Halk TV'ye açılan bilirkişi davasında kanalın tutuklu Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ile Barış Pehlivan, Seda Selek, Kürşad Oğuz ve Serhan Asker hakkında beraat kararı verildi.
Halk TV davasının ilk duruşmasında 34 gündür cezaevinde tutuklu bulunan Suat Toktaş hakkında tahliye kararı verilirken, tüm gazeteciler beraat etti. Savcılık karara itiraz edecek.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gündeme getirdiği bir bilirkişi ile ilgili TV haberini yayınlayan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdür Serhan Asker, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz, Programcı Barış Pehlivan ve sunucu Seda Selek hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Suat Toktaş'ın tutuklu yargılandığı davanın duruşması bugün saat 09.40'da Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde bulunan 54. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başladı.
Duruşmayı gazetecilerin avukatları, meslektaşları, basın örgütü temsilcileriyle birlikte CHP Genel Başkan Yardımcıları Burhanettin Bulut, Gökan Zeybek, Gökçe Gökçen ile milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Utku Çakırözer, SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, TİP Milletvekili Ahmet Şık'ın da bulunduğu çok sayıda siyasetçinin yanı sıra TTB Başkanı Erinç Sağkan ve hukukçular izledi.
BÜYÜK SALON TALEBİ REDDEDİLDİ
Yoğun ilgi nedeniyle salona giremeyenler olurken, avukatlar duruşmanın konferans salonunda yapılmasını istedi. Ancak salonda devam kararı alan mahkeme başkanı, kimlik tespitleri ve savunmalarla yargılamayı başlattı. Duruşma salonunun küçük olması nedeniyle çok sayıda izleyici içeri giremedi.
Duruşma nedeniyle adliye önünde de geniş bir alan polis bariyerleriyle çevrildi. Polis geniş "güvenlik önlemi" aldı.
SEDA SELEK'İN ARDINDAN OĞUZ SAVUNMA YAPIYOR
Seda Selek'in mahkemedeki savunması saat 10.04'te bitti.
Duruşma devam ederken 30 Ocak'ta tutuklanan gazeteci Suat Toktaş, jandarma eşliğinde duruşma salonuna getirildi. Salondakiler Toktaş’ı alkışlarla karşıladı.
Selek'in savunmasının ardından Kürşad Oğuz savunmasını yapmaya başladı. Oğuz, "30 yıllık gazeteciyim. Yüzlerce gazeteci arkadaşımla beraber her zaman büyük bir heyecanla daha iyi gazetecilik yapmaya çalıştık. Bu davayı bana değil gazeteciliğe açılmış bir dava olarak değerlendiriyorum" sözleriyle savunmasına başladı.
KÜRŞAD OĞUZ: SUÇUN MADDİ TEMELİ YOK
Oğuz, devamında şunları söyledi: "Kaydı yapmaktaki temel amacım sabah boyunca gündem olan şahsa söz hakkı tanımak içindi. Biz bu kaydı yayınlamasaydık zaten haberi yapılırdı. Eksiksiz bir şekilde kaydı yayınladık. Bilirkişi üzerinden yargıya müdahale suçlamasını anlayamadım. Suçun maddi temeli yok. Böyle bir suç işlememiz hayatın doğal akışına aykırı gözüküyor. Yapılanın toplum yararına olduğu açıktır."
Oğuz'un avukatı Beliz Özkan, dava konusu eylemin basın özgürlüğü kapsamında kaldığını vurguladı. Müvekkilinin gazetecilik refleksiyle ve sürekli röportaj yapan biri olması nedeniyle söz konuşmayı kayda aldığını belirtti.
PEHLİVAN: GAZETECİLİK REFLEKSİ İÇİN YAPILAN BİR GÖRÜŞMEYDİ
Oğuz'un savunmasının ardından gazeteci Barış Pehlivan savunmasına başladı. Pehlivan savunmasına, "En özeti ne bu davanın? Bir bilirkişi ile yaptığım telefon görüşmesi. Açıyorum iddianameyi ilk başta 3 buçuk sayfa İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 27 Ocak Pazartesi tarihli basın toplantısının çözümleme tutanağı var. Evet, iddianame sayfalarca İmamoğlu’nun basın toplantısında ne dediğini aktarmış. Beş kez daha yüz kez daha çevirseniz neyi bulamazsınız biliyor musunuz? Bu davanın asıl konusu olan telefon görüşmesinin çözüm tutanağını" sözleriyle başladı.
Ekrem İmamoğlu’nun basın toplantısı bittikten sonra hakkındaki iddiaları sormak için bilirkişiyi aradığını ve sorularını sorduğunu söyleyen Pehlivan, "Tamamen gazetecilik refleksi ve haber atlatmak için yapılan bir görüşmeydi. Eminim ve biliyorum ki, Kürşad Oğuz da Suat Toktaş da “yaptığım görüşmenin bir kelimesi bile eksiksiz aktarılmasın, iddialara karşı objektif durmak için yanıt hakkı da verelim ve iyi bir gazetecilik yapalım” diye davrandı" şeklinde konuştu.
Bilirkişinin telefon görüşmesinde kendisiyle konuşmak istemediğine dair bir cümlesinin olmadığını belirterek devam eden Pehlivan, "Bilirkişinin istemediği şey konuşmak değil, Halk TV stüdyosunda ağırlanmak ve gazetecilik amacıyla yüz yüze görüşme isteğim. Baskıcı bir üslupla konuşsam, bilirkişi bana 4 kez “kusura bakmayın”, 2 kez de “başarılar dilerim” der mi? Elbette demez. Özetle konuşmamız bir gazeteci ve söyleşi yapılan kişi arasında geçmesi gerektiği mesafede, nezaket içinde geçti" dedi.
SUAT TOKTAŞ: KOVSALAR DA BİR YERE GİTMEM
Pehlivan ve avukatının savunmasından sonra mahkeme duruşmaya ara verdi. Verilen kısa aranın ardından Suat Toktaş'ın savunması başladı.
34 gündür tutuklu bulunan gazeteci Suat Toktaş, "Burada beş kişi yargılanıyor ancak olay üç kişi arasında geçiyor. Seda Selek ve Serhan Asker olay dahilinde değildir. Kaçma şüphesi konusunda söylemek isterim ki kaçmak isteseydim o gün kaçardım. Ama kaçmadım. Karartılacak herhangi bir delil yok. Adli kontrolü de kabul etmem mümkün değildir. Biz bu ülkenin sevdalısıyız, kovsalar da bir yere gitmem" diye konuştu.
Suat Toktaş'ın da savunması tamamlandı. Ardından Serhan Asker hakim karşısına çıktı. Asker savunmasında şunları kaydetti:
"Suçlamalara neden olan gün ben izindeydim. Soruşturma açılınca beni de sorumlu müdür sıfatıyla almalarını bekledim. Beni gözaltına alıp Gasp Büro’ya götürdüler. Sonra TBB Başkanı Erinç Sağkan ve avukatımız gelince sorduk ve beni sorguya aldılar. İlk soru, siyasi parti kurdun mu? Hayır, kurmadım. Benden dolayı 20 yaşımdaki kızımın yeşil pasaportuna el koyup havalimanında bir saat gözaltına aldılar. Babasından dolayı kızımı gözaltına aldılar.
Allah rahmet eylesin, Edip Akbayram’ın cenazesinde olmak isterdim ama burada kendimizi savunmak durumunda bırakıldık. Suat Toktaş’ın habere bakışını anlatmam gerekirse E. Akbayram hastanede yatıyor, arayıp gerekçesini öğrenir misin diye beni aradı. “E. Akbayram hastanede yatıyor” yazmak yerine gerekçesini de öğrenmemiz lazım dedi. Aileyi aradım, zatürreden hastanede yattığını öğrendim. Bu kadar titiz bir gazetecidir."
SAVCI CEZA İSTEDİ
Savcılık ifadelerin ardından Toktaş'ın tutukluk halinin devamını talep etti. Savcılık, gazetecilerin cezalandırılmasını talep etti.
TOKTAŞ: DÖNEM YARGILAMASI YAPMAYIN
Mütalaaya karşı yeniden kürsüye gelen Suat Toktaş, "Buradan beraat çıkacak, dönem yargılaması yapmayın, sizden rica ediyorum. Biz döneme göre gazetecilik yapmadık" dedi.
TÜM GAZETECİLERE BERAAT
Yaklaşık 7 saat süren davada mahkeme, kararı açıklamak için ara verdi.
Aranın ardından saat 15.30'da kararını açıklayan mahkeme heyeti, tüm gazeteciler beraatine karar verdi.
34 gündür cezaevinde bulunan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, tahliye edilecek.
Mahkeme ses kaydı nedeniyle 'iletişimin ihlali' yönünden ise dosyanın ayrılmasını kararlaştırdı. Öte yandan savcılığın karara itiraz edeceği öğrenildi.
