Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Latif Küpelioğlu erkekleri uyarıyor: Günümüzde artık kadın ve erkek kısırlık oranları eşit. Nasıl ki kadınlara ‘Geç kalmayın, anne olmayı ertelemeyin’ diyorsak, artık erkeklere de ‘Baba olmayı ertelemeyin’ diyerek aynı cümleleri kuruyoruz. Yaşınız ilerlemeden mutlaka bir doktora gidin. Üstelik erkek kısırlığı, kadın kısırlığına göre daha kolay tespit edilebildiğinden, tedavi şansı da daha yüksek!”
Son yıllarda erkek kısırlığı oranlarında artış gözleniyor. Erkeklerde kısırlık oranları bundan 30 yıl önce yüzde 25 iken, şimdi yüzde 40-45'e çıktı. Bebek sahibi olmaya çalışan ailelerin yüzde 45'inde sorun kadından kaynaklanırken, yüzde 45'inde erkek kaynaklı olabiliyor. Kalan yüzde 10'u ise nedeni açıklanamayan kısırlık olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle stres, obezite gibi çevresel faktörlerin bu rakamın artmasında rolü olduğu düşünülüyor.
“Erkek kısırlığının birçok sebebi olabiliyor. Bunlar dış faktör kaynaklı olabileceği gibi doğumsal sebepler de olabilir. Erkek kısırlığı, kadın kısırlığına göre daha kolay tespit edilebildiğinden, tedavi şansı da nispeten daha yüksektir” diyen Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Latif Küpelioğlu, en sık görülen erkek kısırlık nedenlerini şöyle sıraladı:
Hormon kaynaklı faktörler:
Sperm üretimi, beyinde mevcut olan hipofiz bezinden salınan FSH ve LH olarak ifade edilen hormonların denetimindedir. Bu sebeple de hormonların düzensiz bir şekilde salgılanması kısırlığa yol açabilir.
İLAÇLAR OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
İnmemiş testis kaynaklı kısırlık:
Testisler, çoğunlukla erkek bebek dünyaya geldikten bir sene sonra yumurtalık torbalarına iner. Sağlıklı sperm üretimi de vücut sıcaklığından daha az derecede sperm üretiminin oluşmasına yol açar. İnmemiş testis sorununda kısırlık meydana gelebilir.
Testis tümörleri:
Tümör tedavisi aşamasında, hasta tarafından kullanılan ilaçlar sebebiyle sperm üretimi olumsuz etkilenebilir. Bu duruma radyoterapi ve kemoterapi gibi tedaviler de dahildir.
Testis travmaları:
Yaralanmalar ve meydana gelen travmalar sebepli olarak kısırlık yani infertilite meydana gelebilir.
VARİKOSELİ OLAN HER ERKEK KISIRLIK SORUNU YAŞAMAZ
Varikosel:
Testis çevresinde yer alan damarlar, normal dışı genişlerse bu durumda varikosel sorunu meydana gelebilir. Her varikosel vakası, kısırlık sorunu yaşamamaktadır. Ancak bu sorun, kısırlığı tetikleyebilir.
Genetik faktörler:
Klinefelter sendromu ile birlikte görülebilen fibrosiz gibi genetik sorunlar kısırlığa yol açan önemli sebepler arasındadır.
Çevresel etkenler ve yaşam alışkanlıkları:
Meslek, çalışılan ortam, sigara ve alkol alışkanlığı gibi olumsuz etkenler çeşitli hastalıkların tetiklenmesine ya da doğrudan kısırlığa neden olabilir.
CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLARA DİKKAT!
Enfeksiyon:
Geçirilen enfeksiyonlar ya da cinsel hastalıklar kısırlığa sebep olan en önemli faktörler arasındadır. Örnek olarak tüberküloz, cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar, bel soğukluğu gibi hastalıklar kısırlığa yol açabilir.
Sperm hücrelerindeki yapı bozuklukları:
Sperm hücrelerinin çeşitli faktörlerden dolayı sayı bakımından yetersizliği, hareketlilik azlığı ve morfolojik bozuklukları kısırlığa sebep olabilir.
OBEZİTE VE HAREKETSİZLİK KISIRLIĞA YOL AÇABİLİR
Düzensiz beslenme ve sigara dumanına maruz kalmak:
Düzensiz beslenme, vücutta E vitamini eksikliğine yol açar. Bunun yanında sigara tüketimi olan erkeklerde, C vitamini gibi üreme sisteminin doğru bir şekilde işlemesine yardımcı olan vitaminler azalır. Obezite, aşırı hareketsiz yaşam, dar iç çamaşırları giyilmesi, sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmemesi gibi durumlar kısırlığa yol açabilir.
“Erkek kısırlıklarında devrim sayılabilecek yöntemler geliştirilmiştir” diyen Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Latif Küpelioğlu, “Örneğin erkeğin sperm sayısı yetersiz ise, Mikro TESE yöntemi ile testislerinden sperm elde edilebilir. Bunun dışında sperm oranı 10 milyonun üzerinde ise tüp bebek tedavisine başvurulmadan önce aşılama yöntemi uygulanabilir” dedi.
Editör: Turgut Bozgeyik
