TBMM Genel Kurulu’nda CHP, Madımak ve Başbağlar katliamlarının faillerinin tespit edilerek toplumsal adaleti sağlayacak süreçlerin başlatılması için grup önerisi verdi.
Önergenin gerekçesini açıklayan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, şunları söyledi:
"Yakın tarihimizde insanlık onurunu yaralan ve katliam sonucu önemli iki olayın anmasını yaptık. Bunlar, Madımak ve Başbağlar katliamları. Geldiğimiz noktada Madımak katliamıyla ilgili soruşturmanın zaman aşımından kaynaklı düşürülmesi ve mahkemesinin sonuçlanmaması da gönüllerde yaralar açmıştır.
Farklılıklarımız üzerinden ayrışmak yerine ortak değerlerde buluşmayı becerebilmeliyiz ama hepimizin ortak bir kimliği var, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmaktır. Bu devlet hepimizin. Bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaşımızın yurttaşlık haklarının anayasal güvence altında olması hepimizin en doğal hakkıdır. Ama ne yazık ki Madımak'ta böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmadık. İnsanlar katledildiler. Bu katliam, Türkiye'de yaşayan Alevilere ve Alevilerin inancına karşı yapılan bir katliamdı. Eğer bir toplumsal uzlaşma ve bu olayların bir daha yaşanmamasına yönelik bir kaygımızın olmamasını istiyorsak bu Madımak katillerini yargılayın, yaptıklarını yanlarına kâr bırakmayın."
SAADET PARTİSİ ARAŞTIRILMASINI İSTEDİ
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, katliamların toplumsal fay hatlarını harekete geçirilmek üzere yapıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Madımak ve Başbağlar katliamları fotoğrafının tamamında 1993 yılında hem toplumsal fay hatlarının hareket geçirilmesi hem insanımızın birbirine düşürülmesi, etnik ve mezhepsel fay hatlarının harekete geçirilerek insanların birbirinin arkasında duramayacağı bir noktaya taşınmasıyla alakalı bazı gelişmeler olduğunu net olarak görüyoruz.
Genel Başkanımızın özellikle yaptığı konuşmalarla orada toplanan insanlara dağılmaları yönünde yaptığı telkinler ve bir belediye başkanı olarak ortaya koyduğu çaba bu komisyon raporunda da kendisini gösteriyor. Tabii, Başbağlar katliamı daha sonra oldu. Şimdi, biz de Madımak ve Başbağlar’ın arkasında kimler varsa, o gün bunları kim bu millete yaşattıysa her birisinin araştırılması, soruşturulması, netice itibarıyla tarihin karanlık sayfalarında kalmaması yönündeki irademizi ortaya koyuyor, bunu ifade ediyoruz.
KILIÇ KOÇYIĞIT: "BiZ KORKUYU KERBELA’DA BIRAKTIK"
DEM Part Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit de, Alevilerin sindirilmeye çalışıldığını belirterek bu duruma karşı olan mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. Koçyiğit'in konuşması şöyle:
"Bu topraklarda Alevi öldürmenin suçu yoktur, bu topraklarda Alevi katletmenin suçu da yoktur. Bunu en iyi şekilde Sivas katliamında aslında oradaki katillerin -çok açık ve net bir şekilde katil oldukları kameralara yansıyanların- ya affedilmesinden ya da tespit edilmemesinden ve en nihayetinde de Sivas katliamı davasının aslında zaman aşımıyla akamete uğratılmasından çok iyi biliyoruz. Ne yapılmaya çalışılıyor? Aleviler asimile edilmeye çalışılıyor, Aleviler inançlarından döndürülmeye çalışılıyor, Aleviler baskıyla zorla sindirilmeye çalışılıyor. Ama bilinmeyen bir şey var: Biz korkuyu Kerbela’da bıraktık ve biz korkuyu Kerbela’da bıraktığımız gibi Hüseyni duruşu da içimizde taşıyoruz. Ne olursa olsun bu topraklarda tek bir Alevi can varsa tek bir ocakta tütüyorsa şunu söyleyelim: Biz o inancı devam ettireceğiz, bu süreçler devam edecek, inancımıza, itikadımıza uzanan her el, her anlayışa karşı da dik duracağız, mücadele edeceğiz."
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından, CHP’nin grup önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerin oylarıyla reddedildi.