Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Yönetim ve Kariyer Topluluğu ile Ekonomi Topluluğu tarafından hazırlanan programda Öğr. Gör. Zaim Başaslan tarafından “Bayrak kokulu analar ve bayrağı devralanlar” adlı etkinlik düzenlendi.
GAÜN Atatürk Kültür Sahnesinde gerçekleştirilen etkinlikte anneler günü nedeniyle şehit anneleri etkinliğin konuğu oldu. Yoğun bir katılımın olduğu etkinlikte Emrullah Kiraz tarafından Kuran-ı Kerim tilaveti okundu.
GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğrencilerinden Ali Sezer Çevik, Meriç Tümen, Fikret Alper Korkmaz, Elif Dilan Atmış, Yılmaz Ortak, Gökhan Zelan ve Mustafa Küçük’ün gerçekleştirdiği mini türkü dinletisi sonrasında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi Berkant Kibritçi'nin okuduğu şiirle duygulu anların yaşandığı salonda, Şehit Annesi Hacer Korkmaz'ın yaptığı konuşmayla salondakiler gözyaşlarını tutamadı.
ŞEHİTLERİ KISKANIYORUM
Şehit annelerinin karşısında konuşurken her kelimesinin büyük bir manevi ağırlığı olduğunu söyleyen GAÜN Öğr. Gör. Zaim Başaslan, şehit annelerinin evlatlarının peygamber komşusu olduğunu bu yüzden ahirette en yüce makamda olduklarını söyledi.
Şehit analarına seslenen Öğr. Gör. Başaslan, “Evlatlarınız dünya ve kainatta en yüce mertebede bulunan iki cihan serveri Peygamberimiz (S.A.V.) 'in makamına komşu olma şerefine mazhar olmuşlardır. Biz cenneti kazanmak için pisliğe, kire, her yanı kötülüğe bulaşmış şu köhne dünyada aman bir sevap daha kazanalım diye uğraşıp dururken hatta bir yandan istemesek de her tarafımıza günah bulaştırırken sorarım size aziz analarım üzülecek halde olan biz miyiz, evlatlarınız mı? Öğrencilerime sizi, şehitlerimizi anlatmak, bugün sizin karşınızda konuşmaktan çok kolaymış onu anladım. Biz öğrencilerimize vatanı neden sevmeleri gerektiğini ve vatanın nasıl sevileceğini anlatırken çok zorlanmıyoruz. Zaten ailelerinden sağlam bir imanla cansuyu almış pırıl pırıl genç fidanlara bu bayrağın nasıl bayrak olduğunu, bu toprağın nasıl vatan olduğunu muzaffer kalmanın, muzaffer olmaktan zor olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bugün şu salonda bu programı tertip eden sağ kolunda nazlı hilali taşıyan yeşil tshirtlü 70 kişilik kızlı-erkekli arslan parçası öğrencilerimi gördüğünüz üzere bize anlatması, onlara anlaması zor olmuyor çünkü hepsinin temeli sağlam çok şükür."
BUGÜN BURADA HEPİMİZİN PAYINA DÜŞEN KISSA VAR, HİSSE VAR
Öğr. Gör. Başaslan, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bugün size, öğrencilerime diğer konuklara, bizi sosyal medyadan takip eden, şuan Türkiye'nin ve Dünya'nın dört bir yanından canlı olarak izleyen arkadaşlarımıza, dostlarımıza, büyüklerimize hatta bizi bugünü gökyüzünden izlediği ayetlerle sabit olan ölmeyen şehitlerimize hatta ve hatta hala toplumun içinde bir yerlerde hala var olan ve kanında vatana ihanet zehrini hala taşıyan gafillerin dahi payına düşen kıssa var. Siz biliniz ki, sizin bir evladınız en yüce makama giderken bayrağın kokusunu, gül sinelerinize pamuk ellerinize bıraktı. Evladınız bilsin ki o bayrak biz sizin elinizi öptükçe cennet şerbeti oldu içimize aktı. Dostlarımız, kardeşlerimiz bilsin, bilenler bugün bir kez daha hatırlasın ki, bize şehit emanetisiniz, şehitlerimiz sizi bize emanet bıraktı. Öğrencilerimiz bilsin ve çocuklarına anlatsın ki bir olmak için bir yiğit korksaydı, Kürşat korksaydı, Alparslan korksaydı, Genç Osman korksaydı, Fatih korksaydı, Ulubatlı korksaydı, Seyit Onbaşı Korksaydı, Mustafa Kemal korksaydı, Muhsin korksaydı, Fırat Çakıroğlu korksaydı, Ömer komutan, Eren çocuk korksaydı, Polis Fethi, Songül Yarbay korksaydı ne toprak vatan, ne kumaş bayrak olacaktı. Ne İstiklal olacak ne de ‘korkma’ diye başlayan İstiklal Marşımız yazılacaktı."
Sözlerini şehitler için yazdığı “Bir Ölür Diriliriz” adlı şiiriyle tamamlayan Öğr. Gör. Başaslan daha sonra salonda bulunan şehit annelerini ve şehit evlatlarını sahneye davet ederek her öğrencisine bir şehit annesinin elini öptürerek bayrağa sarılı bir Kuran-ı Kerim ve bir gül hediye etti.
Editör: Turgut Bozgeyik