Kaloriferlerin havayı kurutarak ortamın nem oranını düşürdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Balcı, bunun solunum yollarında rahatsızlıklara yol açabileceğini belirtti:
"Kuru hava, burun mukozası ve hava yollarını olumsuz etkiliyor. Bu durum, astım ve KOAH hastalarında nefes darlığı ve öksürük gibi şikayetleri artırırken alerjik riniti olan kişilerde de semptomları tetikleyebilir. Ayrıca kuru hava, alerjenlerin havada daha fazla birikmesine neden oluyor."
ORTAM ISISI VE NEM DENGESİ ÖNEMLİ
Kaloriferli ortamın ısısının gün içinde 20-22 derece, gece ise 18 derece olması gerektiğini vurgulayan Balcı, ortam nem oranının ise %40-60 arasında tutulması gerektiğini ifade etti. Nem dengesini sağlamak için su dolu kaplar ya da nemlendirici cihazlar kullanılabileceğini belirtti ancak bu cihazların günlük temizlik ve bakımının düzenli yapılması gerektiğinin altını çizdi:
"Filtre temizliği yapılmazsa küf ve bakteriler oluşarak solunum sorunlarına yol açabilir."
ÇAMAŞIR KURUTMA VE KİMYASAL KOKULARA DİKKAT
Kalorifer petekleri üzerine çamaşır asılmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Balcı, kuruyan çamaşırlardan yayılan deterjan ve kimyasal kokuların hava kalitesini bozarak solunum yollarını tahriş edebileceğini söyledi. Ayrıca nemlendirici cihazlara koku yaymak amacıyla kimyasal maddeler eklenmemesi gerektiğini de vurguladı.
DÜZENLİ HAVALANDIRMA VE TEMİZLİK ŞART
Kaloriferli ortamların düzenli olarak havalandırılmasının, enfeksiyon riskini azaltmada önemli bir rol oynadığını ifade eden Balcı, ortamın toz ve alerjenlerden arındırılması gerektiğini söyledi:
"Kapalı ve havalandırılmayan alanlarda virüs ve bakteriler daha kolay yayılır, bu da solunum yolu enfeksiyonlarına davetiye çıkarır. Temizlik ve havalandırma, kış aylarında sağlığımızı korumanın en temel adımlarıdır."