İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kamu ve yerel yönetim alanlarında elde ettiği deneyimleri mimar bakış açısıyla Konak’ın geleceğini kurmak için harmanlayan Başkan Nilüfer Çınarlı Mutlu, dirençli, sağlıklı, yoksulluğun ve barınma sorunlarının çözüldüğü örnek bir kent için yaptıklarını ve yapacaklarını Cumhuriyet’e anlattı.
Konak’ın en acil çözülmesi gereken sorunu nedir?
İzmir’in kalbi Konak’ımızın öncelikli sorununun sağlıksız yapılaşma ve kırılgan yapı stoku olduğunu gerçeğinden hareketle bu dönem kentsel dönüşüm çalışmalarına ağırlık veriyoruz. İmar uygulama planı bulunan alanların parselasyon planlarını hızlıca bitirme gayretiyle içerisindeyiz. Yapı stoku bakımından yaşlı bir kent olan Konak’ı yeni ve modern bir çehreye kavuşturacak, komşularımızın en temel hakkı olan barınma hakkını onlara teslim edeceğiz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay’la yaptığımız görüşmede özellikle göz önünde bir dönüşüm bölgesinin inşaatını birlikte yapmayı teklif ettim ve kendisi de buna çok sıcak baktı. Artık bu kentte dönüşümün bir an önce başlatılarak vatandaşlara moral olunması gerekiyor. Öte yandan seçim sürecinde sahadayken komşularımızın en çok talep ettiği konu daha etkili bir temizlik hizmetiydi. Göreve gelir gelmez tam anlamıyla bir temizlik seferberliği başlattık. Filomuzu güçlendirmek için beş adet yeni çöp kamyonu aldık. Yeni aldığımız 380 adet çöp konteynerini ihtiyaç duyulan noktalara dağıttık, eskiyenleri ise atölyemizde onararak yeniden kullanıma sunuyoruz. 20 kadın süpürgecinin kent temizliğinde istihdam edilmesiyle gücümüze güç kattık. Daha temiz bir Konak hedefimiz için filomuzu ve personel yapımızı güçlendirmeye devam edeceğiz.
“YOKSULLUK, GEÇİM DERDİ VE HAYAT PAHALILIĞI...”
İşsizliğe merhem olabilmek için temmuz ayında hizmete açtığınız İş’te Konak Personel İstihdam Ofisi hedeflenen başarıyı yakaladı mı?
İstihdama yönelik İş’te Konak Personel İstihdam Ofisi projemiz, seçim dönemi vaatlerimiz arasında yer alıyordu. Göreve geldikten sonra ilk 100 gün içerisinde kurdelesini keserek açılışını yapmanın gururunu yaşadık. İşsizlik toplumumuzun en büyük kanayan yarası ve vardığı boyutu seçim çalışmalarımız sırasında ve sonrasında sokaklarda gezerken ellerimize uzatılan CV’lerle çok yakından gördük. Yoksulluk, geçim derdi ve hayat pahalılığı üçgeninde sıkışıp kalmış insanlarımızın içine düştüğü çaresizlik her seferinde canımızı çok yaktı. Belediyelerin ne yazık ki bu taleplerin hepsini karşılayabilmesi mümkün değil. Böyle bir tabloda istihdama köprü olmak yerel yönetimlerin görevi haline geldi. İzmir iş dünyasının değerli isimleri de bu projeye inandı ve yanımızda durdu. Temmuz ayından bu yana 400 vatandaşımız işbaşı yaptı. Geçenlerde beni çok duygulandıran bir olay yaşadım. Bir baba, ailesiyle birlikte yanıma geldi ve bana teşekkür etti. Aylardır işsiz olduğunu ve İş’te Konak sayesinde işe girdiğini söyledi. O an ne kadar önemli bir iş yaptığımızı daha iyi anladık. İş arayan komşularımızı İşte Konak’a bekliyoruz.
“TOPLUMCU BELEDİYECİLİK ANLAYIŞINDAN TAVİZ YOK”
Okul öncesi eğitim için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Her geçen gün derinleşen yoksulluk karşısında yerel yönetimlere düşen görev toplumcu belediyecilik anlayışıyla birer kent yoksulu haline getirilen komşularımıza dokunmak. Komşularımızın gündelik yaşamda sosyal belediyenin nefesini çok güçlü biçimde hissedeceği toplumcu belediyecilik anlayışından asla taviz vermiyoruz. Türkiye’de ne yazık ki bakım yükü kadınların omuzlarında. Sadece çocukların değil engellilerin ve yaşlıların da… Kreşler kadınlar için yaşanabilir bir kentte olması gereken önemli ve zorunlu bir hizmettir. Dolayısıyla Konak’ta en çok önemsediğimiz işlerimizden biri de Mutlu Çocuklar Oyun Evlerimiz. 11 ayrı merkezde 23 sınıfla hizmete açtığımız, eğitimde fırsat eşitliği yaratan Oyun Evlerimiz, 3-5 yaş grubu çocuklarımıza yönelik ve tamamen ücretsiz. Aileler boş beslenme çantalarının altında ezilmesin diye merkezlerimizde eğitim alan çocuklarımıza öğle yemeği de veriyoruz. Çocuklarımızın emin ellerde okul öncesi eğitim alması; bakımını üstlenen annelerin de rahatça iş hayatına ve sosyal hayata katılabilmesi çok önemli. Özellikle dezavantajlı bölgelerimizde bu merkezlerin sayısı arttırmayı hedefliyoruz.
“KARANLIKTA YALNIZ YÜRÜRKEN KORKUYORUZ”
Kadınlar için daha mutlu bir Konak hedefinizi gerçekleştirirken nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Kadın politikalarında özellikle bu dönem bir fark yaratmak istiyorum. Hem kadın belediye başkanı olduğum hem de dünya görüşüm nedeniyle toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bir anlayışla hareket ediyoruz. Ve bu anlayış bütçe çabalarımızdan yaptığımız etkinliklere kadar hep önümüzde duruyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkı koyacak çalışmalar yürütmek amacıyla Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi tarafından hazırlanan Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartı’na imza atarak Yerel Eşitlik Eylem Planı’nı hayata geçirmek üzere çalışmalarımıza başladık. Bu sayede eşitlik anlayışımızı tüm belediye hizmetlerimize yayacağız.
Bir kentin idarecisinin o kentte yaşayan kadınların yaşamını kolaylaştırması gerektiğine ve bütün kentin tasarımının da planlamasının da buna göre olması gerektiğine hep inandım. Daha aydınlık bir Konak için çalışıyoruz. Çünkü en çok neden rahatsızız? Karanlıkta yalnız yürürken korkuyoruz. Kadınlar olarak arkadaki ayak sesini takip ederek yürümek zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla daha aydınlık, daha güvenli bir Konak yaratacağız. Kadının daha çok sokakta olabildiği, bir Konak yaratma isteğimiz var.
Ülke genelinde, İzmir’de ve elbette Konak’ta da kadına şiddet olayları çok yüksek. Kadın cinayetleri açısından da ne yazık ki durum aynı. Kadınları bilinçlendirmek üzere İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin Nar Projesi kapsamında ilçemizdeki mahalle muhtarlarına eğitimler verildi. Bir haftada üç kadın cinayeti yaşadık ilçemizde ve o dönem bizzat sokağa inme sorumluluğu hissettim. Pek çok metropol ilçede olduğu gibi ne yazık ki Konak’ta da bir sığınma evi yok. Biz bu dönem bunu da hayata geçirmek istiyoruz. Keşke kadınlar için böyle yerlere gerek olmasa. Ama ne yazık ki ülkemizdeki şiddet gerçeği bu ihtiyaçları doğuruyor. Sığınma evine hiç ihtiyaç duyulmayan bir Türkiye hedefindeyiz ama yine de bir sığınma evi yapacağız. Kadınlar bu dönemde bütün çalışmalarımızın tam da ortasında, kalbinde olacak.
Kadınların daha fazla görünür olması için çok çalışacağız. Ama en nihai hedefimiz şiddet gören kadınlarımıza iş bulup, o kadınlara yeni bir hayat kurabilmek. İş’te Konak Personel İstihdam Ofisimiz şimdiye kadar 400 vatandaşımızı iş sahibi yaptı. Bu sayının büyük çoğunluğunun kadınlardan oluşuyor olması bizlere hem yaptığımızın işin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor hem de çok mutlu ediyor. Yakın zamanda İnci Vakfı işe birlikte Hem İşte Hem Eğitimde Programı kapsamında Toros Sosyal Tesislerimiz içerisinde yer alan İş Eğitim Merkezimizde kadınlara yönelik ücretsiz CNC Operatörlüğü kursu açacağız. 18-30 yaş arası lise mezunu ve işe ihtiyacı olan kadınların önceliklendirileceği kursumuzu kadınların istihdamın her alanında var olabileceğini gösterecek olması nedeniyle çok önemsiyoruz.
Kemeraltı’nın afetlere karşı dirençli hale getirilmesi amacıyla hazırlığını yaptığınız iş birliği çalışmasının önemine dair neler söylersiniz?
Uzun yerleşme tarihi boyunca yangınlardan büyük acılar çekmiş olan kentimizde, evrensel bir kültürel miras alanımız olan ve yoğun bir yapı dokusundan oluşan geleneksel tarihi ticaret merkezi ve UNESCO Dünya Kültür Mirası adayı Kemeraltı’nda yangın afetine karşı Büyükşehir Belediyemizle koordinasyon içinde iş yerlerinin elektrik tesisatı denetimine başlıyoruz. Geleneksel tarihi çarşıda ve yerleşme alanında en büyük risklerden olan yangın riskinin önlenmesi amacıyla Belediyemiz ile TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi arasında teknik iş birliği protokolü imzalıyoruz.
Protokol kapsamında çoğunlukla elektrik tesisatlarının yetersizliğinin yol açtığı yangınların önlenmesi amacıyla öncelikle iş yerleri ve ticarethanelerde mevcut elektrik tesisatlarının olması gereken norm ve standartlara ve imalatlarının yürürlükteki teknik şartnamelere uygun olup olmadığı, Elektrik Mühendisleri Odasının görevlendireceği uzman elektrik mühendislerince denetlenerek gerekli uyarılar yapılacak. Tesisatları uygun olmayan ya da uygun hale getirmeyen iş yerlerine ruhsat verilmeyecektir. Kemeraltı Esnaf Derneğinin de desteğiyle Kemeraltı’nda iş yerlerinin ve kentlilerimizin can ve mal güvenliğini koruyabilmek, kültür mirası olan tarihi ticaret merkezi Kemeraltı’nı dirençli hale getirmek için iş yerlerinin elektrik tesisatının denetimi kapsamında ve yangın önlemleri konusunda esnafımızın içten bir duyarlılığa sahip olduğunu biliyor, denetim konusunda gerekli ilgiyi göstereceklerine inanıyoruz.
Halk sağlığını önceleyen çalışmalarından biri olan ücretsiz kanser tarama seferberliği başlattınız bundan bahsedebilir misiniz?
Kadınların sağlık hizmetlerine erişimi önündeki engellerin de bir tür şiddet olduğunu biliyor, yerel yönetimler olarak koruyucu sağlık hizmetlerinde biz de varız diyoruz. Yakın zamanda bir sağlık taraması seferberliği başlattık. Bu kapsamda meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanseri taramalarını hayata geçirdik. Düzenli olarak semt merkezlerimiz aracılığıyla mahallelerinden alınan kadınları servislerimizle ücretsiz olarak KETEM’e götürüyoruz. Sağlık hizmetlerine nasıl ulaşacağını bilemeyen ya da içinde bulunduğumuz sağlık sistemi nedeniyle aylar sonrasına randevu alabilen kadınların hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Tarama testlerimize katılıp erken teşhis alan ve gördüğü tedavinin ardından sağlığı kavuşan komşularımızın olduğunu bilmek verilen hizmetin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Engelsiz Yaşam Köyü hakkında bilgi verebilir misiniz?
Engelli vatandaşlarımız için Yenişehir’de hizmet veren Engelsiz Yaşam Köyümüz var. Mahalle mahalle engelli vatandaşlarımızın sayısını çıkardık. Ve engelli nüfusunun en yoğun olduğu ilk 30 mahallenin muhtarıyla birlikte oraya gittik. Bu hizmeti mahalle sakinlerine duyurmalarını istedik. Belediyemiz buradan faydalanmak isteyen engelli komşularımızı ücretsiz servisler ile merkeze ulaştırıyor. Engellilerin merkezimizde aldığı eğitim ve desteklerin tümü ücretsiz. Sabah gelip öğle yemeklerini yiyip akşam tekrar evlerine bırakılıyorlar. Burada amaç engelli yurttaşlarımızın kendi hayatlarını özgürce devam ettirebilecekleri sosyal yaşam becerilerini kazanmaları. Projemiz duyuldukça talebin artacağını düşünüyoruz ve kapasitesinde kullanılmasını istiyoruz. Talep arttıkça var olan atölye çalışmalarının sayısını da artıracağız.
Engelliler konusunda ayrıca psikologlarımız ve sosyologlarımız eşliğinde bir çalışma başlattık. Her bir engelli için mahalle mahalle, ev ev geziliyor; sorunları ve ihtiyaçları ilk elden tespit ediliyor. Psikososyal destek isteyenlere uzmanlarımız evden çıkamayan engelliler için evde hizmet veriyor. Konak çok fazla engellinin yaşadığı bir ilçe. Bizim ulaştığımız rakam yaklaşık 3 bin 500 engelli olduğu yönünde. Ayrıca bedensel engelli komşularımızın sosyal hayata erişimi önündeki engelleri kaldırmak için tekerlekli ve akülü sandalye desteğinde bulunuyoruz.
“GURUR DUYUYORUM”
İyi ki bu projeyi hayata geçirdim dediğiniz projeniz hangisi?
Bugüne kadar yaptığım her projeden gurur duyuyorum. İzmir’in demokratik yapısına ve beklentilerine uygun çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Mekânsal düzenlemelerle kentte farklılık yaratmayı sürdüreceğiz. Seçim döneminde sokaklarda bir araya geldiğimiz emekliler, hayat pahalılığı sebebiyle evden çıkamaz hale geldiklerini söylüyorlardı. Maalesef dışarıda bir kahve, bir çay içmenin bile lüks sayıldığı bir dönemden geçiyoruz. Göreve gelir gelmez geçim derdi içerisinde olan özellikle emekli komşularımıza, Kemeraltı Abacıoğlu Hanı’nda açılışını yaptığımız ilk Mutluluk Kahvemiz ile bir nebze nefes olmaya çalıştık. Han içerisinde bulunan tarihi binamızı birkaç dokunuşla kamuya kazandırdık, emeklilerimizin 5 liraya çay ve 15 liraya kahve içebildikleri, gönül rahatlığı içerisinde keyifli vakit geçirebildikleri bir mekana çevirdik. Konaklıların yeni buluşma noktası haline gelen Mutluluk Kahvemizin ikincisini ise Yağhaneler’de bulunan Saadettin Yağdıran Spor Tesisleri bahçesinde açtık. Huzurlu ortamı ve ekonomik fiyatlarıyla öne çıkan Mutluluk Kahvelerimizin sayısını günden güne çoğaltarak, bu hizmeti Konak’ımızın pek çok noktasına yaymayı amaçlıyoruz.
Elektrik Fabrikası arazisinin Özelleştirme İdaresi’nce yüksek yapılaşma öngörecek şekilde planlanmasına yönelik adımlar hakkında ne düşüyorsunuz?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Hamza Dağ seçim zamanı oraya İnovasyon merkezi yapacağını dile getirmişti. Hiçbir zaman seçim sürecinde ben burayı turizm merkezine çevireceğim 30 katlı bina yapacağım demedi. Aslında gerçek niyetlerinin farklı olduğu açık.
“TÜRKİYE’DEKİ DEMOKRASİ ADINA ENDİŞELİYİM”
Belediyelere Kayyum atamaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Konak adına endişe duyuyor musunuz?
Sadece Konak değil, Genel Başkanımız Özgür Özel’in de dediği gibi seçime girip kazanamadığımızda orayı almanın yolu kayyum partisi kurmak değildir. Türkiye’de insanların seçme ve seçilme hakkı tehdit altında. Kayyum politikaları demokrasiyi zedeleyen uygulamalardır. Halkın iradesine saygı gösterilmesi gerekiyor. Türkiye’deki demokrasi adına endişeliyim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan, belediyeler ve iştiraklerinin borçlarına ilişkin kararla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Ekonomideki yüksek enflasyonist ortam nedeniyle kısıtlı imkanlarla hizmet üretmeye çalışan belediyeleri iş yapamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Bu uygulamalarla asıl cezalandırılan belediyelerden hizmet bekleyen vatandaştır. Önümüze konulan ve konulmaya çalışılan her türlü zorluğa rağmen halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz.
