hasbelkader yönetimini ele aldıkları şehirlerimizin nasıl geriye götürdüklerinin çevrenizdeki örneklere bakarak sizlerde görüyorsunuz. Üstelik bu uğurda bölücü örgütün uzantılarıyla demlenmekten, eskiden bizimle birlikte olanları güya kurnazlık yapıp karşımıza çıkarmaktan, deste deste para görüntüleriyle siyaseti kirletmekten öte gitmedi" dedi.