Kültür & Sanat

Usta çizer 15 yıl önce bugün aramızdan ayrılmıştı... Turhan Selçuk: Söz Çizginin

Turhan Selçuk Kültür Evi, karikatürün usta ismi Turhan Selçuk’un yaşamına ve çizgisine tarihsel ışık tutan kapsamlı bir sergiyle 6 Ocak’ta açıldı. Onun zamansız temalarını ve eşsiz üslubunu bir bütün olarak görme şansı veren sergi, Selçuk’un doğumundan başlayarak b

Usta çizer 15 yıl önce bugün aramızdan ayrılmıştı... Turhan Selçuk: Söz Çizginin
11-03-2025 00:00
11-03-2025 10:29

Türkiye’nin ve dünyanın değişen (aynı zamanda hiç de değişmeyen) bunalımlarını, insan prototiplerini az söz çok çizgiyle, eleştirel ve esprili bir dille anlattığı karikatürleri on yıllık dönemlere ayrılıyor. Bu dönemlerin içinde kendine has hayran kitlesine sahip Abdülcanbaz’ın ve Hababam Sınıfı’nın da oluşumuna tanıklık ediliyor. Selçuk’un ulusal ve uluslararası başarıları, onun söyledikleri ve ona söylenenler eşliğinde çıkılan bu yolculukta Turhan Selçuk’un portresi, sanatı ve çok sevdiği insanlığa bıraktığı mirası izlenebiliyor.

“Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde zaferle sonuçlanan Bağımsızlık Savaşı’ndan sonraki yılların coşkusu, heyecanı ve onurunun uzantıları çizdiklerime yansıdı.” diyen Turhan Selçuk, 1950’de yeni bir karikatür anlayışının simgesi haline geldi.

“Karikatürün gücü evrensel olmasından kaynaklanır. Çevirmene gereksinim duymadan; aracısız, doğrudan okunabilir. Mizahla, eleştiriyle yüklü çizgilerin eğilimi evrensel bir alfabeyi oluşturur. 70 yıl boyunca sözle değil çizgiyle düşündüm. Karikatürlerimin altında yer alan -yazısızsözcüğünü bile fazlalık sayarak çıkardım.” cümleleriyle çizginin gücünü vurguladı ve yazısız karikatürün öncüsü oldu. Özgün bir üsluba, bakış açısına, yoruma sahipti; kimsenin etkisi altında kalmadan eserler üretti.

1950’lerde oluşturduğu çizgi diliyle Turhan Selçuk’un ünü uluslararası boyuta ulaştı.

Karikatürleri dünyanın önde gelen mizah, sanat, siyaset dergilerinde ve gazetelerinde yayımlandı. Yabancı ajanslar karikatürlerini dünyanın dört bir yanına dağıttı. Türkiye’ye uluslararası ödüller kazandırdı.

Turhan Selçuk; 1940’dan 2010’a dek Türkiye ve dünyadaki politik, ekonomik, sosyal, sanatsal ve tarihi olayları karikatürleriyle yorumladı. Evrensel ve zamansız bir kimliği temsil eden karikatürleri; geçmişi, günümüzü, geleceği yansıtmaya hep devam edecektir.

USTA ÇİZERDEN ÖZDEYİŞLER

Karikatürün amacı salt güldürü değildir. Bağnazlığın, tutuculuğun, cehaletin, çıkarcılığın, bilinçsizliğin desteklediği kötülükler, ihanetlerle dolu bir dünyada iyilikleri, güzellikleri sezebilmek, görebilmek, anımsayabilmek, bilim alanında, sanat alanında yarınki kuşaklara kalacak yapıtları, güzellikleri bırakabilmek, insanı insan yapan, mutlu kılan başlıca nedenlerdir.

Politik karikatürler gelip geçici gibi görünürler ve birçok kişi de politik karikatürlerin ömürlerinin az olduğunu düşünür. Gazetede basılır, yirmi dört saat yaşayan bir çeşit kelebek gibi ertesi sabah ölür. Bu tümüyle doğru bir düşünce sayılmaz. Siyaset ne kadar değişik görünürse görünsün birbirine benzer olayların periyodik devamıdır, pekâlâ zamana dayanacak karikatürler çizmek olasıdır. Yaşadığımız politik dönem içinde değişen olayların değişmez özünü yakalayan karikatürist yarınlara kalacak yapıtlar yaratabilir.

Günlük basın karikatürü bir soluk işidir, bir maratondur. Başarılı olabilmek ve sürdürebilmek için çok yönlü olmak gerekir. Kendine özgü bir dünya görüşüne, kendine özgü bir çizgiye sahip olmak sanat alanında, kültür alanında, sosyal ve politik alanda bilgiler edinebilmek için çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak gerekir.

KARİKATÜR AYDINLANMANIN SANATIDIR…

Karikatür”Aydınlanma”nın sanatıdır. Rönesans’la birlikte başlamış, 18. yüzyılda doğmuştur. Akılcı bir sanattır karikatür. Akla ve zekâya dayalıdır. Onun için de karikatürcü toplumun önünde giden sorumlu bir kişiliğe sahiptir. Ama sanatçılar biraz da hayalperesttirler diyebiliriz. Karikatürcülerin mesleklerinden kaynaklanan bir olgudur bu. Ben de çoğu kez düşler kurarım kendi iç dünyamda. Şu sınırlar kalksa diye düşünürüm, şu bin çeşit dil kalksa derim, bu teknoloji çağında ilkel inançlarla yüklenmiş bağnazlık sona erse, “akılcılık” yeryüzüne egemen olsa diye düşlerim. Irkçılık yok olsa derim. Ve bu büyük düşümde barışla, onurla, özgürlüklerle, iyiliklerle, güzelliklerle dolu, savaşsız bir dünyanın özlemini çekerim.

Turhan Selçuk 1995

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER