Türkiye’nin üç büyük şehrinde, altın ticareti, sahte tapular ve sahte çekler üzerinden dönen devasa dolandırıcılık ağı, ülkenin en büyük mali skandallarından biri haline geldi.
Olayın merkezindeki şahsın üç farklı isim ve kimlik kullanarak milyonlarca liralık haksız kazanç elde ettiği iddia edildi. Ancak bu vurgunun sadece finansal kayıplarla sınırlı olmadığı, masum insanların hayatlarını da mahvettiği ileri sürülüyor.
Hangi Genel Sekreter İstifa Etmek Zorunda Kaldı?
Soruşturma derinleştikçe devlet içindeki bağlantılar da gün yüzüne çıktı. Altın ticareti ve tapu sahtekârlıklarıyla ilişkili olduğu öne sürülen üst düzey bir devlet yetkilisi, kamuoyunun baskısı sonucu istifa etmek zorunda kaldı. Söz konusu genel sekreterin, dolandırıcılık şebekesinin kilit isimleriyle ilişkili olduğu ve bazı usulsüz işlemleri örtbas ettiği iddia ediliyor.
Dolandırıcı Şebekenin Masum Kurbanı: İki Çocuk Annesi Kadın
Bu büyük dolandırıcılık operasyonunda en büyük mağdurlardan biri ise olaylarla hiçbir ilgisi olmayan iki çocuk annesi bir kadın oldu. çocuklarını tek başına büyütmeye çalışan bu kadın, dolandırıcılık şebekesinin kurduğu tuzağa düştü. Sahte çeklerle tapuların kullanıldığı bir işlemin içinde adı geçtiği için göz altına alındı masum oldugu anlaşılınca serbest bırakıldığı bilgileri geldi.
Tüm birikimini mal varlıgını dolandırıcıların tarafından elinden alındı hayatının en büyük kabusunu yaşadı. Dolandırıcı adamın üç farklı kimlik kullanarak imzaladığı sahte belgeler yüzünden, hem tüm mal varlığını kaybetti hem de borç batağına sürüklendi. Şimdi, iki çocuğuyla birlikte ayakta kalmaya çalışıyor.
İran'dan Gelen Altın Ticareti Üzerinden Milyonluk Vurgun
Dolandırıcı, en büyük vurgununu altın ticareti üzerinden gerçekleştirdi. Sahte çeklerle piyasa dolandırılıp tefecilik yapılmış ve ticaret gibi gösterildilmiştir, ancak gerçekte ortada ticaret olmadığı anlaşıldı. Bankalardan büyük krediler çekildi, çekler yazıldı ve tüm bu paralar sahte isimler üzerinden yurt dışına kaçırıldı.
Tapu Sahtekârlıklarıyla İnsanların Evleri Ellerinden Alındı
Şebekenin ikinci büyük vurgun yöntemi, sahte çeklerle tapular alıp kadın üzerinden vurgun gerçekleştirildi. Van, Antalya ve İstanbul’daki yüzlerce taşınmaz, sahte çeklerle alınıp başkalarına satıldı. Gerçek sahipleri, tapularının sahte çeklerle dolandırıldıklarını fark edince iş işten geçmişti. masum ve düzgün bir tüccar olan bu dolandırıcılığın İki çocuk annesi kadının üstüne yıkmaya çalıştılar vekaletlerle satışlar yapılıp kadının masumiyetinden ve duygularından faydalanarak bu olayın parçası olarak başkalarına satılmış görünüyor. Şimdi, hukuk mücadelesi veriyor.
Sahte Çeklerle Piyasayı Dolandırdı
Şebekenin bir diğer büyük vurgunu ise sahte çekler üzerinden oldu. Gerçek firmaların isimleri kullanılarak düzenlenen yüksek meblağlı çekler, piyasaya sürüldü. Ödeme günü geldiğinde çeklerin karşılıksız olduğu anlaşıldı ve onlarca şirket iflasın eşiğine geldi.
Üç Kimlikli Dolandırıcı Kim?
Üç farklı isim ve kimlik kullanan dolandırıcının izini süren yetkililer, bu kişinin devletin en üst kademelerinde bile bağlantıları olabileceğini düşünüyor. Kendi kurduğu sahte şirketler, sahte belgeler ve güçlü ilişkileri sayesinde yıllarca şüphe çekmeden faaliyetlerini sürdüren adam, yüzlerce insanı mağdur etti.
Adalet Yerini Bulacak mı?
Soruşturma devam ederken, mağdurlar dolandırıcıların en ağır şekilde cezalandırılmasını bekliyor. Ancak kaybolan milyonlarca liranın ve insanların kaybettikleri hayatların geri dönüp dönmeyeceği belirsizliğini koruyor. İki çocuk annesi mağdur kadın, şu an için sadece çocuklarını bu kâbusun içinden çıkarmaya çalışıyor.
Bu büyük skandalın detaylarını ve gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…
