Kalibreli, bilgi birikimli bir dost kendi sosyal medyasında, İsrael'in Tel Aviv şehrindeki İslam Üniversitesi ile ilgili bir görsel paylaşarak, bu üniversitenin amaçlarının ne olabileceğini soran/araştıran mealde paylaşım yapmıştı.
Konuyu, üniversiteyi ve amaçlarını zaten biliyorduk ama, kimlerin neyi, ne kadar bildiğini merak ettiğimizden alt yorumlara girip baktık.
Ve bu üniversitenin mezunlarının İslami görüntü ve Müslüman kimlikleri altında, İsrail çıkarları için Müslüman ülkelerde ajan'lık faaliyetlerinde kullanılıp/kullanılmadığı,
tanınıp/tanınamayacakları yönünde yorumlaşmalar vardı..
Alt yorumlarda gördüğümüz şeyler genel olarak bizi mutlu etti.
Tel Aviv'de olan bir İslam Üniversite'sinin amacı, kapasitesi, yaptıkları ile ilgili olarak halkımızın genelinin artık baya bir bilgi, yorum, kıyas sahibi olduğunu gördük ve hoşumuza gitti.
Tek bir yorum dışında !
Üstelikte asker kökenli olduğu anlaşılan bir yorumcu, bu üniversitenin mezunlarının Müslüman ülkelerde İsrael için çalışmalar yaparken kesinlikle tanınamayacaklarını ve istedikleri gibi faaliyet gösterebildikleri mealinde yazmıştı yorumunda.
Biz bu yorumu görünce, hemde asker kökenli olmasına rağmen, eski harekât veya bakış açısı ile yapılan görüş belirtmelerin ve fikirlerin, bizleri ileri götürmeyeceğini düşünerek, kendi dostumuza alt yorumda yorum yazdık.
Aşağıdaki yazımız bu kısımdan itibaren dostumuzla olan yazılı dialoglardır.
Buyrun, artık okumaya, ne olduğuna bakmaya !
İyi okumalar…
*******
…… xxxx üstadım,
aslında çok basit..
(bu üniversite elemanları ajanların tanınıp tanınamayacağı konusuna bahisle..rs)
Siz, çok zor diyenlere bakmayın.
Onlar, zaten bu oyunu kuranların paradigmaları ile bakıyorlar olaylara.
Eeee, siz onların paradigması ile bakarsanız tabii ki yenilirsiniz çünkü zaten oyunu kuran, patron onlar.
O yüzden, farklı paradigmalar geliştirmek ve uygulamak gerekir.
Aslında çok basit...
1) mutlaka akçeli antinli kuntinli bir işlerin içindedir veya antinden kuntinden elde edilmiş bir finansa sahiptir veya yanındadır.
çünkü faaliyetleri için finans lazım.
2) mutlak medya-kitap-dergi yazarlık veya sahiplik-editörlük vardır özgeçmişinde..
çünkü çevresine sempazitan, militan, devşirilmiş kişiler toplaması lazım, kitlelere dezenforme, asparagas bilgiler yayması lazım, ve diğer hücrelerle-ekiplerle iletişimde maske olarak kullanacağı gazetecilik, medyacılık, yazarlık, kartviziti lazım.
3) mutlak surette dini bir yapı içinde veya kurucusu veya lider/ikinci adam modunda olması lazım.
4) mutlak surette hayatında sorunlu cinsellik olmalı ki,
A- Patronları onu kullanabiliyor olması lazım
B-Perde önünde pozitif bir rol model iken, perde arkasında toplumu, kitleyi cinselliği/ni silah gibi kullanarak içten çökertebilsin.
C-toplum-kitle içindeki cinsel sorunlu bireyleri devşirebilsin.
4) Mutlak surette Türkiye içinde, konferans, toplantı vs gibi çeşitli makul bahaneler ile çok fazla vilayeti dolaşmış olması lazım..
Yani üstadım, o kadarda zor değilmiş aslında tespit edilmeleri...
de..
zor olan, bunları yapabilmek için, milliyetçilerin
iktidar erkine ulaşması, iktidar olması..
Saygı ve Hürmetle
*******
*******
Ramazan Sevinç Kıymetli üstadım,
AKP iktidarının 21 yıllık iktidarında, olup bitenin rontgenini çektiniz.
AKkoyunlar bu durumu bi anlasalar, çözülme olacak da, siyasi kültürleri kifayetsiz olduğu için bir türlü bunu idrak edemiyorlar.
Saygılarımla.
*****
****
….xxxxxx … üstadım,
lütfen düzeltmeme müsaade buyurun.
"....durumu bi anlasalar...."
kısmına katılamam..
Şundan dolayı katılmam...
Sizin zikrettiğiniz ve sanki saf'mış gibi lanse ettiğiniz "kütle" içindir itirazım! Gerisinde aynı yerdeyiz.
Şöyle ki,
Bir kişi veya şahıs bu yapılarla işbirliğine girmeyi akıl edebiliyorsa,
bu yapıların, devşirmecilerin getirilerini düşünüp, kazanç elde edebiliyor ve bu kazancı düşünebiliyorsa !
Hayır !!
Kesinlikle, saf, aptal, cahil değil,
olanın bitenin kesinlikle farkında,
ne yaptığının, nerelere doğru gidildiğinin kesinlikle farkında…
Ama önemsediği şey, toplumsal gidişat veya çevresindeki insanların durumu değil, bire bir, salt kendisi ve kendisine dair getiriler ve şahsi kazançları…
Sene olmuş 2020'ler artık saf kaldı mı ?
Cebine girecek kazancı,
veya
elde edeceği makamı ve getirilerini,
veya
kendi sosyal hayatlarında üst seviye yer kazanacağını hesaplayabilen biri,
uykuda, cahil, aptal, kültürsüz, saf, vs değildir..
Ancak şudur .....
cebine girecek parayı
veya
elde edeceği makamı
veya
elde edeceği gücü
veya
elde edeceği +'ları,
şerefinin, ahlakının, toplumunun, milletinin, vatanının, devletinin, toplum ortak geleceğinin önüne koymuştur.
Hepsi o kadar.
Yani, kendisini satmıştır.
Bu kirli satışı örtmek içinde, çoğu kez dini argümanları, küresel dünya vatandaşlığını,
çarpıtarak ümmet kavramını, karş ırkçılık argümanlarını
vs.kullanarak,
kendisinin satılmışlığını bastırmak,
kapatmak, örtmek, gizlemek ister.
Bunun içinde,
dini, siyaseti, partiyi vs. kullanabilir.
Saf'a, Aptal'a, Cahil'e vs yatabilir.
Ama gerçekte,
ne olduğunun, neler olduğunun,
nelere mal olduğunun çok iyi farkındadır.
Kısacası üstadım.
Devşirilmiştir, devşirilmek hoşuna gitmiştir,
devşirilmenin maddi ve dünyevi getirileri hoşuna gitmiştir ve aslında "hain" olduğunu, "hainlik" etmiş olduğunu kendisi de çok iyi bilmektedir..
Ve bu "hain"liklerinden dolayı hesap vermemek, yargılanmamak için,
girdiği bu yanlış yolda mecburen yönüne devam etmek zorundadır.
Geri dönemez çünkü onu getirilere boğan
devşirmesinin intikamından çok korkar..
Ve üstadım,
takdir edersiniz ki,
empati yapabilmek, kendinden başka insanlarında sorunlarını düşünmek,
hasb-ı hal olabilmek,
böyleleri için "çin işkencesinden" bile daha beterdir,
çünkü, bu kısımdaki "kıvırtmaları" olan
Türkiye'nin "dar-ül harp" yeri olduğu söylemleri,
onların kendilerinden başkalarına insan gibi bakmalarını önlemede bir ruh ferahlığı vermek üzere kurgulanmış koca bir yalan ama aynı zamanda kendi yönlerinden,
olmayan vicdanları içinde çok büyük bir motivasyon olarak kullanılır
çünkü,
bu tiplerin kendi aralarındaki yardımlaşma bile,
aslında gerçek yardmlaşma değil,
amaç için, gidilecek yol için,
sıralı olarak birbirini kalkındırma hareketleridir.
Yani, kesinlikle karşılık ilkesi söz konusudur. Yardımlaşmaları bile birden fazla yöne hizmet eden alışveriştir aslında.
Vaktinizi aldım üstadım.
Ama,
hazır sizin gibi bir değeri yakalamışken içimi döktüm biraz,
affınıza sığınarak.
Saygı ve Hürmetle üstadım
Esen kalınız.
***
****
Ramazan Sevinç Üstadım "Akkoyun ve siyasi kültür" ifadesini kullanırken yüklediğim anlam, AKP'nin çok önemli bir kısmını teşkil eden saf cahil cühela kesimiydi.
Fakat tam ifade edemedim. Kusuruma bakmayın.
Yoksa,sizin ifade ettiklerinize katılmamak mümkün değil. Çok da ayrıntı verdiniz.
Emek veriyorsunuz, geçiştirmiyorsunuz.
Beyninize ve yüreğinize sağlık.
Saygılarımla..
********
Bizden de, dostumuza teşekkürlerle…