Evet, 100 yıl önce bugündü,
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) açılmıştı.
Meclis açılmadan önce,
Bir "Bildiri" yayınlanmıştı.
5 maddelik bildirinin altında "Heyeti Temsiliye adına Gazinin" imzası vardı.
Bildiri biraz uzun, madde madde özetlemek gerekirse;
İlk madde;
Nisanın 23'üncü günü cuma namazından sonra Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
İkinci madde;
Açılıştan önce bütün milletvekilleri ile birlikte Hacı Bayram-ı Veli Camii şerifinde cuma namazı kılınacak ve okunacak Kur'an'ın nurundan feyiz alınacaktır.
Üçüncü madde;
O günün kutsallığını teyit için, valilikte, Vali Beyefendi hazretlerinin (Yahya Galip) tertibi ile hatim indirilecek ve Buharii Şerif okunacaktır.
Dördüncü Madde;
Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde aynı şekilde Hatmi Şerif okutularak, cuma ezanından önce minarelerden Salâvatı Şerife verilecektir.
Beşinci madde;
Ulu Tanrıdan tam başarı dileriz.
Evet, tam 100 yıl önce bugün açılmıştı TBMM,
Ve tam 100 yıl önce bizim çocuklara ve dünya uluslarının çocuklarına armağan olsun diyerek o günün adı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı konulmuştu.
Parçalanmış ve yıkılmış bir imparatorluktan,
Küllerinden var olan yeni bir devlet kurmuştu Mustafa.
Açlığın,
Sefaletin,
Yokluğun hüküm sürdüğü bir yapıdan,
O dönemin süper emperyalist güçlerine karşı duran var olma veya yok olma mücadelesinden başarıyla ve zaferle çıkan bir devlet armağan etmişti Mustafa.
İstese padişahta, şahta olabilirdi,
Ve o dönem buna hiçbir güç engel de olamazdı.
İstese diktatörde olabilir yine kimse engel olamazdı.
O her zaman ve her yerde millet dedi.
Milletin egemenliği dedi.
Milletin kararı dedi.
Millet herşeyin üzerindedir dedi.
Onun için Kurmuş olduğu devletin adını Türkiye,
Açmış olduğu meclisin adını da Türkiye Büyük Millet Meclisi koymuştu.
İşte onun için
Bizim Mustafa’mızdır,
Kemali’mizdir,
Ve atamızdır
Ve onun için Türkerlin büyüğü ve lideri anlamında Atatürk diyoruz.
Dünya onun için önünde saygı ile eğiliyor.
Dünya onun için her ölüm günün de yas tutuyor.
Vefat ettiği gün, bütün bayrakları yarıya indirip günlerce yas ilan ettikleri gibi.
Değerli okurlarım,
Bugün sadece bir çocuk bayramı değil,
Bugün sadece bir Meclis açılışının yıl dönümü de değil,
Bugün aynı zamanda gerek o yıllarda,
Gerekse günümüzde boyunduruk altında olan,
Esaret altında olan emperyalist ülkelere karşı durulabileceğinin,
Savaşılabileceğinin ve bağımsızlığın kazanılabileceğinin ispat edildiği gün,
Bu bağlamda;
Atatürk sadece bir önder değil,
Atatürk sadece bir devlet kurucusu da değil,
Atatürk sadece bir komutan da değil,
O mazlumların sesi,
Çocukların atası,
O bir ilim adamı,
O bilim adamı,
O bir din adamı,
Fikirleriyle dünyaya yön veren bir lider,
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dediğinde de haklıydı,
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir dediğinde de,
Kadınlara haklarını verdiğinde de devrim yapıyordu,
Din istismarcılığı yapan tekke, dergah ve cemaatleri kaldırırken de tarihin bütün karanlıklarını ve cahiliyetini mezara gömüyordu,
Saltanatı kaldırırken de önceliği milletti,
Halifeliği kaldırırken de,
Latin alfabesini getirirken de Türk ulusu ilim ve medeniyette yüzünü batıya dönmesi gerek diyordu,
Köylü milletin efendisidir derken de hem köylüyü yüceltip hem üretimi ve tarımı teşvik ediyordu,
Kısaca 57 yıllık ömrüne Türk ulusu için
TBMM’yi de sığdırmıştı,
23 Nisan’ı da,
Kurtuluş meşalesini yaktığı 19 Mayıs’ı da sığdırmıştı,
Gençler, gelecek sizlerin ellerinde yükselecektir dediği ve gençlere 19 Mayıs’ı bayram olarak ilan ettiği günüde,
O Cumhuriyeti de sığdırmıştı koca yüreğine,
29 Ekim’i de
O, hiçbir zaman asla ama asla ben demedi,
Her zaman milletim dedi,
Türk milleti dedi,
Sözün kısası;
Varlığım Türk Varlığına Armağan oldun diyen ve bizlere bu cennet vatan Türkiye’yi hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anladığımız zaman;
Türk milleti olarak kurtuluşa erdiğimiz günün başlangıcı olacaktır.
Bu günün vesilesiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı, başta bizim çocuklarımız olmak üzere tüm dünya çocuklarına kutlu olsun,
Bugünü tüm çocuklara hediye eden;
Türkiye’mizin kurucusu ve tek lideri,
Ve tek Başkomutanı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, silah arkadaşlarına ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.