ASGARİ MÜŞTEREK

Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bir yılını dolduran salgın hastalık koşulları hepimizi hala zorluyor. Alışkanlıklarımızı,ilişkilerimizi,hayata bakış açımızı her gün yeniden değerlendiriyoruz.
Corona öncesi, çoğunluğu zorlayan ekonomik koşullar, corona ile birlikte daha da zorlaştı. Bir taraftan sağlığımızı korumaya çalışırken bir taraftan ekonomik çöküntüden kurtulmaya çalışıyoruz. Birbiriyle alacak verecek ilişkisi içinde olanlarımız birbirini kırmadan dökmeden hem ilişkilerini korumaya hem ekonomilerini korumaya çalışıyorlar.
Ruh sağlığımız corona öncesi zaten bozuktu. Şimdi katmerlendi.
Kısacası böyle bir ortamda sosyal ilişkide bulunmak, hayalleri ortaklaştırmak, sıkıntıların üstesinden beraber gelmek, dayanışmak, yardımlaşmak kolay değil!
Asgari müştereklerimiz kayboluyor. Değerlerimiz aşınmış durumda. Tahammülsüzlük had safhada. Birbirimizden uzaklaşmak, küsmek için o kadar çok bahane üretilebilir ki, ”gözünün üstünde kaşın var” deyip kendi kabuğumuza çekiliyoruz.
Zor günlerden geçiyoruz, çok zor. Bazılarımız için hayat çok kolay olabilir. Hatta bu ortam onlara fırsat bile olabilir. Ancak çoğunluğumuz çok zor bir ‘koşturmaca’ içindeyiz.
Çocuklar, gençler okuldan ve sosyalleşmeden uzak travmatik bir durum yaşıyorlar. Olup biteni anlamakta zorlanıyorlar. Kendi çocukluk ve gençlik dönemlerini alıp götüren bir salgın dönemine tutsak oldular. Üstelik sevdiklerinin akrabalarının canını alan bir salgın...
Peki ne yapmalı?
İçimizde, kendi kendimizle mücadele eden bir ‘iç ses’ var; Şu öteki bu beriki, şu şöyle yaptı bunun ilkesi yok, bu şuncu şu buncu... Uzayıp giden ‘takıntılarımıza’ rağmen, gömdüğümüz yerlerden asgari müştereklerimizi bulup çıkarmalıyız. Yoksa,savrulan hayatlarımız darmadağın olacak. Bizi yan yana, omuz omuza, kalp kalbe getirecek asgari müştereklerimizi ‘devreye sokmalıyız.’
Bütün hayal kırıklıklarımıza rağmen, boş durmayan kötülere, kötülüklere rağmen, salgın hastalığa, zor ekonomik ve siyasi koşullara rağmen, gidişattan şikayet eden herkesle bir asgari müşterek bulmalıyız.
Yaşadığımız şehirlerimiz, bu kadim topraklar Anadolu’muz, ülkemiz Türkiyemiz, ortak büyük müştereğimiz için özveri ile yan yana gelerek, asgari müşterekler bulmak zorundayız. Her şeye rağmen.