Gündem

Sinan Ateş davasında ilk celse bitti

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Sinan Ateş davasında ilk celse bitti
01-07-2024 10:13
01-07-2024 17:19
ANKARA

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması görüldü. Ateş'in eşi Ayşe Ateş, duruşmaya çelik yelek ve 5 koruma polisiyle geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da davada hazır bulundu. Mahkeme başkanı, MHP avukatlarının katılım talebini reddetti. Tetikçi Eray Özyağcı, polise ve savcılığa verdiği ifadeyi değiştirerek, cinayeti Doğukan Çep’in azmettirdiğini söyledi. Çep ise “Ben bu davanın baş aktörüyüm, azmettiricisiyim” dedi ve Sinan Ateş’le yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle, Ateş’i ayaklarından vurdurmak istediğini iddia etti. Çep, Hasan Ferit Gedik’in öldürülmesine ilişkin davada, ‘dosyasını halletmesi’ için Sinan Ateş’e para verdiğini ancak Ateş’in telefonlarına çıkmaması üzerine kendisine saldırı düzenlemeye karar verdiğini öne sürdü. İlk celsenin bittiği davaya yarın saat 09:00'da devam edilecek.

Ankara’da suikast sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşması Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde başladı. Sanıklar 19 ay sonra ilk kez hâkim karşısına çıktı. Sinan Ateş davasında ilk celse bitti. Davaya yarın saat 09:00'da devam edilecek.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu, duruşma salonunda Ayşe Ateş'in yanında oturdu.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Sinan Oğan salonda yer aldı.

Duruşma saat 09:30 civarında başladı.

DOĞUKAN ÇEP, SALONDAN ÇIKARILDI: "BAY KEMAL NEREDE"

22 sanık jandarma eşliğinde salona getirilerek duruşmada hazır bulunurken azmettirme suçlamasıyla yargılanan Doğukan Çep, "Bay Kemal nerede" diye bağırınca duruşma salondan çıkarıldı.

Duruşmanın başında mahkeme başkanı, taraflara, "Herhangi bir sataşma, laf atma olmasın. Gerek sanıklar gerek müşteki tarafından. Bunlara gerek yok. Bırakın işimizi yapalım. Tahrik etmeye çalışanlar olabilir. Meseli şahsileştirmeyin. Aşağıda bir sanığımız varmış. Salona gelmeden önce bazı sözleri olmuş, olabilir. Sabırlı olacaksınız, sakin olacaksınız, tahriklere kapılmayın" uyarısında bulundu.

Mahkeme başkanının uyarılarının ardından Çep, duruşma salonuna getirildi.

MHP'NİN KATILIM TALEBİNE RET

Bu sırada, müşteki sıralarında söz alan MHP avukatları, davaya katılma talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanı, suçtan zarar gören sıfatı bulunmaması nedeniyle MHP’nin katılma talebini reddetti.

Mahkeme salonundaki izleyiciler kararı alkışladı. Mahkeme Başkanı izleyicileri uyardı.

Daha sonra, mahkeme başkanınca iddianame özetinin okunmasının ardından sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi.

ERAY ÖZYAĞCI, DOĞUKAN ÇEP'İN AZMETTİRDİĞİNİ SÖYLEDİ

Davayı takip eden BirGün yazarı Timur Soykan, tetikçi Eray Özyağcı'nın duruşmada savcılıktaki ifadesini değiştirdiğini aktardı.

Savcılıktaki ifadesinde cinayeti kendisinin planladığını söyleyen Özyağcı, mahkemedeki savunmasında kendisini Doğukan Çep’in azmettirdiğini şöyle ifade etti:

"Benim Ankara’ya gitmem lazım’ dedim Doğukan Çep’e. Bana araba ayarladı. Doğukan Çep’in azmettirici olduğunu saklamak için başlangıçta farklı ifade verdim sanki ben planlamışım sadece gibi, onu korumak satmamak için. Ben Suat abiden haber almadım. Doğukan’dan haber aldım bana Sinan Ateş’in yanında iki kişi olduğunu söyledi ve bana ‘Ayaklarından vur sadece Sinan Ateş’in, diğerleriyle uğraşma’ dedi. Ben sadece ayaklarına ateş ettim. Ben kaçarken Sinan Ateş’in yanındakiler bana ateş etti. Ben de onlara. Ben kaçarken ‘Reisi vurduk, reisi vurduk’ diye sesler geldiğini işittim. Sonrasında motora bindik ve Gölbaşı’na doğru gittik. Ardından beni Doğukan aradı ve ‘Sinan Ateş ölmüş, ben sana demedim mi ayaklarından vur’ dedi. Ben de ‘Vallahi ben sadece ayaklarına ateş ettim’ dedim."

"BEN DOĞUKAN ÇEP'İN HAS KARDEŞİYİM"

Tetikçi Özyağcı, devamında şu savunmayı yaptı:

"Beni Yunan askerleri yakaladı. Bana ‘Türk müsün diye sordular ve dövdüler sonra attılar. Ardından da Türk askerlerini gördüm kaçmadım. Emniyete geldiğim ilk andan itibaren de baskı başladı bana. İşkence yapmadılar ama baskı yaptılar. Savcı Dursun Ali Kaya ‘bu davanın siyasi olduğunu düşünüyoruz. Devlet Bey’den emir aldıysan söyle. Durdu Özer ise ‘MHP’li iki ismi ver yeter. Biz seni koruruz’ dedi. Ben de ‘Ne yaptığınızı anlamıyorum, buna alet olmam. Ben suç işlemiş bir insan olabilirim ama karaktersiz değilim. Tanımadığım insanlara iftira atmam. Bana araç fotoğrafları gösterdiler, insan fotoğrafları gösterdiler, Hiçbirini tanımıyordum. Bana ‘ölümden korkmuyor musun? Seçimden sonra her şey değişecek. Sana en yüksek cezayı yazacağım’ dedi. Ben Doğukan Çep’in has kardeşiyim. Benim abim Doğukan Çep’in Sinan Ateş ile yaşadığı sorunlar nedeniyle ayaklarına sıkmak istedim. O ne dediyse onu yaptım. Tahliye talebim yok."

Özyağcı, savunmasında savcıların MHP'yi, MHP'li isimleri suçlaması için baskı yaptığını savunarak, iddianamede kaçırıldığı anlatılan Ülkü Ocakları'na tahsisli aracı hiç görmediğini iddia etti.

Sanık Eray Özyağci'nin savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi.

Özyağcı, İstanbul'dan ayrılmadan önce sanık Çep'in wi-fi cihazı verip vermediği sorusu üzerine, "Hatırlamıyorum" dedi.

Olay gününden önce Ateş'in ofisinin olduğu bölgeye gittiği hatırlatılarak, adresi kimden aldığı sorulan Özyağcı, "Abim bana ne diyorsa onu yaptım" ifadesini kullandı. Sanık Özyağcı, olayda kullanılan silahı nereden temin ettiğine ilişkin soruya, "Benim yıllardır tabancam var zaten, parasını verip temin etmiştim" cevabını verdi.

DOĞUKAN ÇEP: DAVANIN BAŞ AKTÖRÜYÜM

İfade bitince azmettirme suçlamasıyla yargılanan Doğukan Çep söz aldı. "Ben bu davanın baş aktörüyüm, azmettiricisiyim. İfade vermek istiyorum" dedi. Mahkeme Başkanı "Sıranı bekleyeceksin" dedi.

Sanık Vedat Balkaya, kendisine Sinan Ateş'le olan husumeti nedeniyle Ankara'ya gitmeleri gerektiği söylediğini ileri sürdüğü ifadesini reddetti ve bunun polislerce yazıldığını iddia etti.

Balkaya, "Emniyet’te bizi çırılçıplak soyup damacana suyla işkencede bulundular. Benim ağzımdan çıkmayan onlarca söz var ifademde. Bana polisler işkence etti Kocaeli’de. Aynı işkence Ankara’da da devam etti. Beni kandırdılar. Yaptıkları iyiliğin altında kalmamak için arkadaşça düşünceyle yardım ettim alacak verecek meselesi için. Ben burada birinin vurulacağını bilmiyordum. Beni buraya kandırarak getirdiler, türlü türlü işlere alet ettiler. Ben suç işlemedim. Benim uyuşturucu kullandığım yazılmış bu tamamen polisin yazdığı bir şey" savunmasını yaptı.

Sanık Balkaya, suçsuz olduğunu iddia ederek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Duruşmaya 11.20'ye kadar ara verildi.

SANIK SUAT KURT, İFADESİNİ YİNELEDİ

Cinayette keşifçi olarak yargılanan Suat Kurt diğer sanıkların aksine Emniyet ve savcılıktaki ifadelerini yineledi.

Kurt, "Cinayet suçlamasını kabul etmiyorum. Olaydan duyduğum üzüntüyle olayın neresinde ne kadar yer aldığımı söyledim. Doğukan Çep benim sevdiğim bir kardeşim. ‘Ankara’ya gider misin alacak verecek meselesi olan bir arkadaşımız var’ diyerek yardım istedi. O nedenle Ankara’ya geldim. Eray Özyağcıyı tanımam. Dövülecek en fazla ayaklarından yaralanacak dendi bana. Sinan Ateş’in adresi bilgilerini atan benim. Ben sadece bilgilerini yolladım. Olay günü evden çıkarak Çukurambar’a gittim ve Sinan Ateş’i gördüğümü Doğukan’a bildirdim. Sonra Doğukan bana taksiye binip gitmemi söyledi. Taksiye binerken silah sesleri duydum" dedi.

Doğukan Çep

Azmettirme suçlamasıyla yargılanan Doğukan Çep, Hasan Ferit Gedik’in öldürülmesine ilişkin davada, ‘dosyasını halletmesi’ için Sinan Ateş’e para verdiğini ancak Ateş’in telefonlarına çıkmaması üzerine kendisine saldırı düzenlemeye karar verdiğini öne sürdü.

"SİNAN ATEŞ'TEN YARDIM İSTEDİM"

İstanbul’da 2019 yılında Aziz Mahmud Hüdai Camisi’nde namaz kılarken Sinan Ateş'in geldiğini ve namaz kıldığını kaydeden Çep, "Sonrasında ben ona gittim ve ‘soruşturmam var yardımcı olabilir misiniz’ diye sordum o da ‘tamam kardeşim’ dedi. ‘Kardeşim helal olsun, bizim hayal ettiklerimizi gerçekleştirmişsin’ dedi. ‘1 milyon TL para istiyorlar dosyanı halledecekler’ dedi. Ardından ben ‘bunu karşılayamam’ dedim. ‘200 bin TL ayarlamaya çalış o zaman halledecekler’ dedi. Ben bunu toparladım sonrasında Sinan Ateş beni Taksim’de bir otele çağırdı orada parayı ona teslim ettim ve beklemeye başladım dosyama dair gelişme var mı diye. 2021’de bir ‘200 bin TL daha vermemiz lazım, bu sefer başkasına’ dedi. Ben ayarladım bunu da. Üsküdar sahile çağırdı beni sonrasında orada parayı verdim, bana ‘sabret uzun süreli bir iş bu’ dedi. Kasım ayında benden paranın tamamını istedi ve ‘sona yaklaştık’ dedi." ifadelerini kullandı ve şunları söyledi:

PARAYI GERİ VERMEDİĞİNİ İDDİA ETTİ

"Ben sağdan soldan borç harç toparladım 250 bin TL. Sonra beni Ankara’ya çağırdı. Çukurambar’da bir pastanede buluştuk. Orada parayı verdim. ‘Bir daha ararsam artık tamamlaman lazım’ dedi. Sonrasında haber bekledim gelmedi. Aradım ‘Abi olmuyorsa zorlamayalım parayı bari geri alalım’ dedim. ‘Kardeşim böyle şey mi olur nasıl parayı alayım verdim’ dedi. Bunun üzerine paraya çöktü. Ben de ‘Ayağına sıkacağım, Ankara’ya gitmem lazım’ dedim. Yanımda da Eray vardı o ‘ben giderim’ dedi. Ben öldürmek isteseydim bunu söylerdim, kimseden çekinmem, ben yaralamak istedim. Üzüldüm gerçekten."

"KİM ÖLDÜRDÜ GERÇEKTEN BİLMİYORUM"

Mahkeme Başkanı’nın “Neden bunları savcılıkta ve emniyette hiç anlatmadın” diye sorması üzerine, “Emniyette bana Şevket ve Kerem komiserler işkence etti. 4 bin lira ile suikast mı yapılır efendim? Suikast girişiminde bulunmak istemedim. Kim vurdu Sinan Ateş’i bilmiyorum gerçekten” diye yanıtladı.

"AYAKLARINDAN VURMAK İSTEDİM"

Çep şu iddialarda bulundu: "Biz insanları kandırdık cenaze, gezme vs. diye. Çünkü kafamıza koyduk bunu yapmaya. Suikast yapmadık ama. Suikast yapmak isteyen insan yüzünü kapatır, karşılarına geçer öldürür. Nasıl öldü bilmiyorum. Şok oldum. Dünya başıma yıkıldı. Zaten 4 gün sonra yakalandım. Ben ölmesini istemezdim. Biz suikast yapmaya gitmedik. Halk TV, Sözcü gazetesi… Ben bunların hiç şehit haberi yaptığını, şehit aileleriyle röportaj yaptıklarını görmedim. Ben cezama razıyım, ayaklarından vurmak istedim."

"BENCE SELMAN BOZKURT’UN MERMİSİ İLE KARNINDAN VURULDU SİNAN ATEŞ"

Mustafa Kemal isimli bir kişinin tetikçi Eray Özyağcı’yı götürmesi için görüştüğünü iddia eden Çep, "O götürdü Eray’ı. Onu da yakmayalım evli barklı" dedi. "Selman Bozkurt’un açısı vurma açısı” iddiasında bulunan Doğukan Çep, "Ben ayaklarından vurdurmak istedim, öldürmek istemedim. Ölmesine gerçekten üzüldüm. Burada büyük şaibe var. Ayağından vuruyor Eray, mermi bacağına giriyor, efendim bakıyorum karnında mermi var. Ama o mermi MKE bir mermi. Eray'daki ‘Sterling mermi.’ Bence Selman’ın mermisi ile karnından vuruldu Sinan Ateş" dedi.

DURUŞMADA GERGİNLİK

Müşteki avukatlarından Hatice Daştan sanık Çep'e, "Neden sadece sizin alacağınız nedeniyle Sinan Ateş'in kalemi kırılıyor. Siz neden polislerce korunuyorsunuz" sorusunu sormasına sanık avukatları tepki gösterdi.

ÇEP: ÜLKÜ OCAKLARI'NI BİLMEM, ALAKAM YOKTUR

Ayşe Ateş'in avukatı Ali Yücel'in kendisine "Sinan Ateş ile 2019'da namaz kıldım' dediniz. O dönemde Ateş Ülkü Ocakları Genel Başkanı görevindeydi. Yanında kimler vardı hatırlıyor musunuz?" sorusuna "Ben Ülkü Ocakları'nı falan bilmem. Alakam yoktur böyle şeylerle. Ben onu gördüm gittim yardım istedim" demesi üzerine Mahkeme Başkanı "Soruya yanıt ver, ne alakası var bununla" dedi.

Bunun üzerine avukat Yücel, "Sorularımıza cevap almadık" dedi. 

Duruşmaya 14:15’e kadar ara verildi.

BirGün yazarı Timur Soykan'ın mahkeme salonundan yaptığı çizim.
ARA SONRASI ÖZGÜR ÖZEL AÇIKLAMA YAPTI

Duruşmaya verilen ara sonrası Özgür Özel açıklama yaparak, "O cenazeyi orada bırakıp, sis perdesi indirmeye çalışanlar birileri tarafından korunuyor, kollanıyor ama iddianamede adı geçmesi gereken eski milletvekilleri, çeşitli yöneticiler, telefon irtibatına geçen yöneticilerin adı geçmiyor. Kanlı cinayete sessiz kalmayanları temsil ediyoruz bu işe karışan kim varsa çeksin cezasını deseler partilerini de rahatlatacaklar kendilerini de rahatlayacaklar hareketlerini de rahatlatacaklar. Cinayete karışan kim varsa çeksin cezasını deseler ittifaklarını da rahatlatacaklar" ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER