Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Selamlık Sohbetleri kapsamında düzenlenen programa konuk olan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ve Pelin Çift, “Türk ve İslam Tarihinde Adalet Ustaları” adlı konuyu ele aldı. Programı, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de ilgiyle izledi. Programın yapıldığı Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu, adeta gençlerle doldu taştı.
Türk ve İslam medeniyetine adaleti ve vicdanıyla damga vuran insanları anlatan Pelin Çift İle Gündem Ötesi Kitaplığı’nın yeni kitabı “Adalet Ustaları” adlı kitabın bazı konu başlıklarının konuşulduğu programda, adaletin önemi vurgulandı.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Osmanlıların fethettiği yerlere adalet götürdüğünü bildirerek, Osmanlı'daki adalet anlayışının hiçbir ülkede bulunmadığını belirtti.
KANUN ELİYLE ZULMETMEK DAHA KÖTÜ
İlk Osmanlı tarihçisi Ahmedi’nin 1913’te bir eser yazdığını hatırlatan Şimşirgil, “Ahmedi eserinde ‘zulüm kanun maskesi altına konulursa kolaylıkla adalet zannedilir’ Onun bu sözü çok çarpıcıdır. Zulmün ustalarının hikayesi çok nakledildi, bazıları doğrudan zulmeder, bazıları kanunun eliyle zulmeder, adına kanun dersin adalet gibi olur. Hırsız yatak odasına girmeden dokunma, diğer odalarda istediği gibi gezsin dolaşsın, baklava çalanı 15 sene hapis yatır. Diğer tarafta kadının kolundaki çantayı almak için onu 50 metre yerde sürükleyen insanı da arka kapıdan gönder. Bunu On dördüncü asırdaki bir adam söylüyor, kanun eliyle zulmetme de vardır. On dördüncü asırda adaleti biz Osman Gazi’de görüyoruz, hem sözlerinde hem uygulamalarında görüyoruz. Osman Gazi pazar yerini dolaşıyor birkaç kişi geliyor diyor ki bu pazar yerini bize sat diyor ama o satmıyor. Ancak sadece para kazanandan vergi almaya karar veriyor, malını satamayan pazarcıdan vergi almıyor. Şu adalete bakın. Osmanlı’nın temelinde uygulamada adaleti görüyoruz” dedi.
FRANSUVA BİLE ‘BANA YARDIM EDİN’ DEMİŞTİR
Osmanlılarda hiçbir zaman din baskısı gerçekleşmediğini aktaran Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, “Hiçbir zaman tebaasına dinini değiştir dememiştir, her zaman adalet sağlanmıştır. Türkiye tarihi boyunca her zaman mazlumların yanında olmuş bir millettir. Osmanlı döneminden bugüne kadar değişmeyen tek gerçek her daim tüm din, dil, ırk gözetmeksizin herkesin yanında olduğumuz gerçeğidir. Osmanlı döneminde bile Macarlar Hristiyanlar Yahudiler her zaman gördükleri baskıdan gördükleri zulümden bizlere sığınmışlardır. Fransa kralı Fransuva bile Kanuni Sultan Süleyman’a yazdığı mektupta ‘gel bana yardım et gel beni kurtar’ demiştir. Günümüzde de bizim din kardeşlerimiz, ırkdaşımız Araplar ülkemize sığınmıştır, Türkiye’de 3,5 milyon insan topraklarımızda yaşıyor. Dün Yahudiler, Hristiyanlar bize sığınıyordu bugün din kardeşlerimiz bize sığınıyor. Bazıları bu insanların ne işi var diyor arkadaşlar Cenabı Hak bize vatan arattırmasın. Belki onu bana gönderen Cenabı Hak beni bir imtihana tabi tutuyor. Nedendir, ne içindir bilemem bir darbe yediler bir sıkıntı çekiyorlar, benim onlara kucak açmam lazım. Ben ekmeğimi paylaşmalıyım.
CENAB-I HAK BİZİ KORUYOR
Cenab-ı Hakk’ın bizi büyük felaketlerden korumasının en önemli sebeplerinden biridir. Bunun en büyük örneği 15 Temmuz gecesidir. Nasıl sokağa çıktığımızı bile bilemedik Cenab-ı Hak kalbimizden korkuyu aldı ve bizi sokağa saldı, ne olduğunu bile anlamadık, Avrupa’da anlamadı, 40 yıldır bu günü bekliyorlardı şapşallaştılar. Çünkü böyle bir şeyi hayallerinden bile geçiremiyorlardı. Cenab-ı Hak bizi korudu. Vallahi Dünya’nın neresinde sıkıntılı biri ya da bir yer varsa, bu millet orada var, Cenab-ı Hak da onun için bizi büyük sıkıntılardan koruyor” diye konuştu.
KIZIL ELMA GENLERİMİZDE VAR
Adalet denince akla Kanuni Sultan Süleyman ve Hz Ömer’in geldiğini sözlerine ekleyen Şimşirgil, şunları aktardı: “Bugün Afrin’i dümdüz edip geçmek varken sivillere zarar gelmemesi için çok büyük bir hassasiyet gösteriliyor. Afrin Harekâtı için ‘bizim ne işimiz var orada’ diyenlere, şunu diyorum: ‘Bugün burada huzurlu bir gün geçirebiliyorsa rahat uyuyabiliyorsa Mehmetçiğimizin Afrin’de olmasının sayesindedir’. Oradaki sivil halka bir zarar gelmemesi için sağduyuyu elden bırakmayan Mehmetçiğin davranışları adalet duygusunu hala içimizde taşıyor olmamızın en büyük örneğidir. Mehmetçiğimizin düşüncesinde her zaman Kızıl Elma’ya gitmek var. Biz gençlerimize hiçbir zaman Kızıl Elma’yı anlattık mı ama bu bizim genlerimizde var. 100 yıldır üzerimizden defalarca silindir gibi geçmeye çalışıyorlar. Ne eğitimler veriyorlar ama asla bizden bu ruhu alamıyorlar, bu milletin ruhuna kızıl elmayı üfleyen peygamberimizdir. Peygamberimiz, ‘İstanbul elbet fethedilecektir ne güzel komutan onu fetheden komutan ne güzel asker onu fetheden asker’ demiş, İstanbul’u bir Kızıl Elma olarak nitelendirmiştir. Mehmetçiğimiz göreve giderken ailesine ‘bizi beklemeyin’ diyor, bu milletin Kızıl elması Cennet-i Ala dır buda şehadetle kazanılır. Afrin'deki Mehmetçik için üç İhlas bir Fatiha göndermeden uyuyorsak bu savaşın farkında değiliz demektir. Oradaki Mehmetçiğimiz, babamız, abimiz, kardeşimiz ve eşimizdir unutmamalıyız. Amerika Birleşik Devletleri bizim üstümüze çizdi, Cenab-ı Hakta Amerika’nın üstünü çizdi. Karşısına bir Osmanlı evladı çıkardı ki Amerika'nın işini bitirdi, Osmanlı tokadıyla yerle bir oldu. Karşısına bir Kasımpaşalı çıktı ki tüm hesaplarını bozdu.”
Haberci Pelin Çift ise, ilk kez geldiği Gaziantep’i çok sevdiğini belirterek, Belediye Başkanı Şahin’e yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür etti.
Yaklaşık 2 saat süren programın sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ve Pelin Çift’e çiçek verdi.