Geçmeyen öksürük, alerjik astım, kronik bronşit ya da KOAH şikayetleri kış aylarının gelmesiyle çoğalmaya başlıyor. Birçok etkenle mikroplara maruz kalınan bu soğuk günlerde hava kirliliği de insan sağlığını tehdit eden önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Giderek artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için büyüyen sanayi çevreyi önemli ölçüde kirletirken, maruz kalınan zararlı maddeler cilde, gözlere ve solunum sistemine zarar veriyor. “15- 21 Aralık Hava Kirliliği İle Savaş Haftası” öncesinde Medical Park Gaziantep Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Demet Çetin, hava kirliliğinden korunmak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
81 ilin 53’ünde hava kirliliği var
Sanayi ve teknolojinin son yıllardaki hızlı gelişimi, plansız endüstrileşme, nüfus artışı, sağlıksız kentleşme gibi bu etkiler en çok çevreye zarar vermektedir. Sanayileşme sonucu ortaya çıkan katı, sıvı ve gaz halindeki kirletici maddeler; havaya, suya ve toprağa karışmaktadır. Kirli havada karbon monoksit, kükürt dioksit, ozon, uçucu karbonlar, kanserojen maddeler ve çeşitli kirleticiler bulunmaktadır. Türkiye’de 81 ilin 53’ünde hava kirliliği yüksektir.
Nefes darlığı krizlerini tetikliyor
Kış aylarında enfeksiyon riskinin artmasının yanı sıra hava kirliliğinin de yaygınlaşması sağlığa ciddi ölçüde zarar vermektedir. Hava kirliliğinden en çok solunum yollarını etkilenmektedir. KOAH yani kronik akciğer hastalığı, alerjik astımı, kronik sinüziti olanlar ve akciğerinden daha önce hastalık geçirmiş olup bu konuda hassas olan kişiler hava kirliliğinin kötü etkilerine daha çok maruz kalmaktadır. Alerjik astımlı hastalarda da alerjik astım krizleri ortaya çıkabilmektedir. Bunun dışında kirli hava solunduğu zaman bronşlar hassas hale gelmektedir. Bronşlarda hem alevlenmeler artmakta hem de spazmlar olmaktadır. Zaten hassas durumda olan akciğerin hava kirliliği nedeniyle maruz kaldığı en ufak bir mikrop bronşlara iner ve akciğeri enfeksiyona açık hale getirir. Bu da bronşit, zatürre ve astım krizleri gibi rahatsızlıklara yol açmaktadır.
Burnunuzu ve ağzınızı kapatarak korunun
Özellikle astım ve kronik bronşiti olan kişilerin burundan nefes alması gerekmektedir. Burun filtre görevi gördüğü için zararlı maddeleri süzerek akciğerlere nispeten daha temiz bir hava iletecektir. Akşam saatleri yani trafiğin yoğun olduğu zamanlarda dışarda olmaktan kaçınılmalıdır. Kış aylarının etkisiyle soğuk ve kirli havada ağzı ve burnu atkı, şal ya da maskeyle korumak gerekmektedir. Bağışıklık sistemi güçlü tutularak hastalıklara karşı dirençli olunursa kirli havanın kişiyi etkileme oranı düşebilmektedir. Bunun için düzenli uyku ve sağlıklı beslenme de çok önemlidir. Sanayi bölgelerine yakın oturmayarak kirli havadan kaçınabilmek de mümkündür.