Bu yazıyı gecenin üçünde acı ile karışık bir hüzün içinde yazıyorum. Sosyal medya Corona virüsünden kaynaklı ölüm ilanlarıyla dolu. Acı, ölüm,üzüntü her yerde!
Ben dört gündür ‘iş kazası’ sonucu oluşan bir ‘düşmenin’ sonuçlarına katlanmaya çalışıyorum. Sonuç: Sağ kaburgalarımdan üçünde oluşan çatlağın ağrıları ile sınanıyorum. Batıp çıkan her ağrı dalgası,”Nasıl düştün sen” diye soruyor. Kaygısızca nefes almak ne büyük mutlulukmuş.
İlk düşüşüm değil tabiki bu, umarım son olur. Benim ‘düşmelerim’ ünlüdür. Neredeyse çocukluğumdan beri hatırlarım düşmelerimi. Her biri farklı izler bırakmıştır, belleğimde.
Mesela bir 12 Eylül karanlığı vardır ki, şehrin sokaklarında koşar oynarken 12 Eylül’ün çukuruna düşmüşümdür. Sonuç: İnsanın insana yaptığı işkenceyle oramda buramda oluşan yara bere ve ruhumda açılan kocaman bir boşluk! Sadece ben değil, bütün bir ülke! Bazen sorarım kendime o karanlıktan çıktık mı gerçekten, iyileşmiş miydik diye.
...
Saat 03.18 kaburgalarımdan birinden bir ağrı dalgası yayılmaya başlıyor. Hazır olmalıyım, yazıya ara veriyorum!
....
Geçti! Dedim ya ünlüdür benim düşmelerim. Düşerken düştüğünüzü hiç bilmiyorsunuz. Hatta şaka gibi geliyor! Sonrasında oluşan yara bere durumun gerçekliğini vücudunuzda hissettiriyor. Ben bu duruma düşecek adam mıydım, diye sorduruyor. Ancak hayat ağlarını örüyor işte! Düşmek bu, kim adam kim değil dinlemiyor. DÜŞÜRÜYOR!
Biz istiyoruz ki, ’Dikensiz Gül Bahçesi’ olsun hayat. Maalesef yok öyle ‘kolaycılık’... Yan yana durmadıktan sonra,birbirinin düşmelerine engel olmadıktan sonra değil dikensiz Gül Bahçesi, bir gül dalına asılan güzel bir dilek bile olamıyorsunuz.
Hayat tek tek düşürüyor açtığı çukurlara.
Sonra tek tek düşmelerden bir ders çıkmıyor. Topluca düşürüyor. CORONA bu toplu düşüşlerden birisi işte!
Ondandır ki, Corona öncesi düşünsek aklımıza gelmezdi denilen yalnızlığımız, şimdi hepimizi evlerimize hapis etmiş durumda. Aynalardaki ‘yansımalar’ dilleniyor: ”Yalnızlığım benim çoğul türkülerim”.
Herkes soruyor: İnsanlık bu duruma nasıl düştü.
Corona bütün bir dünya için büyük bir düşüştür. Bu büyük düşüşün derin derslerini nasıl çıkaracağız!
“Büyük İnsanlık” büyük bir düşüş yaşıyor!
Benim üç kaburgam çatlamış, nasıl olsa iyileşir. Biz, ”büyük insanlık’ Corona sonrası nasıl iyileşeceğiz?
Daha başka düşmeleri ve çukurları anlatmak isterdim size, şimdi saat 04.12 ağrı azalıyor gibi, yoksa uykum mu baskın çıkıyor....
Şunu söyleyerek ayrılayım: ’büyük insanlık’ bir gün bütün ‘düşmeleri’ engelleyecek, bütün çukurları dolduracak bir yaşam biçimi bulacaktır.
İnanıyorum.
Ama önce, Corona çukuruna düşmekten korunalım.
Sağlıcakla kalın.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?