Gündem

İzmir, su kıtlığı eşiğinde: Yeraltı ve yer üstü su kaynakları alarm veriyor

ÇMO İzmir Şubesi’nin İzmir 2024 Su Raporuna göre, İzmir su kıtlığı eşiğinde. Yeraltı ve yer üstü su kaynakları ciddi risk altında. Gediz ve Küçük Menderes havzalarında su kalitesi kötüleşiyor, İzmir Körfezi'nde ise kirlilik ve balık ölümleri artıyor.

İzmir, su kıtlığı eşiğinde: Yeraltı ve yer üstü su kaynakları alarm veriyor
26-04-2025 00:00
26-04-2025 21:16

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, "İzmir 2024 Su Raporu"nu açıkladı. Raporda, İzmir’in su kıtlığı eşiğinde olduğu ve yeraltı ile yer üstü su kaynaklarının ciddi tehdit altında bulunduğu vurgulandı. Havzaların ve su kaynaklarının durumu, içme suyu temini, arıtma tesisleri ve deniz suyu kalitesi gibi güncel verilerin paylaşıldığı raporda önemli uyarılar yer aldı.İZMİR SU KITLIĞI EŞİĞİNDERapora göre, İzmir’de kişi başına düşen yıllık su miktarı yaklaşık bin metreküp civarında. Bu değer, İzmir’i su kıtlığı yaşayan kentler arasına sokuyor. Türkiye genelinde ise su kaynakları su stresi sınırında bulunuyor. Raporda, gerekli önlemler alınmazsa Türkiye’nin 5 yıl içinde "su fakiri" ülkeler arasında yer alabileceği belirtildi.YERALTI SULARINDA CİDDİ GERİLEMEİzmir’in içme suyu ihtiyacının yüzde 61’inin yeraltı sularından karşılandığı belirtilen raporda, Küçük Menderes ve Gediz havzalarında aşırı su çekimi ve kirlilik nedeniyle yeraltı su seviyelerinin ciddi oranda düştüğü aktarıldı. Örneğin Ödemiş Yolüstü Köyü'nde 2005 yılında 63 metre olan yeraltı su seviyesi, 2023 yılında 111 metreye geriledi. Havzalardaki yüzey ve yeraltı su kütlelerinin büyük bir kısmı "kötü" veya "zayıf" sınıfta yer alıyor. Tarım ilaçları, endüstriyel atıklar, jeotermal deşarjlar ve hayvancılık faaliyetleri bu havzaları tehdit eden başlıca kirlilik kaynakları arasında.GEDİZ HAVZASI'NDA TÜM SU KÜTLELERİ RİSK ALTINDARaporda, İzmir’in önemli su kaynaklarından biri olan Gediz Havzası’nda yer alan 96 yer üstü su kütlesinin tamamının risk altında olduğu tespit edildi. Su kütlelerinin 33’ü yüksek, 40’ı orta, 23’ü ise düşük risk grubunda bulunuyor. Yeraltı su kütlelerinde ise 23'ü potansiyel, 6'sı doğrudan olmak üzere toplamda 29 kütlenin miktar açısından risk altında olduğu belirtildi. Kalite açısından ise 21’i potansiyel riskli, 35’i doğrudan riskli olarak sınıflandırıldı.İZMİR KÖRFEZİ’NDE KİRLİLİK ALARMIİzmir Körfezi’nin durumu da raporda ele alındı. Son yıllarda kötüleşen su kalitesi nedeniyle koku şikayetlerinin arttığı, aşırı alg üremesi sonucu toplu balık ölümlerinin yaşandığı kaydedildi. 2024 yaz aylarında yaşanan balık ölümlerinin, körfezin kritik bir eşikte olduğunun göstergesi olduğu belirtildi. Deniz suyundan alınan numunelerde sıcaklık artışı, kirlilik ve düşük oksijen seviyeleri balık ölümlerinin başlıca sebepleri olarak gösterildi.11 farklı noktada yapılan bakteri analizlerinde, birçok istasyonda "Escherichia coli" (koli basili) değerlerinin sınırların üzerine çıktığı tespit edildi. Kale Feneri, Çakal Burnu, Göztepe Feneri, Bostanlı Feneri, Karşıyaka İskele, Bayraklı Turyağ, Meles Deresi, Konak Piyer ve İnciraltı gibi noktalarda ölçümler sınır değerleri aştı. Sınır aşımı gözlenmeyen noktalar ise Gündoğdu Meydanı ve Güzelbahçe oldu.EKOLOJİK DURUM KÖTÜLEŞİYORDeniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından yapılan analizlerde, körfezin 13 farklı istasyonunda çeşitli parametreler ölçüldü. Ağustos ayı ortalarından itibaren İzmir İç Körfezi’nde kırmızı ve yeşil alg patlamaları gözlendi. Özellikle Bayraklı kıyılarından limana kadar olan bölgede yeşil alg patlamaları balık ölümleriyle ilişkilendirildi. Raporda, körfezin kötüleşen ekolojik durumu; evsel ve endüstriyel atıklar, doğrudan deşarjlar, liman ve tersane faaliyetleri ile derelerden taşınan kirleticilere bağlandı. Körfezin sığ yapısının, akıntı rejiminin zayıflığının ve artan deniz suyu sıcaklığının kirliliği artırdığı ifade edildi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER