AKP’li Şahinbey Belediyesi, CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan ve iki yerel gazeteye karşı açtığı 20 bin liralık manevi tazminat istemli davayı kaybetti.
CHP’nin FETÖ ilişkisi nedeniyle mahkeme kararıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen 14 şirketi inceleyerek AKP’li belediyelerle bu şirketler arasındaki ilişkileri ortaya çıkaran rapor, Gaziantep Oluşum Gazetesi ve Güneş Gazetesi'nde 5 Mart 2018’de “17-25 Aralık ortaklığı bozmamış. FETÖ’cülere ihaleler milat tanımadı” başlığı ile yayımlanmıştı. Raporda, “ANSA Otomasyon: Gaziantep’teki Şahinbey Belediyesi’yle 2013-2016 yılları arasında 7 ihalede yaklaşık 1 milyon liralık sözleşme imzaladı. Aynı kentin Şehitkâmil Belediyesi’nden de 2013 yılında 92 bin liralık ihale aldı” ifadeleri yer almıştı.
CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan, konuyu AKP’li Şahinbey Belediye Meclisi’ne taşımış Gaziantep Oluşum Gazetesi ve Güneş Gazetesi de meclis konuşmasını üzerinden haber yapmıştı. Bunun üzerine ilçe belediyesi CHP’li meclis üyesi Kalkan’a ve haberi yapanlara belediye başkanlığının kişilik haklarının zedelendiği iddiasıyla toplam 20 bin lira manevi tazminat istemiyle dava açtı. Belediye, dava dilekçesinde Kalkan’ın gerçeklerle alakası olmayan beyanlarda bulunduğu öne sürerek özetle, “Belediyemiz tarafından habere konu Ansa Otomasyon isimli şirkete kayyım ataması yapıldığı, bir başka deyişle şirketin örgüt ile bağlantısının tespit edildiği tarihten sonra ilgili şirket ile çalışılmamıştır” denildi.
ELEŞTİRİ SINIRINDADavayı görüşen Gaziantep 9. Asliye Hukuk Mahkemesi örnek bir karara imza attı. Kararda, 2019 yılının ilk toplantısında Kalkan’ın konuşmaları ve yerel gazetelerin haberleri anımsatılarak özetle, “Davaya konu köşe yazısının eleştiri mahiyetinde olduğu, davacı tarafın Şahinbey Belediye Başkanı sıfatından dolayı her türlü eylem ve söylemine yönelik olarak eleştiriye açık olması gerektiği, özelikle siyasi rakibi konumunda bulunan meclis üyesi davalı Uğur Kalkan’ın meclis konuşmaları içerisinde bulunduğu eylem ve söylemlere yönelik eleştiri sınırlarının daha geniş yorumlanması gerektiğine” dikkat çekildi. Mahkeme, ifadelerin eleştiri sınırları içerisinde kaldığını ve kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata ilişkin koşulların oluşmadığı tespit edildiğinden davanın reddine karar verdi.