USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BAHAR

27-03-2022

Sizin de içinize bir şarkı “oturur mu?”
Gelir, oturur ve gitmez.
Gün boyu içinizdedir.
Dolaşır durur, durur dolaşır.
Sözlerini kırık dökük hatırlarsınız, notalarını bilmezsiniz ancak bilirsiniz ki içinizde bir şarkı var, çalar durur.
İşte bahar, böyle bir şey: İçimizdeki şarkı!
Nasılsa güldürür sizi!
Bir şey sizi güldürmüştür.
Bir şey olmuştur.
Öyle ki kendinize hakim olamamış kahkahayla gülmüşsünüzdür.
Ve dahası ağzınızın içine dişlerinizin arasına o gülüşün kırıntısı tadı sıkışmış,
kokusu sinmiştir.
Yine güleceğim galiba diye kendinizi hazırda tutarsınız.
Ağzınızın kenarında yapışıp bekler o gülüş!
İşte bahar, böyle bir şey: Ağzımızın kenarındaki gülüş!
Bu kokuyu hatırlıyorum dersiniz.
Bu koku neydi, neyin kokusuydu bu?
Sizi alır götürür.
Çimenlerde yuvarlanır, toprakta oturur, ağaçlara tırmanırsınız.
Şakalaşırsınız, koşarsınız, acıkırsınız, susarsınız.
Bu koku ne güzel! Neyin kokusu bu?
Burnunuzun dibinde!
İşte bahar, böyle bir şey: Burnumuzun dibindeki koku.
Bütün renkleri ilk kez görürmüş gibi şaşarsınız.
İlk kez açıyormuş gibi; Leylağın eflatunu, Erguvanın moru, Gülün kırmızısı, Lalenin sarısı, Kır çiçeğinin turuncusu, Papatyanın beyazı, Gökyüzünün mavisi…
Bütün renkleri seversiniz.
İşte bahar, böyle bir şey: Gözlerimizdeki gökkuşağı.
Her duyduğunuz sese kulak kabartırsınız.
Her ses sizi çeker; Tarla kuşları, serçeler, kuzular, ağaçlar, çiçekler, çocuklar, insanlar…
Çok sesli bir işleyiş, her sesin işitildiği!
İşte bahar,böyle bir şey: Her sesi duyarsınız.
Bütün eskimiş, çürümüş, köhnemiş her şeyi değiştirebileceğinize inanırsınız.
Kafanızdan ayaklarınıza bir isyanın dalgasını hisseder, yürürsünüz.
Kafa böyle hafiflememiş, yürek böyle atmamış,ayaklar böyle yürümemiştir.
Vücutta bir uyum, doğada bir isyan,
asi bir yürek!
Köhnemişi çürümüşü yıkan, yenilenmiş tazelenmiş bir hayat bir devrim!
İşte bahar, böyle bir şey:
İsyankar, asi, yenilikçi, devrimci.
Acımasız bir çarkın içinde kaotik bir düzenin içinde yalnızlaştırılmış, güvensizleştirilmiş, sevgisizleştirilmiş, çaresizleştirilmiş bir gerçeklik! Savaşlarla, hastalıklarla, açlıkla, yoksullukla, zenginlikle sınıflandırılmış, bölünmüşüz. Kendi ‘mutluluklarımızı’ arıyoruz. Oysa biliyoruz ki bu çarkın içinde hiç kimse tek başına ‘mutlu’, ’huzurlu’, ’sağlıklı’’güvenli’ değil!
Yeryüzünü saracak gerçek “Baharlarımızı’ arıyoruz! Bütün mevsimleri baharlaştıracak bir  işleyiş!
İşte bahar,böyle bir şey!
Aratır, bulur, umutlandırır, güzelleştirir, gelir.
O ‘BAHAR’, buralara gelecek!
O ‘BAHAR’, bir gün gelecek! Gelecek.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?