Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’da düzenlenen Fetih Şöleni etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Fatih'in izinden giderek, asıl olanın gönüllerin fethi olduğu anlayışıyla hep gönülleri yapmak, gönüller kazanmak için çalıştık. Allah’ın yardımı, milletimizin desteği, gönül sultanlarının duasıyla önümüze çıkan her engeli aştık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un fethinin 567’nci yıl dönümü dolayısıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ayasofya’da düzenlenen “Fetih Şöleni” etkinliğine video konferans yöntemiyle katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'da, Eminönü Yeni Cami İmam Hatibi Ferruh Muştuer tarafından okunan Fetih Suresi'ni dinledi ve edilen duaya iştirak etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, duanın ardından Fetih Suresi’nin Türkçe mealini okuyarak, katılımcılara hitap etti.
İstanbul’un fethinin 567’nci yıl dönümünü Fatih Sultan Mehmet’in emaneti Ayasofya’da Fetih Suresi okumak ve dualar edilmek suretiyle yâd edilmesinin çok önemli olduğuna inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul, Fetih Suresi’ndeki müjdelere nail olmak için yanıp tutuşan bir Fatih ve en az kendisi kadar buna iman etmiş askerleri tarafından fethedilmiştir” dedi.
“29 MAYIS GÜNÜ FETHEDİLEN BİR TOPRAK PARÇASI DEĞİL, MİLYONLARCA GÖNÜLDÜR”
Fatih Sultan Mehmet Han’ın, İstanbul kuşatmasının 50’nci gününe ulaştığında yaşadığı sıkıntıları ve Akşemseddin Hazretlerine bu durumu sormasını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Evet, Fatih’i en sıkıntılı günlerinden yeniden coşturan Akşemseddin Hazretlerinin bu mesajı esası Fetih Suresinin kısa bir tefsiridir. ‘Ya ben İstanbul’u alırım ya da İstanbul beni alır’ diyen Fatih, nihayet 1453 yılının 29 Mayıs’ında hedefine ulaşmıştır. 29 Mayıs günü el değiştiren sadece bir şehir değildir, o gün fethedilen bir toprak parçası değil, milyonlarca gönüldür. Bir devrin kapanıp yeni bir devrin açıldığı bu tarih insanlığın hafızasında asla silinmeyecek yer bırakmıştır. Fetih, yıkmanın değil inşa etmenin, imhanın değil ihyanın, zulmün değil adaletin, zilletin değil erdemin, nefretin değil, sevginin sembolüdür. Biz bu şehri sadece fethetmekle kalmadık, biz İstanbul’u sevmezse gönül aşkı ne anlar diyerek onun güzelliğine güzellikler katmak için yüzyıllarımızı harcadık. Kubbelerimiz, minarelerimiz, çeşmelerimiz ve bahçelerimizle her semtini birbirinden farklı desenlere bezedik. Yedi tepesine yedi kandil yaktık, Boğazına gerdanlıklar taktık, her karışını sevgiyle suladık, imar ettik. İstanbul’u çıkarttığınızda dünya tarihini yeniden yazılması gerektiğine yürekten inanarak bu şehre sahip çıktık.”
“2053’TE GENÇLERİMİZE ECDATLARI FATİH’E LAYIK BİR TÜRKİYE BIRAKACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını İstanbul’a adadığını, Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak İstanbul’a hizmet etmenin kendisi için hem bu dünyada hem de öteki dünyada birer berat belgesi olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fatih’in izinden giderek asıl olanın gönüllerin fethi olduğu anlayışıyla hep gönüller yapmak, gönüller kazanmak için çalıştık. Allah’ın yardımı, milletimizin desteği, gönül sultanlarının duasıyla önümüze çıkan her engeli aştık. Girdiğimiz her mücadeleden anlımızın akıyla çıkmayı başardık. İnşallah fethin 600’ncü yıl dönümü olan 2053’te gençlerimize ecdatları Fatih’e layık bir Türkiye bırakacağız. Malazgirt Zaferi’nin bininci yılı olan 2071 için ise çok daha büyük hedeflere yelken açacağız” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul’un fethinin 567’nci yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet Han başta olmak üzere tüm kahramanları, gazileri ve şehitleri saygıyla yâd ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimden bu millete nice fetihler, nice zaferler, nice rızasına uygun başarılar nasip etmesini diliyorum. Fethin yadigârı Ayasofya’yı bu anlamlı günde mahzun bırakmayan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.