İnsanın yaşamına devam edebilmesi için bu dünyaya ihtiyacı var. Ancak özellikle fosil yakıt kullanımına bağlı artan sera gazları gezegenimizin daha da ısınmasına neden oluyor ve aşırı hava olaylarının yaşanma sıklığını da değiştiriyor. Tüm bunlar karadaki ve sudaki yaşamı olumsuz etkileyerek biyoçeşitliliğin azalmasına neden oluyor, insan ve gezegen sağlığı tehlikeye giriyor. İnsan sağlığının tehlikeye girmesi de küresel kalkınmayı olumsuz etkiliyor. Bu birkaç cümle iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin özet raporudur.
KRİTİK EŞİK 1.5 DERECE
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yayımlanan “Emisyon Açığı Raporu 2024” ise ülkelerin kritik eşik olan 1.5 dereceyi aşmamak için küresel ölçekte 2030'a kadar yüzde 42 ve 2035'e kadar yüzde 57’lik bir sera gazı azaltım planı uygulaması gerektiğini vurguluyor. Eğer böyle bir oranda tasarılar sunulmazsa veya uygulanma gecikirse dünyamız bu yüzyıl boyunca 2.6 ila 3.1 derecelik bir sıcaklık artışına doğru yol alacak. Bilimsel veriler ışığında hem ülkemizde hem de dünyada yapılması gereken fosil yakıtlardan kademeli çıkış planının acilen uygulanması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımların daha da artırılması gerektiği.
ÇÖZÜM TEMİZ ENERJİ
Kömür, petrol ve doğalgaz gibi yakıtlar küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 75’inden fazlasını ve tüm karbondioksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 90’ını oluşturur. İklim krizinin merkezinde yer alan fosil yakıt sorununun çözümünün anahtarı yenilenebilir enerjidir. Güneş, rüzgâr, su, atık ve Dünya’nın ısısı tarafından sağlanan çevremizde bol miktarda bulunan yenilenebilir enerji kaynakları doğa tarafından yenilenir ve havaya çok az sera gazı veya kirletici madde salınmasına neden olur.
BEŞ ADIMDA YENİLENEBİLİR ENERJİ
Birleşmiş Milletler yenilenebilir enerjinin sağlıklı ve yaşanabilir bir gezegen için neden gerekli olduğunu beş adımda açıklıyor.
1- Kaynaklar her yerde bulunuyor.
Dünya nüfusunun yüzde 80’i fosil yakıt ithalatçısı ülkelerde yaşıyor. Bu, yaklaşık 6 milyar insanın diğer ülkelerden gelen fosil yakıtlara bağımlı olduğu ve bu durumun onları jeopolitik şoklara ve krizlere karşı savunmasız duruma getirdiği anlamına geliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları ithalat bağımlılığından kurtulmanın bir yolunu sunarak ülkelerin ekonomilerini çeşitlendirmelerine ve fosil yakıtların öngörülemeyen fiyat dalgalanmalarından korunmalarına olanak tanırken kapsayıcı ekonomik büyümeyi, yeni işleri ve yoksulluğun azaltılmasını teşvik ediyor.
2- Daha ucuz.
Yenilenebilir enerji aslında bugün dünyanın çoğu bölgesinde en ucuz güç seçeneğidir. Güneş enerjisinden elde edilen elektriğin maliyeti 2010 ile 2020 arasında yüzde 85 düştü. Kara ve deniz rüzgâr enerjisinin maliyetleri ise bu yıllar arasında sırasıyla yüzde 56 ve yüzde 48 düştü. Yenilenebilir kaynaklardan elde edilen ucuz elektrik, 2030 yılına kadar dünyanın toplam elektrik arzının yüzde 65'ini karşılayabilir. 2050 yılına kadar elektrik sektörünün yüzde 90'ını karbondan arındırabilir, karbon emisyonlarını büyük ölçüde azaltabilir ve iklim değişikliği ile mücadeleye destek olabilir.
3- Daha sağlıklı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre küresel ölçekte insanların yaklaşık yüzde 99’u sağlıklarını tehdit eden hava kalitesi sınırlarını aşan hava soluyor ve her yıl dünya genelinde 13 milyondan fazla ölüm, hava kirliliği de dahil olmak üzere önlenebilir çevresel nedenlerden kaynaklanıyor. Rüzgâr ve güneş gibi temiz enerji kaynaklarına geçiş, yalnızca iklim değişikliğiyle değil aynı zamanda hava kirliliği ve sağlık sorunlarıyla da mücadeleye yardımcı olur.
4- İstihdam yaratıyor.
Yenilenebilir enerjiye yapılan her bir yatırım, fosil yakıt endüstrisindekinden üç kat daha fazla iş yaratıyor. Uluslararası Enerji Ajansı, net sıfır emisyona geçişin enerji sektöründeki işlerde genel bir artışa yol açacağını öngörüyor; 2030'a kadar fosil yakıt üretiminde yaklaşık 5 milyon iş kaybedilecek, yenilenebilir enerji sektörü tahmini 14 milyon yeni iş yaratacak ve bu da 9 milyonluk net bir iş kazanımıyla sonuçlanacak.
2022 yılında fosil yakıt sektörüne sübvansiyon sağlamak için yaklaşık 7 trilyon dolar harcandı. Buna açık sübvansiyonlar, vergi indirimleri ve fosil yakıtların maliyetine eklenmeyen sağlık ve çevre zararları da dahil. Buna karşılık 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmamızı sağlayacak teknoloji ve altyapı yatırımları da dahil olmak üzere, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiye yılda yaklaşık 4.5 trilyon dolar yatırım yapılması gerekiyor. Unutmadan yenilenebilir enerji kirliliğin ve iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması için 2030 yılına kadar küresel ölçekte yılda 4.2 trilyon dolara kadar tasarruf sağlayabilir.
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI
Güneş enerjisi Rüzgâr enerjisi Biyokütle enerji Gelgit enerjisi Jeotermal enerji Hidro enerji