Sağlık

Hekimler, iş bıraktı... Hekim Birliği Sendikası: Mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız

Hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı'nda mesleki sorunlarına dikkat çekmek için iş bıraktı.

Hekimler, iş bıraktı... Hekim Birliği Sendikası: Mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız
14-03-2025 16:08

Hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla bugün iş bıraktı. Hekim Birliği Sendikası Genel Başkanı Hatice Çerçi Balcı, "Hekimler, hakları yok sayılarak, tükenme noktasına getirilerek çalıştırılamaz. Bizler, hekimler olarak bilimden, akıldan ve vicdandan yana olmaya, meslek onurumuzu ve emeğimizi koruma mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Sağlıklı bir gelecek için güçlü hekimler, güçlü hekimler için adil bir sistem şarttır" dedi. Sendikanın Genel Başkan Yardımcısı Özgür Öz de "Emeğimizin yok sayılmasına, çalışma koşullarımızın her geçen gün kötüleşmesine ve mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına karşı artık sessiz kalmıyoruz" diye konuştu.

Hekim Birliği Sendikası, Ankara'da 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Hekim Birliği Sendikası Genel Başkanı Hatice Çerçi Balcı, "Rotamız Atamız" isimli bir proje başlattıklarını ve bu proje kapsamında Milli Mücadele'ye simge olmuş şehirleri ziyaret edeceklerini duyurarak şu ifadeleri kullandı:

"Halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabileceğimiz, emeğimizin karşılığını tek kalemde alabileceğimiz, mesleğimizin hak ettiği saygınlığı görebileceğimiz ve şiddetten uzak, güvenli çalışma koşullarına kavuşabileceğimiz bir sistem istiyoruz. Bizler, ideal bir sağlık sistemi oluşuncaya kadar mevcut sisteme itiraz etmeye devam edeceğiz. Sağlık hizmetinin sürdürülebilir ve nitelikli olması, ancak hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının haklarının korunmasıyla mümkündür. Özlük haklarımızın iyileştirilmesi, şiddetin son bulması ve ekonomik güvencemizin sağlanması, yalnızca hekimlerin değil, toplumun tamamının hakkıdır. Bugün burada bir kez daha vurgulamak istiyoruz, Sağlık sistemi, hekimlerin emeği üzerinden şekillendirilemez. Hekimler, hakları yok sayılarak, tükenme noktasına getirilerek çalıştırılamaz. Bizler, hekimler olarak bilimden, akıldan ve vicdandan yana olmaya, meslek onurumuzu ve emeğimizi koruma mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Sağlıklı bir gelecek için güçlü hekimler, güçlü hekimler için adil bir sistem şarttır.

"BU MÜCADELE YALNIZCA HEKİMLERİN DEĞİL''

Hekim Birliği olarak çok önemli bir projeye başlıyoruz. Bu projemizi 14 Mart Tıp Bayramı’nda sizlerle paylaşmanın heyecanını yaşıyorum. 'Rotamız Atamız' projesi ile yeni ufuklara yol alıyoruz. Ödemiş, gönüllü köylüler, efeler ve birkaç yedek subaydan oluşan 'Yiğit Ordusu' ile Milli Mücadele’nin ilk kitlesel direnişinin merkezi olmuştur. Bu tarihi misyonun ardından, Ödemiş bir kez daha tarih sahnesinde yerini almış ve hekimlerin hak mücadelesi için atılan ilk adımın adresi olmuştur. Hekim Birliği burada doğmuş, yalnızca bir sendika değil, hekimlik mesleğinin onurunu koruma, emeğin karşılığını alma ve sağlık sistemini adalet temelinde yeniden inşa etme iradesinin simgesi olmuştur. Türkiye’nin en büyük hekim sendikası Hekim Birliği olarak, bu ülkenin aydınlık yüzlü hekimleriyle, merkez yönetim kurulumuz ve üyelerimizle 'Rotamız Atamız' projesini hayata geçireceğiz. Atamızın kurtuluş mücadelesi rotasını izleyerek, Milli Mücadele’nin simge şehirlerine gidecek, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hak mücadelesinde tarihi bir adım atacağız. Bu mücadele yalnızca hekimlerin değil, hak, adalet ve emeğin mücadelesidir. Ve bizler, Atamızın izinde, kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz."

''14 MART TIP BAYRAMI'NDA İŞ BIRAKIYORUZ''

Balcı'dan sonra söz alan Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dt Özgür Öz, sağlık sisteminin sürdürelemez bir hale geldiğini ve bu duruma tepki koymak amacıyla 14 Mart Tıp Bayramı’nda iş bıraktıklarını belirten Öz, şu ifadeleri kullandı:

"Hekim Birliği olarak, yıllardır artan adaletsizliklere, ağır çalışma koşullarına ve sağlık sisteminin sürdürülemez hale gelmesine karşı sesimizi duyurmak için 14 Mart Tıp Bayramı’nda iş bırakıyoruz. Sağlık hizmeti sunan hekimler ve diş hekimleri olarak, emeğimizin yok sayılmasına, çalışma koşullarımızın her geçen gün kötüleşmesine ve mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına karşı artık sessiz kalmıyoruz. Diş hekimlerine dayatılan adaletsiz uygulamaları kabul etmiyoruz. Diş hekimleri olarak yıllardır görmezden gelinen sorunlarımız artık tahammül edilemez hale gelmiştir.

Yüksek MHRS sayıları: Diş hekimlerine günlük randevu limitleri dışında, fiziki ve mesleki sınırları zorlayan hasta sayıları dayatılmaktadır. Bu, hem hekimlerin tükenmesine hem de hastaların nitelikli hizmet almasının önüne geçmektedir. Düşük teşvik dağıtım oranları, sağlık sisteminin yükünü omuzlayan diş hekimleri, teşvik sisteminde adaletsiz oranlarla mağdur edilmektedir. Her bir meslektaşımın yüzde 42'lik geliri gasp edilmektedir. Hasta yoğunluğuna çözüm olarak sunulan vardiyalı sistem, hekimlerin aile ve sosyal hayatını yok sayarak uygulanmaktadır. 00.00 sonrası nöbet uygulaması, gece yarısından sonra nöbet zorunluluğu, dinlenme hakkımızı gasp eden ve sağlık hizmetini sürdürülemez hale getiren bir uygulamadır. Düşük malzeme kalitesiyle çalışma mecburiyeti, kamuya ait sağlık kuruluşlarında kullanılan malzemelerin yetersizliği, diş hekimlerinin verimli ve güvenli bir şekilde hizmet vermesini engellemektedir. Diş hekimliğinde asgari standart olan 4 el kuralının uygulanmadığı koşullarda çalışmaya zorlanıyoruz. Yardımcı personel eksikliği, hizmet kalitesini düşürmekte ve hasta güvenliğini riske atmaktadır.

Güvensiz çalışma ortamları: Sağlıkta şiddetin önüne geçecek hiçbir gerçekçi tedbir alınmazken, diş hekimleri dahil tüm sağlık çalışanları güvensiz ortamlarda çalışmaya devam etmektedir. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS), hastaların randevu almasını kolaylaştırmayı hedeflerken hekimler üzerindeki yükü artırmış, planlamadan uzak, sürdürülemez bir hale gelmiştir. Randevu süreleri ve hasta sayıları, nitelikli sağlık hizmeti sunmamızı imkansız kılmaktadır."

"GELİN BİRLİK OLALIM''

Öz'den sonra söz alan Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Helin Bağcı, hekimleri birlik olmaya davet ederek, Hekim Birliği Sendikası'na katılmalarI için çağrıda bulundu. Bağcı, konuşmasında şunları kaydetti:

"14 Mart Tıp Bayramı, hekimlerimizin fedakarlıklarının ve hak ettikleri değerlerin hatırlanacağı bir gün olmasını ümit ederken, sağlık sisteminde sorunların her geçen gün büyümesiyle bu özel gün bayramdan çok bir hak arayışı sembolüne dönüşmüş durumdadır. Gün geçmiyor ki, sağlıkta şiddet, ağır çalışma koşulları, emekliliğe yansımayan ücretler, MHRS sürelerinin kısalığı gündeme gelmesin. Mevcut sorunlarımızın çözülmemesi, görmezden gelinmesi sonucu hekimlerimiz mutsuz, gelecek kaygısı içinde. Hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın sesine artık kulak verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle Hekim Birliği çatısı altında birleştik, birlikten güç doğar dedik. Değerli meslektaşlarım gelin birlik olalım."

"KONTROLSÜZ BİR ŞEKİLDE AÇILAN TIP FAKÜLTELERİ, CİDDE BİR NİTELİK SORUNU''

Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Çağlar Yıldırım, tıp fakültelerinin kontrolsüz bir şekilde arttığını ve bu durumun hekimlik mesleğinin niteliğine zarar verdiğini öne sürerek şöyle konuştu:

“Bugün 14 Mart Tıp Bayramı ve bizler bu ülkenin hekimleri olarak emeğimizin karşılığını alarak, onurlu bir şekilde mesleğimizi icra etmenin mutluluğunu yaşamak isterdik. Ancak ne yazık ki, bugün burada bir bayramı değil, haklarımız için mücadeleyi konuşuyoruz. Bugün iş bırakıyoruz çünkü sesimizi duyurmak, sorunlarımızın çözülmesini sağlamak istiyoruz. Hekimlik mesleği, uzun yıllar süren yoğun ve özverili bir eğitim gerektirir. Ancak son yıllarda kontrolsüz bir şekilde açılan tıp fakülteleri, ciddi bir nitelik sorunu doğurmuştur. Yeterli akademik kadroya ve altyapıya sahip olmayan fakülteler, tıp eğitiminin kalitesini düşürmekte, hekim yetiştirme sürecini bilimsel ölçütlerden uzaklaştırmaktadır. Nitelikli hekim yetiştirmenin ilk şartı, eğitim kalitesinin güvence altına alınmasıdır. Bilimsellikten uzak, sadece sayı artırmaya yönelik politikalar terk edilmeli, nitelikli tıp eğitimi sağlanarak toplum sağlığı güvence altına alınmalıdır. Bir diğer önemli sorun Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Sınavı (DUS) süreçlerinin, plansız ve yetersiz düzenlemeler nedeniyle genç meslektaşlarımız için belirsizliklerle dolu bir hale gelmesidir. İhtiyaç analizleri yapılmadan artırılan kontenjanlar, eğitim altyapısının yetersizliğiyle birleştiğinde, hekimlerin uzmanlık eğitiminde ciddi sorunlara yol açmaktadır. Uzmanlık eğitimi alacak hekimlerin nitelikli, donanımlı ve alanında yetkin eğitimciler tarafından yetiştirilmesi önemlidir. Bu nedenle sağlık sisteminin ihtiyacına uygun, bilimsel temellere dayanan ve uzun vadeli bir planlama ile yürütülecek bir uzmanlık eğitimi politikası oluşturulmalıdır.

"İDEAL BİR SAĞLIK SİSTEMİNDE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ''

Biz Türkiye'deki hekimler olarak şiddetten uzak, tek kalem maaş taleplerimizin sağlandığı ideal bir sağlık sisteminde çalışmak istiyoruz. 'Beni Türk hekimlerine emanet edin' diyen Atamızın sözünden, 'Giderlerse gitsinler' denen bir ortama gelmenin üzüntüsü içinde olsak da bugün buradayız ve kararlıyız. Çünkü hekimlik mesleğinin saygınlığını, haklarımızı ve halkın sağlığını savunuyoruz. Daha adil, daha güvenli, daha kaliteli bir sağlık sistemi için mücadelemiz devam ediyor. Bu koşulları sağlayıncaya kadar da devam edecektir."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER