Gündem

Özgür Özel: Bu dava zaman aşımına uğrayamaz!

Sivas’ta 33 aydın ve sanatçının yakılarak öldürüldüğü Madımak Katliamı'nın 31’inci yılında hayatını kaybedenleri anma programı yürüyüşle başladı.

Özgür Özel: Bu dava zaman aşımına uğrayamaz!
02-07-2024 20:10
02-07-2024 20:12
SİVAS

Sivas’ta 33 aydın ve sanatçının yakılarak öldürüldüğü Madımak Katliamı'nın 31’inci yılında hayatını kaybedenleri anma programı yürüyüşle başladı. PSAKD Sivas Şubesi’nin önünde toplanan kitle yürüyüşe başladı. Yürüyüşün ardından konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bu dava zamanaşımına uğrayamaz” dedi.

Madımak Oteli'nde 2 Temmuz 1993'te katledilen 33 aydın ve sanatçı Sivas'ta anıldı. 

Anma programı sabah saat 09.00’da başladı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Şubesi’nin toplanan kitle yürüyüşe geçti.

Kortejin en önünde katliamda yaşamını yitirmelerin aileleri yer aldı. 

Anmada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncay Bakırhan, SOL Parti Sözcüsü İlknur Başer, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan da katıldı. 

Madımak Oteli'ne yürüyen kitle en çok “Sivas’ta yakanlar AKP’yi kuranlar" sloganı attı.

"BU DAVA ZAMANAŞIMINA UĞRAYAMAZ"

Yürüyüşün ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, basın mensuplarına yaptığı açıklamada “Bu dava zamanaşımına uğrayamaz” dedi.

Özel, Madımak Katliamı davasının zaman aşımına uğratılmasını kabul etmeyeceklerini belirterek, “Bu bir kan davası değil. Kan davaları bile bir gün biter. Ama bu bir can davasıdır. Canlarımıza karşı işlenmiş insanlık suçudur. Türkiye’deki tüm canları tehdit eden bir insanlık suçudur. Nefret suçudur. Türkiye’nin barışının içine döşenmiş mayındır, dinamittir. Bu dinamitleri ve bu mayınları sadece gözü yaşlı analar, eşler ve çocuklar ya da davayı takip eden avukatlar temizleyemez. Bunu bütün siyasiler, bütün riskleri görerek cesaretle, bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz” dedi.

Özel, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“PEK AZI CEZA ALDI”

“Aliya Izzetbegoviç’in unutulmaz sözünü burada tekrar etmek gerekir. Unutulan katliamlar tekrarlanır. Burada bulunan kimse bugünü için değil yarınlarda bir daha böyle insanlık suçları işlenmesin diye mücadele ediyorlar. Davanın 31 yıllık sürecini bütün kilometre taşları ile ifade etmek belki yarım saatimizi alır. Ama bu davanın zaman aşımına uğratıldığını unutmayalım. Oysa bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu yüzden zaman aşımı olmaz. Biz halen daha insanlık için umudumuzu ve ümidimizi koruyoruz. İstinaf aşamasında, temyiz aşamasında bu davanın kararlarının, bunun bir insanlık suçu, insanlığa karşı işlenmiş suç olduğu vurgusuyla, istinaftan bir bozma kararı bekliyoruz. O süreci Şenal Sarıhan’ın şahsında takip eden bütün hukukçularımıza yürekten teşekkür ediyoruz. Burada 31 yıl önce 15 bin kişi vardı ancak çok az kişi, 150 kişi yakalandı. Pek azı ceza aldı. Firari olanlar kaçaktır. Kaçak olanlar hakkında da karar verilebilir. Ancak bu kararın insanlığa karşı işlenen suç üzerinden verilmesini son derece önemsiyoruz.

“TRAVMALARINI UNUTMADIK”

Burada hayatını kaybeden herkes hepimizin ailelerinin büyüğüdür. Yüreğimiz onlar için yanıyor. O gün buradan canlı kurtulan kişilerin de travmalarını unutmadık. Onların bu Madımak faciasından canlı kurtulduklarını ve 31 yıldır onların içinin adaletsizlik yüzünden yandığını hatırlamak isteriz. Ben burada CHP’nin Genel Başkanı olarak, daha önce çeşitli sıfatlarla elbette bulundum ama ilk kez Genel Başkan olarak buradayım. Partimizin genel başkan yardımcıları, il başkanları, partimizin grup başkanvekilleri, Meclis’te resmi görevde olan katip üyeleri, başkanlık divanı üyeleriyle, neredeyse tüm il başkanlarımızla, kendisi Sivaslı olan İstanbul İl Başkanımız, onları bu toplantıda temsil ediyor ama hepsi meydandalar. Buradalar. Bu acıyı bir kez daha yüreğimizde hissettiğimizi, bunun insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu, bu katliamın birinci yılıymış gibi 31’inci yılında takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Son olarak annelere, eşlere, evlatlara, Türkiye’de kendi acılarını unutmayıp, bunu toplumsal mücadele olarak 31 yıldır sürdürdükleri için, Soma’daki annelere ilham oldukları için, Çorlu annelerine ilham oldukları için, Türkiye’de adaletsizlik, haksızlık ve hukuksuzluğun karşısında kim varsa, onların mücadelesine güç verdikleri için bir kez daha teşekkür ediyoruz. Unutulmasın ki acıları üzerinden birbirlerine bağlı olanlar, suçları üzerinden birbirine bağlı olanları eninde sonunda yenerler. Çünkü bizim bağımız gerçek bir bağdır. Çıkar ilişkisine dayalı, birbirini korumaya, kurtarmaya dayalı, suçunu örtbas etmeye dayalı, suç ortaklıklarına dayalı değil acılar üzerinden birbirine saygı ve sevgi duyanların bağıdır.”

“TÜM AİLELERİN ORTAK TALEBİ”

Özel, soru üzerine “CHP Genel Başkanı olarak ilk 2 Temmuz ve bugün burada Genel Başkan sıfatıyla, yardımcılarımızla, grup başkanvekillerimizle, milletvekillerimizle, il başkanlarımızla, partideki tüm kademelerdeki yöneticilerimizle birlikte ailelerin yayında olmaya geldik. Burada iki önemli sonuç alınmadan bu mücadele durmayacak. Elbette her sene 2 Temmuz’da geleceğiz, anacağız. Birinci talep bütün ailelerin ve bizim ortak talebimiz Madımak’ın bir utanç müzesi olmasıdır. Bu bilim ve kültür merkezi yazısını gören ailelerin içi yanıyor. Biz bunu hak etmedik diyorlar. Ne bilimi, ne kültürü? İnsan yakmak bizim kültürümüzde var mı diyorlar. Bilime inanan, kültüre, sanata inanan canları burada yaktık biz diyorlar. Burası utanç müzesi olacak” ifadesini kullandı.

Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstinafta umudumuzu sürdürüyoruz. Ama eninde sonunda bu kararların bozulup, bunun insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmesi gerekiyor. İnsanlığa karşı suçlar zaman aşımına uğramazlar. Affa uğramazlar. O yüzden insanlığa karşı suç kararı verilene kadar verilen hiçbir kararı tanımıyoruz. Bakın, çok kararlıyız. Bu bir kan davası değil. Kan davaları bile bir gün biter. Ama bu bir can davasıdır. Canlarımıza karşı işlenmiş insanlık suçudur. Türkiye’deki tüm canları tehdit eden bir insanlık suçudur. Nefret suçudur. Türkiye’nin barışının içine döşenmiş mayındır, dinamittir. Bu dinamitleri ve bu mayınları sadece gözü yaşlı analar, eşler ve çocuklar ya da davayı takip eden avukatlar temizleyemez. Bunu bütün siyasiler, bütün riskleri görerek cesaretle, bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz. Bir kez daha ilan ediyorum ki kan davaları bile biter ama bu can davası bitmez. Bir kez daha söylüyorum. Bir yıl mı olur, iki yıl mı olur, üç yıl mı olur ama an olsun ki dört yıl sonra, beş yıl sonra bir 2 Temmuz’da daha geç değil. Gelip burada Madımak Utanç Müzesinin açılışını bizzat yapacağım. O açılışta burada bulunacağım. Hep beraber yapacağız. And olsun, and olsun.”

10 EKİM DAVASI AÇIKLAMASI

Özel, gazetecilerin 10 Ekim katliamı kararına ilişkin sorusuna ise “Bu dava eğer insanlığa karşı suç mücadelesini kazanırsa, bu 10 Ekim davası için de çok sayıda geçmişteki katliamlar için de uygulanabilecek tarihi bir kazanım olacaktır. Dün verilen kararlar da utanç verici kararlardır. Bu davanın böyle zaman aşımına uğratılması da utanç vericidir. Bunun için biz burayı hem utanç müzesi çevirmek hem de insanlığa karşı suç kazanımını elde etmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Dünkü karar da son derece haksız ve hukuksuz bir karardır” yanıtını verdi.

"GERÇEK FAİLLER ORTAYA ÇIKARILMADI"

Özel'den sonra konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise şunları söyledi:

“31 yıl önce bugün şu anda bulunduğumuz yerde 33 canımız katledildi, 33 canımızı yitirdik. Bu vesileyle 33 canımızı saygı ve minnetle anıyorum, ailelerine ve halklarımıza başsağlığı diliyorum. Burada yaşanan, göstere göstere gelen bir cinayetti. Bu cinayet işlendiğinde dönemin cumhurbaşkanı münferit bir olay olduğunu, kolluk kuvvetlerinin görevini yaptığını söylemişti. Bu ülkenin başbakanı da cumhurbaşkanına eşdeğer bir konuşma yaparak 'Halkımız çok şükür zarar görmemiştir, başına bir şey gelmemiştir' demişti. Yani içeride yanan canları, Alevileri, Kürtleri yok sayan, acısını görmeyen; dışarıda kışkırtıcılık yapan, burayı yakmaya çalışanlar için de “çok şükür onlara bir şey olmamıştır” diyen bir yönetimin olduğu bir süreçte burada bir cinayet, bir katliam yaşandı ve süreç içerisinde de cezasızlıkla sonuçlandı. Gerçek failler ortaya çıkarılmadı. Sadece o dönem burada bulunan birkaç kişi yargılandı. Birçoğu da zaten tahliye edildi, beraat etti. Cumhurbaşkanı affıyla birlikte serbest bırakıldı.

"DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE BU DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Bu, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve zaman aşımı yoktur. Cumhurbaşkanı insanlık suçu yapmış katilleri affedemez. Biz de DEM Parti olarak dün olduğu gibi bugün de Alevi yurttaşlarımızla bu ülkenin ezilenlerinin, sömürülenlerinin, katledenlerinin, katliamlara kurban gidenlerin davasının takipçisi olacağız, birlikte mücadele edeceğiz. Bir gün muhakkak bu topraklarda cezasızlık politikasıyla sonuçlanan bu davalar gerçek bir yargı karşısında yargılanacaktır ve gerçek sorumlular açığa çıkarılacaktır. Gerçek sorumlular açığa çıkarılıncaya kadar Alevi yoldaşlarımızla ve kurumlarımızla birlikte mücadelemize devam edeceğiz. Bu ülkede yaşanan hiçbir cinayet, hiçbir bir katliam cezasız kalmayacak. Tekrar Alevi ve Kürt yurttaşlarımızın acısını paylaşıyor, mücadelelerinin yanında olduğumuzu belirtiyorum. Hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER