Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna,
Serpilip gelişene selâm!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler,
Güzel günlerimiz ellerinizdedir,
Haklı günler, büyük günler,
Gündüzlerinde sömürülmeyen,
Gecelerinde aç yatılmayan,
Ekmek, gül ve hürriyet günleri.
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
Toprağa, kitaba, işe hasretimizi,
Hasretimizi, ay yıldızı esir bayrağımıza.
Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!
Paranın padişahlığını,
Karanlığını yobazın,
Ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Ünlü Türk şairi Nazım Hikmet, mısralarında ne güzelde haykırmış sizler için!
Tenceresi kaynamayan, işçi ve emekçi kardeşim bugün günlerden 1 Mayıs,
Yani senin günün,
Emek ve dayanışma günün,
Haksızlıklarla mücadele günün,
Senin emeğinin farkına varman için,
Sana armağan edilen günün,
Sömürü düzenine son verilmesi için,
Dayanışma göstermen gerektiğini bilmen için,
Sene de bir gün olsa da emeğini hatırlaman,
Emeğine sahip çıkman için sana hediye edilen günün.
Peki, öyle mi oluyor gerçekte,
İşçiler,
Alın teri sömürülen emekçiler,
Dayanışma gösterebiliyor musunuz?
Baronlar tarafından ezilen,
Emeği hiçe sayılan işçi kardeşim!
Kimin yanındasınız?
Baronların mı?
İktidarın mı?
Gücün mü?
Yoksa emeğinin mi?
Alın terinin mi?
Sömürülen,
Ezilen,
Horlanan kardeşlerinin mi?
Gördüğümüz tablo hiçte emekçini sınıfının yanında olmadığınızı gösteriyor,
Gördüğümüz tablo hiçte alın terinizin yanında olmadığınızı gösteriyor,
Şayet emeğinize sahip çıkmış ve emeğinizin yanında olmuş olsaydınız,
Bu gün açlık, yokluk ve yoksulluk pençesinde hayat mücadelesi vermiyor olacaktınız.
Onun için birlik olmanız, bir olmanız ve birlikte hareket etmeniz emeğinizin en büyük gücü olacaktır.
Bir takım güruhlar tarafından,
Kutuplaştırılmaya çalışan işçi kardeşim,
Şunu unutmayın,
Bu solcuların bayramı değil,
Bu sağcıların bayramı değil,
Bu dincilerin bayramı değil,
Bu hiçbir ideolojik kitlenin bayramı değil,
Bu sizin bayramınız,
Alın terinizin bayramı,
Emeğinizin bayramı,
Yani dayanışma göstermeniz için size sunulan sembolik bir gün.
1 Mayıs, 1889’da 2. Enternasyonal tarafından Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü ilan edilmesinden, yani 131 yıldan beri, her yıl Avustralya’dan ABD’ye ve Pasifik adalarına, Güney Kutbu’ndan Kuzey Kutbu’na kadar tüm dünyada kutlanan gerçek anlamda enternasyonal siz emekçilere sunulan tek bayram.
Alın terini hatırlaman,
Emeğine sahip çıkman,
Sömürü düzenine dur demen için sana armağan edilen bir günün kıymeti bilin ve bu çerçevede hareket edin.
Bu yıl Korana virüs nedeniyle alanlara sokulmayacaksınız biliyorum,
Alanlara sokulmayan sizler,
Üretimin temel dinamiği olan sizler,
Fabrikalar da yine sömürülmeye devam edeceksiniz,
Emeklerinizin karşılığını alamamaya devam edeceksiniz,
Fabrika köşelerinde, alın terlerinizi akıtmaya devam edeceksiniz,
Onun için diyoruz emeğinize sahip çıkın,
Alın terinize sahip çıkın,
Gücün değil, emeğin yanında olun diye.
***
Diğer bir konu haklarınızı koruma adına yola çıkan;
Dernekler,
Sendikalar,
Konfederasyonlar,
Sizlerin haklarını gerçekten koruyabiliyor mu?
Yoksa masa başında iktidarla ve baronlarla işbirliği yaparak sizleri onlarla birlikte mi sömürüyorlar?
Bu sorunun yanıtını TÜİK rakamları çok açık ve net bir şekilde açılıyor:
Yoksulluk sınırı: 7.733 TL
Açlık sınırı:2.897 TL
Asgari ücret: 2.324 TL
Bakın orta dereceli bir yaşamdan bahsetmiyorum,
Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ve yoksulluk sınırından bahsediyorum.
Onun için sizin haklarınızı savunma adına yola çıkan baron işbirlikçilerine karşı da uyanık olun,
Dikkatli olun,
Emeklerinizi,
Alın terlerinizi sömürtmeyin.
Son söz olarak;
Üreten, çalışan, işçi ve emekçilerimizin, işi elinden alınan işsiz bırakılan kardeşlerimizin, bütün ezilen, horlanan, ötekileştirilen dünya emekçilerimizin de gününü kutlu en ulvi dileklerimle kutluyor, güzel günlerin işçi ve emekçilerimizle birlikte olmasını ümit ediyorum.