Adamcağız, sizin âkıbetinizi, yani ÂHİRETİNİZİ ve yani ÖTE DÜNYANIZI GÜZELLEŞTİRMEK istiyor. İşinizi KOLAYLAŞTIRIYOR.
Biliyorsunuz MÜSLÜMANLIK, kolaylıklar, HUZUR ve barış DİNİDİR.
Ve biliniyor ki Hz. Peygamber, “KOLAYLAŞTIR, ZORLAŞTIRMA; MÜJDELE, NEFRET ETTİRME” demiştir.
Bu Adam da, yani Diyanet’in Başkanı Prof. ALİ ERBAŞ Hocamız da bunu yapmak istemektedir.
“Kur’an kurslarına bi TUĞLA bağışlayana CENNETTE bi EV verileceğini” söyleyerek size MÜJDE veriyor, işinizi KOLAYLAŞTIRIYOR.
Daha n’olsun beyaa ?
Ama, siz ANLAMIYORSUNUZ ve Adamcağızla dalga geçmeye Onu yalanlamaya çalışıyorsunuz.
Hatta birisi, “TUĞLAMI Öte Dünya’ya ben götürürüm, bu dünyada verirsem KAYBOLUR” falan demiş.
Çok AYIP !
Bu işlerin BAŞINDA ve böyle işlerin USTASI olan Koskocaaa PROFESÖR !
Ondan eyi mi bileceğiz ?
Bakın, CENNETE gitmek ve orada bi EV sahibi olmak ne kadar KOLAYLAŞMIŞ oluyoo ?
Artık Suriye’de ÖLÜP de ŞEHİD olmaya bile lüzum kalmıyoo.
Herhangi bi KUR’AN kursuna bi TUĞLA = CENNETTE bi EV !?
Bu arada kendisi de bu CEHD ü GAYRETİ sayesinde, Orada nasıl KÖŞKLER, şatolar, bilmem kaç BİN ODALI SARAYLAR yaptırmıştır; bilemeyiz ki … !?
Her bi HÛRİ ve her bi GILMAN için ayrı ayrı odalar olacaktır mutlaka. Ve de KEVSER ŞARABI IRMAKLARININ arasındadır muhakkak.
Vallah HAKKIDIR, HAKK’a TAPAN … !
İşte bu DİB Başkanı Prof. Ali Erbaş hoca efendi, (2018’in Eylül’ünde ki) bi Cuma HUTBESİNDE ne kadar EHEMMİYYETLİ bilgiler vermiş ve bizlere SEVÂB kazanmanın en güzel örneğini de söylemişti:
“HİCRET, Allah’ın rızası, insanlığın huzur ve barışı için sahip olduğu her şeyden vazgeçen FEDAKÂR bir muhacirin, kendisine kucak açan CÖMERT bir ENSÂRA kavuşmasıdır.
HİCRET, Asr-ı Saadet’te yaşanmış ve bitmiş bir hadise değildir.
Bu gün de nice Müslüman, yurdundan ve yuvasından gözyaşları ile ayrılarak yollara düşmekte, kendisine ENSÂRLIK yapacak İYİLİK timsali insanlara sığınmaktadır.
HİCRET, her türlü fenalığı arkasında bırakarak, kötülükten uzaklaşarak iyiliğe ve hayra doğru adım atmaktır.
Geliniz, hicreti andığımız bu mübarek Cuma vaktinde, zalimlerin zulmünden kaçarak yurdunu yuvasını terk etmek zorunda kalan MUHACİR kardeşlerimize ENSÂR olalım”
İşte bu suretle de CENNET kapılarını bizler için açmış gibi olmuştu da, Suriyelileri BİRİNCİ, bizleri de İKİN SINIF vatandaş durumuna RAZI etmişti.
Hatırlarsanız, çok yakın bi zamanda (2019’un Aralık ayında), bu ALİ Bey’in Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan cuma hutbesinde de, MADDİ ve MANEVİ SIKINTILAR “ALIN YAZISI” olarak anlatılmış ve;
“Bu DÜNYA İMTİHAN DÜNYASIDIR. Acınızı isyana dönüştürmeyin” ifadeleriyle FAKİR-Fukara takımına da SABIRLAR tavsiye edilmiş, isyan ve İTİRAZ etmeme öğretilmiş ve ÖĞÜTLENMİŞ ve bu suretle de yoksulluğa DAYANMA gücü de aşılamıştı.
He vallah, DİN Profu ALİ ERBAŞ Hocamız, bu suretle CENNETİ şimdiden garanti etmiş ve bizi de peşinden sürüklemenin yollarını göstermiştir.
Bu GAYRETLİ ÇABALAMASI sebebiyle ZAT-ı-ÂLİSİNE, sonsuz TEŞEKKÜRLERİMİ arz ile bunun kabulünü hem niyaz eder ve hemin de istirham eylerim.
Ne dersiniz, (okuma zahmetine katlandığınız) bunca izahatımdan sonra, (Dinimiz esaslarına uyarak) SİNİRLİ fikirlerinizi terk eder, ASABİ hâlinizi bırakır, HUZURA ve SÜKÛNETE erersiniz de, BARIŞ duyguları içerisinde, siz de teşekkür eder misiniz ?
(Not: Kurs denilen o yerlerde bazı bazı ve zaman zaman bazı "HADİSELER" oluyorsa da, onlar "Bİ DEFA" olduğu için hesap sormaya ve dikkate almaya gerek kalmıyoo.
Yani bunu kafanıza fazla takmayın. Zaten Büyüklerimiz de ööle yapıyoo)