CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuştu.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmaları hakkında "Devletin en mahrem birimlerine FETÖ'nün elemanlarını yerleştirenlere, FETÖ'nün siyasi ayağı diyoruz" dedi.
"İktidar partisi, terör örgütünün elemanlarını devletin kılcal damarlarına yerleştirirken benim bundan haberim yok diyebilir mi” sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, "MGK karar alıyor Gülen hareketi tehlikelidir. Derhal içerde ki ve dışarda ki faaliyetleri ile ilgili gerekli önlemleri alın diyor. Kime diyor, Dönemin hükümetine. Kararın altında da imzası var dönemin Başbakanı Erdoğan'ın. Peki ne yapmışlar" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, "Devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır" diye belirtti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkan kısımlar şöyle:
"İdlib'den şehitlerimiz geldi. Allah'tan rahmet diliyorum, onlar bizim onurumuz, onlar bizim gururumuz. Onlar bu güzel vatanda hepimiz rahat yaşayalım diye canlarını feda ettiler.
Geçen hafta Suriye için açıkladığımız 5 maddelik yol haritasını uyunuz, hiçbir komşumuzla kavga etmek istemiyoruz. Türkiye, Ortadoğu'da egemen güçlerin taşeronluğuna soyunmamalıdır. Askerlerimiz bu nedenle şehit olmamalıdır.
Mücadele veren sadece bizim askerimiz. Onların taleplerini yerine getirmemiz gerek. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında benim size sözüm söz, öncelikle askerlerimizin sorunlarını çözeceğiz."
"FETÖ'YÜ BU KADAR GÜÇLENDİRENLER KİMLER"
‘FETÖ'nün siyasi ayağını açıklayacağım' dedim. Bilal'e anlatır gibi anlatacağım. Kim bu siyasi ayak? FETÖ'yü bu kadar güçlendirenler kimlerdir?
FETÖ Terör Örgütü'nün elemanları devletin tüm kılcal damarlarına nasıl yerleştiler? Devletin en mahrem birimlerine FETÖ'nün elemanlarını yerleştirenlere FETÖ'nün siyasi ayağı diyoruz.
Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir birimin raporu, 'FETÖ devletin bütün kılcal damarlarına sızıyor' diyor. Bu yetkiyi ancak belirli kişiler ve kurumlar kullanabilir. Esnaf devlete FETÖ'nün müsteşarını tayin edebilir mi? FETÖ'nün elemanlarını devlete yerleştirme yetkisi kimdedir? Çiftçide mi? Sivil Toplum Örgütü'nde mi?Tek yetkili olan iktidardaki parti. İktidar partisi FETÖ'nün elemanlarını devletin kılcal damarlarına yerleştirirken 'Ben bunların terör örgütü üyesi olduğunu bilmiyordum' diyebilir mi?
Bir sanayici düşünün FETÖ'nün elemanını bir üniversiteye rektör, dekan olarak atayabilir mi? Atayamaz. Peki bunu bir muhalefet partisi yapabilir mi? Yapamaz. Peki kim atadı bunları?
Milli Güvenlik Kurulu, FETÖ ile mücadele edilmeli diye bir karar aldı mı? FETÖ'nün terör örgütü olduğuna dair tespit MGK'da yapıldı mı? FETÖ'nün faaliyetleri devlet tarafından izleniyor muydu?
FETÖ ile ilgili bilgiyi sadece MİT mi topluyordu? Evet, Milli Güvenlik Kurulu bu kararı aldı. Dönemin Başbakanı Erdoğan da bu toplantıda bulundu. MGK kararına karşı dönemin hükümeti ne yapmıştır? 'Terör örgütü üyesi olduğunu bilmiyordum' denebilir mi? Devleti yöneten hiç kimse benim haberim yoktu diyemez."
"DEVLETİ FETÖ’YE TESLİM EDEN KİŞİNİN ADI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DIR"
"MGK karar alıyor 'Gülen hareketi tehlikelidir' diye. Derhal içerdeki ve dışardaki faaliyetleri ile ilgili gerekli önlemleri alın diyor. Kime diyor, dönemin hükümetine. Kararın altında da imzası var dönemin Başbakanı Erdoğan'ın. Peki ne yapmışlar?
MGK kararı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmadı ve hiçbir işlem yapılmadı. MGK toplantısına katılan bakanlar dışında hiç kimsenin bu karardan haberi olmadı. Bütün sorumluluğu dönemin Başbakanı Erdoğan üstlendi. Peki FETÖ'nün siyasi ayağı kim?
FETÖ'nün önünü açan siyasi otorite FETÖ'nün siyasi ayağıdır. Devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır."
"DEVLETİN KOZMİK ODASINI FETÖ UNSURLARINA KİM AÇTI"
17-25'te ortaya çıkan yolsuzluk belgelerinin tamamı doğruydu. Hortumun tamamı doğrudur, alınan paraların tamamı doğrudur. Şimdi kalkmış benim avukatımı FETÖ'den içeri atmakla tehdit ediyor. Ne yaparsanız yapın bize geri adım attıramazsınız.
Bir sürü pislik saçılmış, çıkan kokudan burnumuzu tutuyoruz. O hâlâ nasıl barışırım diye Fehmi Koru'yu aracı yapıp FETÖ elebaşı ile barışmaya çalışıyor. Niye? Ortaya çıkmasını istemediği daha çok pislik var diye.
Devletin kozmik odasını FETÖ unsurlarına kim açtı? Bir kişinin talimatı ile açıldı; Recep Tayyip Erdoğan. Devletin namusunu terör unsurlarına açan FETÖ'nün siyasi ayağıdır. Devletin sırlarını, kozmik odayı bir talimatla açtırmak vatan hainliği değil midir?
"KORKTUKLARI ŞEYLER VAR"
"FETÖ ile gerçekten mücadele ediliyor mu? Gerçekten devletten temizlendiler mi? ByLock listesini açıklamıyorsan FETÖ'ye destek veriyorsun demektir. Herkes biliyor ki parası olan, kayınpederi olan dışarda. Siyasi olan, arkası olan hiç kimseye dokunmadılar. 15 Temmuz gecesi bütün siyasilerin HTS kayıtlarını açıklayın dedik, açıklamıyorlar. Neden? Çünkü korktukları şeyler var.
15 Temmuz Darbe girişiminde başarı olsalardı, kim nerede görev alacaktı? Niye açıklamıyorsun listeyi? Liste Erdoğan'da. En kritik 2 kişi darbe komisyonuna ifade vermeye gelmedi. Niye gelmedi? Çünkü FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkacaktı. 15 Temmuz Darbeyi Araştırma Komisyonu Raporu neden gizli, neden açıklanmadı? FETÖ Borsası'nı kimler kurdu? Kuranlar içinde Erdoğan'ın avukatları da var. Fettah Tamince korumaları altında."
SARAY'DAN KILIÇDAROĞLU'NA YANIT
FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmalarıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan açıklama geldi.
Twitter hesabından açıklamada bulunan Altun, Kılıçdaroğlu'nun "Devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır" sözleri üzerine "Cumhurbaşkanımız direnmeseydi, FETÖ Türkiye’yi topyekun işgal edecekti" ifadelerini kullandı.
Fahrettin Altun'un açıklaması şöyle:
''FETÖ’ye yönelik topyekun başlatılan arındırma operasyonlarının talimatını bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan vermiştir.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan direnmeseydi, vesayete teslim olsaydı, demokratik yönetimi rafa kaldırmayı hedefleyen ve sinsi emellerini 50 yıllık süreç içerisinde adım adım uygulayan FETÖ Türkiye’yi topyekun işgal edecekti.
Gizlice başta siyaset, mülkiye, adliye, maliye, askeriye ve emniyet olmak üzere devletin tüm kılcal damarlarına sızan terör örgütünün sinsi ve kanlı planlarını boşa çıkartan ve süreci ilk anından itibaren yöneten ve takip eden de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.
FETÖ’nün devlete yönelik ihanet adımlarından olan; 7 Şubat MİT operasyonu, 17 Aralık küresel darbe girişimi, 25 Aralık ekonomiyi çökertme hamlesi ve 15 Temmuz işgal girişimi Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşu, milletimizin ise iradesine sahip çıkmasıyla yerle bir edilmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın mücadelesi sadece yurt içinde değil, yurt dışında da devam etmiştir. Cumhurbaşkanımız bütün yurt dışı seyahatleri ve diplomatik temaslarının en önemli gündem maddesi FETÖ ile mücadele olmuştur.
Unutulmamalıdır ki, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın milleti sokağa davet ederek, direniş çağrısı yapması, 15 Temmuz karanlık gecesini aydınlığa kavuşturmuştur. Milletiyle omuz omuza veren lider, darbecileri sahadan süpürmüştür.
Cumhurbaşkanımız öncülüğünde devleti ele geçirmeye, milleti esir almaya, ülkemizi işgal etmeye azmetmiş FETÖ ile mücadelemiz, kirli emelleriyle birlikte tümüyle bertaraf edilene kadar devam edecektir. FETÖ’nün mimarlarından, destekçilerinden ve tetikçilerinden hesap sorulacaktır.
Vesayetçilerle, teröristlerle mücadelemiz devam edecektir. Bu mücadeleye zarar verenleri, işbirlikçileri, kumpas içinde hareket edenleri ne milletimiz ne tarih affedecektir.''
"FETÖ'NUN EN BÜYÜK HEDEFİ..."
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmaları hakkındaki açıklamalarına cevap verdi.
Ömer Çelik, “Bugün Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanımızla FETÖ terör örgütünü yan yana zikretmesi ahlaken ve siyaseten iflastır” açıklamarında bulundu.
Ömer Çelik’in açıklaması şöyle:
“Darbe girişiminin olduğu gece FETÖ terör örgütünün en büyük hedefi Cumhurbaşkanımızdı. Bugün Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanımızla FETÖ terör örgütünü yan yana zikretmesi ahlaken ve siyaseten iflastır.
Cumhurbaşkanımızın duruşu sayesinde, FETÖ terör örgütü amaçlarına ulaşamamıştır. FETÖ’nün hedef aldığı Cumhurbaşkanımızı aynı şekilde Kılıçdaroğlu da hedef almaktadır. Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ile mücadele konusunda ters istikamette hareket ettiği bugün daha net görülmüştür.
FETÖ ile sonuna kadar, kesintisiz ve tavizsiz mücadele bir devlet kararıdır. Bu mücadelenin en büyük gücü devlet başkanı olarak Cumhurbaşkanımızdır. FETÖ kendisi için en büyük engel olarak Cumhurbaşkanımızı görürken, Kılıçdaroğlu sistematik yalanlarla Cumhurbaşkanımıza saldırıyor.
Son haftalarda yapılan açıklamaların Türkiye’ye geçmişte çok acılar çektirmiş köhne vesayeti yeniden canlandırma amacı taşıdığını görüyoruz. Farklı aktörler aynı köhne vesayet denklemini canlandırmak için paslaşıyorlar.
Bunlar, FETÖ ile mücadele etiketi altında başka bir vesayeti diriltme peşindeler. Cumhurbaşkanımıza bu yüzden saldırıyorlar. Demokrasimizi öteden beri tehdit eden zihniyetin farklı yüzleri var. Bu yüzlerden çok çirkin olan birinin yeniden sahne alma çabalarını görüyoruz.
Bu çevrelerin amacını net görüyoruz. FETÖ terör örgütü ile mücadele adı altında, bu örgütle gerçek mücadelenin öncüsü olan Cumhurbaşkanımıza saldırmak başka niyetlerin göstergesidir.”
!#**h20085**#!
!#**h20086**#!
GAZİKENT27 YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLUN TAKİP EDİN
https://www.youtube.com/channel/UCUS10fdomKzRNgFg3wqtEMg?view_as=subscriber