54 Bin Er En Güzel Marşı Söylemişti
Bugün 26 Ağustos... 948 sene önce bugün 54 bin er en güzel marşı söylemişti. Merhum Ömer Öztürkmen, bu en güzel marşı şöyle manzumeleştirmiş:
“Bir Cuma sabahı Allah’a karşı, / Malazgirt’te elli dört bin er, / Söylediler en güzel marşı; / Allahu ekber… Allahu ekber…”
Tarih: 26 Ağustos 1071
Yer: Muş ilinin Malazgirt ilçesine bağlı, kayalık bir saha…
İki Ordu karşı karşıya: Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) ordusunun sayısı iki yüz bin… Selçuklu Devleti’nin ordusunun asker sayısı elli dört bin…
Bu savaşın olacağının bilindiği bütün İslam memleketlerinde Cuma günü mücahitlerin muzaffer olması için duâ ediliyor. İslâm ordusunun bütün askerleri gusül abdesti almış. Sabah namazını cemaatle kılmışlar. Ordunun başkomutanı Sultan Alparslan, baştan başa bembeyaz elbise giymiş. Yaptığı o veciz konuşmasında da üzerindeki elbisenin aynı zamanda kefeni olduğunu söylemiş.
“Bismillah! Hücum!” ile birlikte, elli dört bin er, “Allah! Allah!” nidalarıyla Malazgirt Ovası’ndaki düşmanın üzerine atılmış. Yaman bir cenk olmuş. Akşama doğru kesin zafer kazanılmış. İslâm ordusu, karşısındaki dünyanın en büyük devletlerinden birinin güçlü ordusunu hezimete uğratmış.
Bu zafer, bütün Anadolu’nun kapılarını İslâm’a açmış. Bu cennet vatan bu muhteşem zaferle İslâm yurdu olmuş.
“Düşman” ise o gün bugün bunu hazmedememiş. Bu yurdu elimizden almak için plan üzerine plan hazırlamışlar, tuzak üzerine tuzak kurmuşlar. Çatlamışlar, patlamışlar. Gayzlarından, öfkelerinden kudurmuşlar. Mondros demişler olmamış. Sevr demişler olmamış. Lozan demişler olmamış. Vazgeçmemişler. Bu defa BOP demişler. BİP demişler…
Bu güzel yurt üzerine yine düzinelerle planlar yapmışlar. Düzinelerle tuzak kurmuşlar. Bu cennet vatanın maddî-mânevî bütün servetlerine göz dikmişler. Dağlarının altındaki altın madenlerine, dünyanın en zengin bor ve toryum madenlerine, petrol ve doğalgaz yataklarına göz dikmişler. O çıkasıca gözlerini bu ülke insanlarının huzuruna, refahına, birliğine, dirliğine dikmişler.
Onlar istiyor ki, bu ülkede “Malazgirt ruhu” bütünüyle yok olsun. Onlar istiyor ki, elli dört bin erin söylediği o en güzel marş söylenmesin. Onlar istiyor ki, bu ülke insanlarının elindeki bütün araziler, servetler kendilerine geçsin. Bu ülke insanları da kendilerinin boğaz tokluğuna çalışan köleleri olsun…
Bugün 26 Ağustos… Elli dört bin erin en güzel marşı söylediği o muhteşem zafer gününün sene-i devriyesi… Hâmâsî bir yazı yazabilirim. Ancak yazmayacağım. Sadece bu mânâlı günde. Bu vatanın evlatlarına bir gerçeği haykıracağım:
Yahu kardeşler! Gelin, saray-maray yapmayı şimdilik bir tarafa bırakalım. Malazgirt’te, Ahlat’ta veya vatanın başka köşesinde binlerce yeni Malazgirt zaferleri kazanacak yiğitler yetiştirelim. Allah’a şükür, yiğitlerimiz var. Onlar arslanlar gibi mücâdele ediyorlar. Dört bir tarafımızı kuşatmış olan itlere hadlerini bildirecek bu yiğitlerimiz gibi, binlerce, on binlerce yiğitler yetiştirelim.
Karnımızdan konuşmayalım. Haykıralım. Bu vatan bizim. Bu vatan bir İslâm diyarıdır. 948 sene önce bugün Malazgirt Ovası’nda 54 bin er en güzel marşı söylemişti: Allahu Ekber… Allahu Ekber…
İşte şimdi gün bugün. Haydi hep birlikte bu en güzel marşı söyleyelim: Allahu Ekber… Allahu Ekber… Âmin diyor buna bütün şühedâ ve melekler...