Azıcık SABIRLI olun ACELE etmeyin yahu !
Hele şu Tarım Kredi Kooperatiflerinin MARKET mağazaları 1000’e ulaşsın; bakın o zaman olacak UCUZLUĞU.
Hani, Reis’imiz bizzat ve şahsen (3 Ekim 2021’de) İstanbul'daki EVİNİN yakınında bulunan Tarım Kredi Kooperatifi'nin satış mağazasına eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ile birlikte gitmiş ve yaklaşık yarım saat içeride kalmış ve kasada NAKİT ödeme yapmış ve vatandaşlarla ve çalışanlarla sohbet etmiş; çıkışta açıklamada bulunmuş ve buradaki fiyatların gayet güzel olduğunu ve ziyadesiyle beğendiğini söylemiş ve;
“gördüğünüz gibi market, çeşitli ürünler noktasında, kalite noktasında, fiyatlar noktasında gayet uygun" demişti ve;
kooperatife bağlı MARKET sayısının ARTIRILACAĞI ve dolayısıyla da vatandaşa daha ucuz ürün ulaştırılacağı MÜJDESİNİ ve ilgililere de bunun TALİMATINI vermişti de;
Tarım Kooperatif Market Genel Müdürü Bayram Ali Yıldırım da, 2022 yılına KADAR toplamda 1000 market açmak istediklerini açıklamıştı ya …
(Ve bu arada başka marketlere de STOKÇULUK yapıyorlar diye epeyce CEZA kesilmişti ya, neyse … )
(Haa, bir ara SOĞAN-PATATİZ depoları da BASILMIŞ ve dolayısıyla UCUZLUK sağlanmıştı ya … buna da neyse … )
Hah, işte bu günlere çok yaklaşmış bulunmaktayız herhalde.
Yani benim TAHMİNİMCE.
Ancak, aradan geçen 5 ay içerisinde kaç MARKET açıldı ve 1000 markete ulaşmaya kaç MARKET kaldı bunu da merak etmekteyim ve çok az kalmış olması için DUA da etmekteyim, çok amin !?
Efendim bu arada ben de şu CÜCÜK aklımla bizim İKTİSADİ vaziyetimiz hakkında AHKÂM kesmek istemekteyim.
Ama, öncelikle şunu sööleyim: Ben ekonomiden, paradan falandan filandan heç anlamam.
Onun için, Benim sööleyeceklerime heç bi şekilde kulak asmayın, okuyup geçin (okursanız da teşekkür ederim), o kadar.
Neyse … şimdi geleyim benim kestiğim AHKÂM laflarına:
Efendim, mağazalar ve bilhassa ÇUL-ÇAPUT satan, yani GİYİM eşyası ve yani ELBİSE (LİBÂS) satan dükkanlar zaman zaman “3 al 2 öde” diye vitrinlerine yazılar asarlar.
Yani, 3 tane (mesela 3 takım elbise) alacan, ama 2 tanesinin parasını ödeyecen ve dolayısıyla da KÂRIN, 3’ün 1’i olacak.
Çok CÂZİB bi iş ve GÜZEL bi alış-veriş !
Dikkat ederseniz eğer, Devlet’imizin de bu usulü uyguluyoo olduğunu görürsünüz.
Devletimiz, ZAM denilen şeyi KUCAĞINA almış ve gidiyoo …
3 ZAMCIK ADIMI atıyoo ve biraz duraklayıp gerisine dönüp bakıyoo.
Vatandaş, başından aşırı atılan bu ZAMCIK ADIMINI seyrediyoo ve ZAMCIĞIN ardından koşuyoo.
Devlet bakıyor ki, vatandaş yorulmuş, hemen YAVAŞLIYOR ve ZAMCIKTAN birazcık fedakârlık ediyor ve (KaDeVe ve ÖTeVe'den) bi-kaç KURUŞ geri alıyor ve bu suretle vatandaşın 1 ADIM yaklaşmasına müsaade ediyor.
İşte o anda vatandaş, 3’ün 1’ini KÂR ettiğini sanıyor ve seviniyor.
Bu suretle Devlet’imiz her zaman 3 adım ÖNDE ilerliyor ve fakat gerideki vatandaşının MUTLULUĞUNU da ihmal etmemek için ELİNDEN geleni esirgemiyor ki, bu da her zaman için 1 ADIM yaklaşmasına müsaade etmesi oluyor.
Yani artık devir değişti ve MEHTER takımı yürüyüşü olan 2 adım öne, 1 adım geriye devri geçti.
Artık HEDEF;
Hep ileriye ve her zaman öteye gitmeye, geriye dönmemek üzere her zaman için 3’ün 1’i ile sevindirme marifetini göstermeye ve ahâliyi SEVİNDİRİK etmeye.
Zaten ahâli de bunu beklemekte ve bununla SEVİNMEK istemekte.
Karışmayın ve karıştırmayın; kim, neyin nesiyle ve neresiyle sevinirse sevinsin;
KİME NE ?
Ve hele de, BANA NE ki ?
