Müslüman, yaptığı işi güzel yapar. Baştan savma yapmaz. O işin hakkını verir. Görene de “peh! peh!” dedirtir. Çiftçi ise vaktinde ekmeye, çift sürmeye, gübrelemeye, sulamaya, ilaçlamaya dikkat eder. Fabrikada işçi ise kendisine emanet edilen makinalara gözü gibi bakar, mesaisine dikkat eder ve yaptığı işi güzel yapar, aldığı parayı helal ettirir. Marangozsa sipariş aldığı işi baştan savma yapmaz, en mükemmel şekilde yapıp teslim etmeye çalışır. Bu her işte böyledir. Zira yaptığı işi güzel yapanlar Kur’an-ı Kerim’de övülmüştür. Sevgili Peygamberimiz de (asm), yaptığı işi güzel yapanları methetmiştir.
Allahu Teâlâ’nın işini güzel yapanları sevdiğine dair âyet-i kerimelerden birine meâlen bakalım:
“Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini ve âhiret nimetinin de güzelini verdi. Allah, işini güzel yapanları sever.” (Âl-i İmran Sûresi / 148)
Peygamber Efendimiz de (asm) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Yaptığınızı güzel yapın; Allah güzel yapanları sever.”; “Kul bir iş yaptığında Allah, kulunun o işi güzel yapmasını sever.”; “Allahu Teâlâ, birinizin yaptığı işi en iyi şekilde yapmasından memnun kalır.”
Elime ulaşan kitaplarda bu hakikatlerin tecellisini gördüm, içim açıldı, emeği geçenleri gıyaplarında tebrik ettim. “Bir ayraçtan ne çıkar?” demeyin. Her kitabın ismini taşıyan ve kitabın içine konulan ayraç, okumaya ve okuyucuya saygıdır, değer vermektir. Güzelce tashihi ve mizanpajı yapılmış, güzel bir kapak tasarımı ile sunulan kitap, kitapla haşır neşir olanların yüreğine ferahlık verir, zevkle okunmasını sağlar.
Nicedir okuyup durduğum “Muhit Kitap”ın üç kitabı ile “İnsan Yayınları”nın iki kitabı işte bu vasıfları haiz, inci tanesi gibi kitaplardı.
Dursun Çiçek’in kaleme aldığı “Tek ve Tenha Âkif Emre” kitabı, 2017’de Rahmet-i Rahman’a kavuşan değerli bir muharririmizi her yönüyle ele alıp tahlil eden müstesna bir eser.
Nazir Akalın’ın “Semenderin Sözleri” bir şiir kitabı. Zarif bir kapak içerisinde sunulan kitapta 83 şiir yer almakta.
Prof. Dr. Ömür Ceylan’ın “Önce Aşk Vardı Şiir Aynasında Osmanlı Kültürü” mensur bir eser. Ancak baştan sona şiir zarafetinde yazılmış. Hani derler ya, “Şiir gibi” işte öyle bir eser.
Bazı yayıncıların, “satılmıyor” diye temel eserleri bile basmadığı bir devirde, bu gibi gönüllere inşirah veren edebî eserleri yayınlayan Muhit Kitap’ı ve bu kitapların yayınlanmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum.
İnsan Yayınları’nın elime ulaşan iki eseri de Şark ulemâlarından iki mümtaz şahsiyetin hayatını ve eserlerini ihtiva etmekte. “Şeyh Muhammed el-Hazîn Divanı”nı Ali Bulut ile Muğisiddin Aydın birlikte hazırlamışlar. Eser beş bölümden ibaret. Birinci Bölüm: Şeyh Muhammed El-Hazîn El-Fersafi’nin Hayatı, İkinci Bölüm: Şeyh Muhammed El-Hazin’in Divanının Tercümesi, Üçüncü Bölüm: Şeyh Muhammed El-Hazin’in Eserleri Üzerine Yapılan Bazı Şerhler, Dördüncü Bölüm: Şeyh Muhammed El-Hazin’in Divanının Aslı, Beşinci Bölüm: Şeyh Muhammed El-Hazin Hakkında Yazılmış Methiye ve Mersiyeler… 1819-1890 yılları arasında yaşamış bu değerli âlimimizin hayatının bu şekilde kitaplaştırılması ve eserlerinin kaybolmaktan korunması ne güzel. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Bu eser gibi ciltli ve zarif bir kapak içerisinde takdim edilmiş, özenilerek hazırlanmış diğer eserin ismi “Rabbânî Bir Âlim Şeyh Muhammed Kâzım Aydın el-Hâlidî en-Nakşibendî”. Bu eseri İbrahim Baz hazırlamış. Bizim Şark medreseleri ve tekkeleri ulemâ yatağıdır. Asırlardır Anadolu’muzu nurlandıran bu değerli şahsiyetlerin bilinmesi, tanınması, eserlerinin yeni nesle ulaştırılması şart. İşte bu değerli eserde de 1906-1996 yılları arasında yaşamış bu mümtaz sîmanın hayatını, eserlerini ve görüşlerini okumaktayız. İnşeAllah bu eserlerin devamı gelir ve Şarkın gönüller sultanı nice simalarını tanıma, eserleri ile hemhal olma imkânı buluruz…
